bugün

çocuk mahkemesinde yargılanan yetişkin ogün samast ile aynı hücreye konulduğunda kavram kargaşasına düşecek kişidir.
(bkz: hüseyin düzmez) bu işte bi yanlışlık var tabi ya.
kendi yakın çevresi haricinde hiçbir islami kesim tarafından sahiplenilmemiş, sıcak bakılmamış kişi.

ancaaaak... şimdi ben deniz baykaldan yola çıkıp bütün kemalistler tacizcidir, milf hunter taifesindendir, ırz düşmanıdır dersem bu çukur adamlarla aynı tastan yıkamış olurum.

rock yıldızı dedeler onaltılıkları düdüklerken iyi tabi... karizmatik olur hemen.
hakkında "rock yıldızı dedeler düdüklüyo, ağzından din iman,müslüman kelimeleri eksik olmayan da düdüklesin ne var" şeklinde düşünceler paylaşılan tecavüzcü...

(bkz: benim tecavüzcüm iyidir)

burdan da tecavüzkar abilere sesleniyorum; olm akıllı olun...tecavüzden önce bol bol allah kitap,peygamber,din,iman derseniz, bu tarz beyanatlar verirseniz, yeni oluşturulan dini bütün yargı, bu durumunuzu ilerde gözönünde bulunduracaktır.
"allah a şükür olsun" sözünden daha çok mahkeme başkanına yaptığı açıklamada " Hazırlamış olduğunuz 360 sayfalık beraat kararı için sizi kutluyorum. 55 eserimle, 28 ödül aldım." ifadesi akıl zorlayıcı türden. ya da sabır bilemedim şimdi.
gazeteci özgürlüğü basın özgürlüğü diye millet bi taraflarını yırtıyo ama bundan bu adam yararlanıyo şaka gibi ya.algıda sıçıcılık bu olsa gerek.
ola ki suçlu ya da zanlı olmasa dahi sırf tipten içeri atacağım şahıs.
Kızceğizin içine kaçmış üç harfliyi çıkarmaya çalışan pür u pak masumiyet timsali.
Fizikte bir şeyi ortamdan çıkarmak için ortama başka bir şey koymak gerekir.
Ondan sokmuş. Sonra olmayınca, çıkarmış yine sokmuş. o da kafi gelmeyince pompalamış.
Böyle işini bilen namus bekçisi insandır. yuh olsun kötüleyenlere.

Not: Küfür ettiklerim silinince, bir de böyle denedim. Hayırlısı bakalım.
islama göre hiçbir suç işlememiş mümin.
hüseyin üzmez de dışarda olduğuna göre artık çocuklar için en güvenli yer hapishane
suratında meymenet yok bu adamın hala tahliye kararı çıkıyor. ben anlamadım şu yargı sistemini arkadaş. dünyada ödül alan gazetecileri içeri tıkıyorsun, 14 yaşında bir kıza cinsel istismardan tahliye oluyorsun. e bu ne perhiz, bu ne lahana derler buna. gel de sövme!*
serbest bırakılması bendenizi şaşırtmayan durumdur. içeride neden bu kadar uzun tuttular? onu merak ettim.

sadece her daim müslümanlıktan dem vur, yeterli. sonra çal-çırp, çocuklara tecavüz et, mübahtır. bu ülke böyle kardeşim.
"hüseyin üzmez ve basın özgürlüğü" konusunda birşeyler yazmayı düşünürken tahliye olduğunu burdan öğrendim.

yargıtay ve beraat kararını veren mahkeme bizi bir utançtan kurtardı. hüseyin üzmez'e verilen ceza yargıtay'dan dönmeseydi aihm'ye gidip ordan dönecekti.

kimileri veryansın edecek, kimileri saçmalayacak. neden böyle olduğunu anlayamayacak. benim yazdıklarımı algılayamayacak veya hüseyin üzmez tarafında olduğum sanılacak.

