bugün

ilkokul yıllarında tv de dönen ozmo ile ingilizce öğreniyorum adlı illet programın içinde geçen bir karakterin söylediği şarkı sözüdür. bir nesil bu şarkılar yüzünden köreldi be, lanet olsun hala aklımda. i can swim mınakoyım..
dahiyene bir besteye sahip şarkıdır. hala satırı satırına aklımda. bir diğeri için. (bkz: look at me look at me now)
i can jump , i can fly diye devam eden , çocukların ingilizce öğrencem diye ömrünü yediği programda geçen bir şarkı.
(bkz: i know kung fu)
süper bir ozmo şarkısı. bizim bi ingilizce hocamız vardı kulakalrı çınlasın bize derste paso söylettirirdi bu şarkıyı. çok da acayip bi klibi vardı. hey gidi günler be!
ingilizce öğrenmeye başlanılan ilk yıllarda bu tür melodiler çok fazla vardır ve yıllarca insanın havızasında yer tutar.
bir nesil gözler önünde çürüdü be. hiç bir yetkilide düşünüp,"durun lan bu yaptığınız insanlığa sığmaz yazıktır günahtır." demedi. bunca kaybolan yılın hesabını kim verecek. öss'ye aklımda bu şarkı çalarak girdim arkadaş. what can you do ibneler, what can you do.
(bkz: hello goodbye hello)
my name is jackie hello what's your name hello... diye bir versiyonu da olan trt'nin işkence ingilizce şarkılarından bir tanesidir.
arada bir kalabalık ortamlarda sesli şekilde mırıldanarak nesildaşları ayırt etmeye çalıştığım şarkı. tanıyan, duyan geliyor. i can sing, i can play football diye. yazıklar olsun.
dünyanın en geyik desek geyik değil cümle desek cümleye hakaret,en anlaşılmaz ne idüğü belirsiz laflarından biridir kanımca, hayır anlamı ne? nerden geldi? kim buldu biz niye öle şen şakrak bir biçimde bunu tekrarladık durduk ve koptuk ..çok komplex,çok böle nasıl desem he buldum hedesidir bu..ben böyle bi cümle kuran insandan her şeyi beklerim yeminlen.. (şahsımı da şu an çöpe atmaktayım zaten)..
ozmodan çok daha eski bir eserdir aslında. annem yaşlarında bir akrabam "bizim hocamız ingilizceyi şarkılarla öğretirdi" demesinin akabinde, güftesiz söyleyerek beni servisdışı bırakmıştı.
i love you i love you hesabı ingilizce öğretme aracı. ulan sırf pokemon'dan önce gelirdi diye izlenirdi şerefsiz, oradan da dillere pelesenk oldu.
adini bile görünce midemi bulandiran sarki. ne yapmis nasil etmis de kendisine bu hafizada böyle bi yer edinmis. bilincaltima yollamak istiyorum onu bir daha cikmamacasina.
her mirildanista nereden cikti yine bu salak sey diyorum o sinirle saldiriyorum ama ölmüyo bi türlü. en savunmasiz anlarda tekrar tekrar hortlayip geliyor, caresi yok.
dillere dolanan ozmo şarkısı. ayrıca lisedeki sınıf arkadaşımız adına uyarlamışlığımız da vardır. (bkz: i can you can what can ruken)
süper bir ozmo şarkısıdır. ailecek dinlenir ve şaşırılır , bu şarkıyla büyüyenler mınakoymaya başlamış auayim! yaşlandık denizim. *
güzel bir şarkı. *
o döneme denk gelen tüm gençlerin diline takılmış absürd, ingilizce öğreniyoruz şarkısıdır.
can kelimesini öğreten tekerleme. gerçekten bunun sayesinde öğrenmiştim. bir de "i can't fly" deyip yüksek bir yerden atlayıp yere düştüğünü görünce öyle bir pekiştirdim ki akıllara zarar. harbiden de can't yani...
"ay ken yu ken vat ken yu du, ay, ken yudu "diye abuk subuk bir şarkı idi.
beni hayattan bezdiren şarkı sözü.
ben iftarda ne yediğimi hatırlamıyorum millet neleri hatırlıyo.

vay anasını.
ağzıma takıldı hamenike sabahtan beri tekrar ediyorum bilenlere selam ederim.
Cinsini sevdiğim karakteri budur;

görsel