kimi zaman çocuk liisanıdır. masumcadır. hatta benim unutmadığım bir anım vardı buna benzer. yazlığa misafir gelen 8 yaşındaki yiğenim gittikten sonra iyi anlaştığı bir çocuk arkadaşı denizde yanıma yaklaştı ve sordu.
- abi, yusuf ege nerede ?
- onlar gittiler bugün, gelmeyecekler.
- hiç bi gün mü?
aslında son sorusu arkadaşının gittiğini öğrendiği için hüzünlü olsa da söyleyiş tarzı komiğime gitti. en azından yüzümü gülümsetti. sonra başını okşadım beş dakika falan oyunlarına eşlik ettim. gerçekten çocuk olmak bir başka. hayat onlara güzel. o güzellikleri korumakta bizlere düşer.
hiç mi yok öyle bir lisan?
zengin mi zengin dilimizdir.

- merhaba kolay gelsin
+ merhaba buyrun
- x üründen var mı acaba ?
+ maalesef yok
- hiç mi yok ?
+ var da ipneliğine yok diyoruz. bize kadar var..

ingilize almana fransıza söylesen "yok" cevabından sonra "hiç mi yok" diye adamlar mavi ekran verir. dilimizin kıymetini bilelim.
Bana kadar var amk.
Lisan ne yapsın amk? bu kadar ısrarcı olunan, birçok unsurun toplum dayatmalarıyla edinildiği; özgür karar alamayan insanların içsel çelişkileri hasebiyle dile salık veren, bizleri ikircikli/ muğlak davranmaya iten hatalı kültür elbette dile yansır. Dilimiz oldukça zengindir, ancak " hiç mi yok? " şeklinde bi kullanım dilin sorunu değil dostum.
Hemen hemen her gün yaşanan diyalog;
---Ekmek kalmamış, gelirken iki tane al
--- Hiç mi kalmamış?