bugün

http://www.guzel-resimler...pa-kita-haritasi-3671.htm

şu haritaya bakın anlarsınız.
ebesinin amı kadar ülke var arada. zaten mesafe de bayağı bir fazla.
nasıl ve niye saldırsın?
zaten 3-0 önde olduğu için top çevirip zaman geçirmeyi tercih etti o yüzden saldırmadı.
saldırmadı tabi. saldırmaktan beter etti. ticari anlaşmalarla ne varsa verildi, bir ültimatomu ile köy enstitüleri kapatıldı, karşılık olarak ingiltere kardeş napıyon dedi, bizimkiler de size de verelim dedi. Böyle olunca gidene verdik, gelene verdik.Sorunsal falan kalmadı. Biz vermeye alıştık, onlar almaya.
avrupa da svaş tüm şiddetiyle devam ederken bir de orta doğuya uzanan bir cephe acmak cok hayal perest ve cılgın olduğunu biliyorum ama bunu yapa bilecek kadar salak değildir.
uzunca süre memleketi yönetenlerin almanya'nın yanında yer alması nedeniyledir. türk milliyetçileri almanlarla aynı nazi kafasına sahip olduklarından almanları tutarken ve onların yanında olmaya can atarken uzun bir süre muhalifler almanya'dan uzak durulması için çalışmış ama yine de almanlarla anlaşmalar yapılmıştır. savaşın sonucunun görülmeye başladığı yıllarda ise türkiye'de milliyetçiler toplanıp hapislere atılmış, turancılık yasaklanmış ve ingiltere'ye yaklaşılmıştır. bu 1944 yılında olan bir olay. sonuçta askerler içindeki milliyetçiler ilk o zaman örgütlenmeye başlarlar ve inönü'ye karşı bir cunta kurulması o günlerde doğar... tabii savaşın sona ermesi ve ingiltere'ye yaklaşmamız rusları korkutmuş ve onlar da bize düşman olmuşlar. ingilizler ise savaş başında almanlarla ilişkilerimiz nedeniyle düşman olmuşlar. yani kimseye yaranamadığımız bir süreç. o yüzden savaşa katılmadığımız halde ağır bedellerini ödedik.

savaş sonu çok partili sisteme geçiş ile cunta nın görevini halk yapmışsa da bu kez cunta inönü yerine yeni gelen hükümeleri hep suçlu bulmuştur. bazılarımız inönü'yü sevmez, ben de sevmem. yine de hakkını vermek lazım. inönü cuntacı değildir. mecburen cuntacılara destek vermiştir. benim bu mecburiyetini anlama mecburiyetimse yok. ölseydi de destek vermeseydi. türkiye daha iyi bir yere gelirdi. bugün cuntacılar milliyetçi olmasına rağmen mhp dışında aynı zamanda chp gibi bir sol partiyi yönlendirebiliyor. sayelerinde milliyetçi sol diye bir olmayan kavram ortaya çıktı. sol gibi bir görüş milliyetçi olur mu? olmaz ama türkiye'de var. işte bu yüzden olmayan bir görüş insanlarda mantık hatası oluşturup kafaları karıştırdığından oy alamıyor. sol ise bu karmaşa içinde halka anlatılamıyor ve daha başlamadan bitmek zorunda kalıyor. okumuşları hem sosyalizm hem milliyetçilik nasıl olur diye sayfalarca yazı yazıp kafalarında karmaşa yaratıp inandırabilirsiniz ama basit insanlara bunu anlatamazsınız. onlar gördüğünü görür. arkasındaki saçmalıklara bakmaz.

keşke almanya türkiye'ye saldırsaydı. o zaman milliyetçiler yanlışlarını farkederlerdi. fakat bu milliyetçiler yüzünden kendilerine benzeyen almanlarla bir olduk.1 ve 2. dünya savaşı ağzımıza sıçtı. devamında oluşan cuntalar da aynen devam etmeye çalışıyor...
ismet paşa iktidarıyla ülkede komunist örgütlenmenin, kadrolaşmanın alıp başını gittiğini bilmeyen geri-zekalılar tarafından yorumlanan konu. Lan andaval 1944 davasında kaç tane üst rütbeli subay yargılanmış da konuşuyorsun? yargılanan subaylardan Rahmetli Alparslan Türkeş 1938 çıkışlı bir harbiyelidir.yani savaş başladığında sadece ve sadece teğmendir ordu içerisinde kıçı kırık teğmen mi cunta kuracak? Türkeş'in suçu Atsız'ın yanına gidip gelmek ve milliyetçi olmaktan ibarettir. Ayrıca bugün ergenekon davasında kaç tane yeni subay içeri alınmış ve kaç tanesi yüzlerce gün hapis yatıp daha kariyerlerinin başlarında kariyerlerine büyük darbe vurulup sonrasında da beraat etmiştir haberin var mı? Bugün altı üstü bir gazete yazarı olan Mustafa Balbay kaç yüz günden beri bir suç isnat edilmeden hala içeridedir?

1944 davasının diğer sanıkları da ya öğretmen, ya basit akademisyen ya da normal vatandaştır. Tek suçları da milliyetçi olmaktır, Türklüğün bekaasını ne faşizmde, ne nazizimde, ne komunizmde ne de kapitalizmde görmektir. Bunlar cunta kuracak he? aynen öyle gülüm aynen öyle. Bugün nasıl mustafa Balbay ve benzeri fikir adamları sırf atatürkçü diye götüm götüm korkuyorsanız binbir türlü saçmasapan suç isnat ediyorsanız onlara O zamandaki Milliyetçilerin başlarına gelen daha bile komiktir şuankinden.