şimdi konunun özüne dönelim. neden beraat ettiğini yargıtay'ın kararının gerekçelerini bilmiyorum. bildiğim şeyleri aktarayım. niçin bırakıldığını da yeni öğrenmeme rağmen normal bulduğumu söyleyeyim.

hüseyin üzmez olayı bir hukuk skandalıydı. buna neden olan medyamız basın özgürlüğü diye ciyaklarken başkalarının özgürlüklerine hiç riayet etmiyor. aynı şeyi hizbullan'ın kaçan lideri de mektubunda özetlemişti. "medya farkına varsaydı çıkamazdık" demişti. bu ülkede kanunlar var fakat medya özellikle dindar kesimden gördüklerine zarar vereceğini düşündüğü konularda kudurmuş köpek gibi saldırıp hukuku, adalet ve eşitlik ilkesini paramparça ediyor ve hukuk garabetleri/skandalları ortaya çıkıyor.

tck.nın ilgili maddelerine fazlaca girmeden özetleyeyim.

--spoiler--
Madde 103 - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.

(7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
--spoiler--

yani hüseyin üzmez 3-8 yıl ceza arası yargılanıyordu. ama 6. fıkra için verilen adli rapora medya deli gibi saldırdı. adli tıp ve mahkeme üzerindeki medya baskısına dayanamayıp hukuku katletti. her tecavüz kişinin beden ve ruh sağlığını bozar. fakat bu madde tam olarak neyi kasteddiğini açıklamadığından değiştirilmesi düşünülürken hüseyin üzmez vakası ortaya çıktı ve daha düzgün bir şekilde açıklanacak olan madde değiştirilemedi. çünkü basın bu kezde hüseyin üzmez'i kurtarmak için böyle yaptılar deyip siyasilerin üzerine saldıracaktı.

hüseyin üzmez meselesi de kapandığına göre fıkranın yeni hali yakın zamanda değişecek ve şöyle bir şekle bürünecek; "Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde" yerine Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının kalıcı olarak yani 6 aydan uzun süre bozulması hâlinde" diye değiştirilecek. bu fıkra eksik olduğu halde hüseyin üzmez olayına kadar uygulama bu son dediğim şeklindeydi. ama basının baskısıyla maddenin kastetdiği anlamdan farklı olarak yorumlandı.

6.fıkra bedensel kalıcı bir hasar veya psikolojik olarak mağdur kişide post travmatik stres bozuklugu varsa uygulanabilir. yargıtay'da mahkemenin kararını ne gerekçeyle bozdu bilmem ama büyük ihtimal budur. mahkeme eski kararında diretmeyip adam gibi karar verse zaten en fazla 4 yıl ceza verebilecekti. zaten hüseyin üzmez 4 yıla yakın yattı. yargıtayın itiraz ettiği bir sonuca tekrar ulaştık deyip mahkeme heyeti kendini korurken olayı da kılıfına uydurup bu skandalı sonlandırdılar. amerika'da böyle bir vaka olsa hüseyin üzmez'in durumundaki kişi haksızlığa uğradığı için dava üstüne dava açar. ama bizde açsa da hukukçularımız bir şekilde kılıfa uydurur.

sonuçta bugüne kadar bütün olaylarda kurbanda mağdur post travmatik durum incelenirken hüseyin üzmez olayında medya müdahalesiyle farklı uygulandı. demek ki basın özgürlüğü adaleti bile etkileyip hukuksuz, hakkaniyetsiz sonuçlara neden oluyor. propagandalarla kamuoyu baskısı oluşturan medya, hukuku rahat bırakırsa kimse de onların kullandığı özgürlüğe ses çıkarmaz.

cezaların yeterli olmadığını düşünüp artırılmasını isteyebiliriz. ama kanun herkesin istediğine uygun işletilmez. ne yazıyorsa o uygulanır. mesela ben idam cezasına karşı olduğum halde apo'nun asılmasını istiyorum. ama apo'yu asmaya karar veren bir mahkeme çıkarsa onun da haksızlık yaptığını yazarım. kimse kusura bakmasın. doğru neyse o.
bugüne kadar yediği haltlar onu veya geçmişi ve bulunduğu durumu aynı olan başka birisini savunmayı çoktan geçersiz kılmıştır.

kendisini sahip çıkanlarına ve müslüm gündüz 'e bırakmak gerekir. onlar iyi anlaşır.
on kere mahkumiyet onbir kere tahliye, işte nihayet bir gazeteci tahliye edildi yaşasın adalet!!!

bu arada bugünü de dünya hüseyini üzmeyelim günü olarak her sene kutlamamız lazım. akp yi dünya tarihine böyle özel bir gün kazandırdığı için tebrik ediyorum.şak şak şak.

