bugün

öncelikle; bir insanın vurulduğuna sevinecek kadar denyo olmadığımın altını çizerek başlamak isterim.

şişli osmanbey semtinde, en gözde binaların birinde, dolar bazında ölçülen katmerli bir kira bedeli ödeyen hiç kimse 25 ytl'ye yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar gariban değildir. bu nedenle fazlaca dramatize edilen bir çift ayakkabıdır...
bu ülkede kaç "vatandaş"ın daha ayakkabısının altı delik, var mı haberi olan, var mı bi sesini çıkartan?
"buna da bir kulp uydurun behey aymazlar. buna da birşeyler söyleyin biz yobazız, biz ötekiciyiz diyen ağızlarınızdan" dedirten ayakkabılardır.

bu mu ulan diyasporadan beslenen insan? sabah evden çıkarken delik ayakkabılarımı giyeyim, ne de olsa bugün beni katledecekler, şekil olsun, mazlum olayım mı demiştir?

herkes ampulbaşı mı bu ülkede?

lan anadolu o; dedem, babam o, delik ayakkabı her kasabalı anadolu çocuğunun utandığı ve gurur duyduğu şey değil midir?
silinmeyecek bir karedir dimagımızda. tek kurşunla sona erdirilen bir yaşamın ardında, sahipsiz kalmıstır artık.
iyi bir tamire ihtiyacı olan ayakkabıdır, hepsi bu.
Ermeni asıllı bir ayakkabıcının ürettiğini düşündüğüm ayakkabi...
ayağının numarasına göre ayağına biçimlendirilmiş/ ayağına uygun akkabıdır. ermeni müzesinde kokusu alınmış bir şekilde saklanması büyük ihtimaldir. onu koklamak için sıraya girenler varmış, der hayal gücü yüksek kişi ya da kişiler..
2007 yılında, sokak ortasında ,her taraf tecavüzcü ,katil ,terorist ,hırsız kaynarken 17 yaşında türk milliyetçisiyim diyen bir çocuk tarafından ermeni olduğu ve çoğunluk gibi düşünmediği için başından kurşunlanarak öldürülen 3 çocuk + 2 torun sahibi malatya lı bir adamın ayakkabısıdır. çok sevilen gazete patronları ya da siyasetçiler gibi çalıp çıpmadığından normal vatandaşlar gibi ayakkabısının altında delik olması da son derece normaldir.
hala ölüp giden bir adamın ayakkabısıyla veya etnik kimliğiyle dalga geçen insanlara sabahattin eyüboğlundan gelsin;

(bkz: sen bugüne kadar hiç öldün mü)
(bkz: hrant dink in ayakkabıları)
Nedense aklima hep topuklarina sikmak deyimini getiren ayakkabilardir.
ic sizlatandir.
44 numaradır.
bir insanın masumiyetini gösteren bir tablodur. illa yoksulluk anlamına gelmek zorunda olmayabilir ama kesinlikle şu anlama gelir: insan olan bu insana kıyamaz.
(bkz: hrant dink in ayakkabilari/#14297164)
bakınca dalıp gittiğimdir... burkandır...
ayakkabıları onun katıksız bir (malum kelime) olduğunu değiştirmez böyle ajitasyonlarla kimseyi kandıramazlar.
Bir acındırma ve reklam klasiğinden öte olmadığına inandığım ayakkabılardır..
Zira türk gazeteci ortalamasının üzerinde bir malvarlığına sahip bir insandı kendisi.