(bkz: dünya hüseyini üzmeyelim günü)
hüseyin üzmezi salıverdi devlet. neden? gazetecilere özgürlük diye yırtınmamızdan mı *.
(bkz: soyad ironisi)
''hüseyin üzmez serbest. herkes filikalara, önce kadınlar ve çocuklar..''
14 yaşında kız sikmeyi, peygamberinin sünneti olarak niteledikten sonra, diğer islam inanırlarınca kurtarılmak için binlerce taklalar atılmış olan, tam bir müslüman örneği.

islamın referansı ile yönetilmekte olan ve meşruluğunu islamiyet'ten alan her rejimde bugün, 9 yaşında kızların sikilebilirliği kurumsal olarak mevcuttur. sokağa çıkar bakarsın, 9 yaşında bir kız gördüğünde onu sikebilmeyi isteyecek kadar insanlık yoksunu musun? değil misin? 14 yaşında kız sikmeyi peygamberimde yapıyordu diyerek legalleştirebileceğini sanan 76 yaşındaki (tam peygamberi ile aynı yaşlarda, kız da işin garibi aynı yaşlarda ayşe ile.) dedelerle ahbaplık kurabileceğine inanıyorsan da dininden sakınmazsın. bundan sakınızyorsan imanında sorun vardır çünkü islam diğer şeylerin yanında tam olarak budur da aynı zamanda.
102. maddeden yararlanıp tahliye olan cinsel istismarcıdır.
tahliyesinden sonra "beni artık televizyonlarda, gazetelerde bol bol görürsün" diyip pişkinlik bile yapabilen gazeteci mahluk. insan değildir kendisin.
(bkz: türkiyede adalet)
http://www.haberturk.com/...da-kucakta-ziplatma-oyunu
artık yeni bir insan türünün cıktıgına emınım.sapık,tuhaf acımasız.yok yok haklıyım.insan adını herkes tasıyamaz öyle.
sezen aksu tarafından uğruna şarkı düzenlenen kahraman...

--spoiler--
seni kimler saldı?
kimler koruyor seni...
dudağında dilinde,
şerefsizliğinin izi var...
--spoiler--
görsel
Yazar Hüseyin (D)Üzmez, Bursa'da "küçük yaşta kıza cinsel istismar" iddiasıyla yargılandığı 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı ve tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak tahliye edildi.

Hüseyin (D)Üzmez'in taciz ettiği ve yargılama sürecinde ailesinden alınıp, bir yurda yerleştirilen B.Ç.'nin, 1 Mart günü yurdu izinsiz terk ettiği ve bir daha da dönmediği belirtildi.

Hüseyin DÜZMEZ'den TEŞEKKÜR


- ışık hızıyla tahliyemi sağlayan yargı mensuplarına...

- Beni 3 avukat savunurken, çocuk için avukat tutmayan SHÇEK yetkililerine...

- "intihar etmeyi düşünüyorum" diyen çocuk için, "psikolojisinde bozulma yok" diyen istanbul Adli Tıp Kurumu ile Adalet Bakanı'na...

- Çoluk-çocuk sahibi olduğu halde sessiz kalarak benden yana tavır koyan Sağlık Bakanı'na...

- Kadının saçının teli görünecek diye ortalığı birbirine katarken, benim olayımda kıllarını kıpırdatmayan din kardeşlerime...

- Türban için insan Hakları Mahkemesi'ne giderken, bu olayı görmezden gelen First Lady'ye...

- "Din tüccarı yazar" olduğum için, benden desteğini esirgemeyen F- Tipi medya organlarına...

- Toplumsal sorumluluğu "Ermeni ve Kürt sorunuyla" sınırlı yazar ve aydınlara...

- Beni almaya geldiğinde, gururlu bir şekilde sırıtan eşime...

Teşekkürü bir borç bilirim.