Ayrıca 1944 davasının onurlu baş sanığı Atsız davetiye şiirini 1940 yılında yazmıştır. Ondan öncesinde de Faşizm, Nazizm hakkında birçok yazısı Türkçülere birçok telkini vardır. savaş sonrası yazılarında da 2. dünya savaşı zamanı türkiye'sini ve avrupasını Nazi! hayranı olarak her ne hikmetse naziler aleyhinde çok güzel çözümlemiştir.

bütün bunları görmezden gelip Götten baştan uydurup yazmak kolay, Türkiye'de gelenektir iktidarı elinde tutmak isteyen tek partiler Milliyetçi, ulusalcı güçlere karşı binbir türlü suç isnat edip onları içeri tıktırmak. Dün bunu ismet yaptı, bugün tayyip yapıyor.

Ha bir de Bak bakalım sabahattin ali gibi azılı komunisti Atatürk'e, Türklüğe hakaret suçundan yattığı hapishaneden çıkartıp kim adam etmiş, kim bu ve benzeri insanlara kadrolar vermiş. buna karşın bu kadrolaşmayı yapanlar 30ların sonunda 40ların başında kaç tane milliyetçiyi görevinden almış, sürmüş, maaşlarını kesmiş.

Ha bir de Milliyetçi sol diye uyduruk kavrammış. Mustafam, Mustafa Kemal'im diye Mustafa Kemal'e dizeler yazan Attila ilhan neydi? Hadi onu geçtim Ekim devriminin yaratıcılarından şehit Mirseyit Sultan galiyev neydi? Bugün Okyanus ötesinde Hugo Chavez nedir? Bolivyanın asil devlet başkanı Eva Morales kimdir? Boş konuşmamak lazım. Kanının bozukluğunu, Türk düşmanlığını ismet'in de yaptığı gibi olmayan Darbe geyikleriyle desteklememek lazım. Darbeyi 1980de hangi köpeklerin yaptığını siyasi uzantılarının da Özal, AKP gibi partiler olduğunu yaratımlarının da Fetocular gibi tarikat örgütlenmeleri olduğunu görmezden gelip Türk Milletinin bekaasını sonsuza dek savunacak Türkçü, ulusalcı, Atatürkçü, kemalist'e pislik atmak köpeklikten öte kansızlıktır.

girdiyi atsız'ın il duce'ye yazdığı davetiye şiirinin bir kısmıyla bitirelim

"Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın Şimal komşuna,
Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna.
Tanıyoruz Atila'dan beri Cermen'i.
Farklı mıdır Prusyalı yâhut Ermeni?
Senin dostun Cermanya'ya biz Nemse deriz,
Bir gün yine Beç* önünde düğün ederiz."

ek: bugün en ufak bir filistin geyiğinde hitler bayrakları açan yobaz kesim, yahudi soykırımını destekleyen yobaz kesim o gün dinsiz imansız komunistlere karşı kimi destekliyordu acaba bir de bunu düşünmek lazım. Haliyle boş konuşmayın be koçlar. önce bir kendinize bakın.
(bkz: polat alemdar)
(bkz: bir türk kalsa bile döner anamızı siker)
(bkz: adolf hitler in ismet inönü ye mektubu)
çünkü hitler'in amacı, alman ırkının yöneticiliğinde bir avrupa devleti kurmaktı. yahudileri avrupa'dan atmak, fransızları ve slavları da boyunduruğa vurmak istiyordu. eğer o sıra türkler avrupa'dan atılmış olmasalardı, hitler'in en büyük hedeflerinden biri de türkler olacaktı. böyle olmaması ise, kendisi hiç de inanmamasına rağmen, sovyetler'in eli altındaki kuzey kafkasya'da din özgürlüğü propagandası yapmasına imkan veriyordu. zira sovyetler, derece derece inanç özgürlüğünü ortadan kaldırmıştı.

ama bu sorunsal, hitler'in her hareketinin mantıklı olduğu düşüncesinden ileri gelmiş bir sorunsaldır. eğer her hareketi mantıklı olsaydı, ingilizler'le savaş sonuçlanmadan sovyetler'le yaptığı ittifakı bozup rusya'ya saldırmazdı şüphesiz. aynı anda bütün avrupa'ya savaş açan bir adamda en son aranacak şey, mantıktır herhalde..
bizdeki nasyonal sosyalistleri görünce işgal e gerek görmemiş olabilir...
çok basit olmayan ve farklı boyutlarla ele alınması gereken bir sorunsaldır.

öncelikle hitler her yeri illa da savaşarak işgal etmeye çalışmamıştır. savaştan önce direk göz korkutarak ve politik zorlamalarla işgal ettiği avusturya, çekoslovakya'nın bir bölümü vs. hatırlanmalı. savaşta kendisi ile aynı safa bir şekilde soktuğu ve sonra istediği gibi manipule ettiği, icabında sınırlarını değiştirdiği macaristan, romanya, bulgaristan gibi ülkeler de söz konusudur. bunun yanı sıra, ispanya gibi (özellikle ideolojik ve yönetim şekli bağlamında) kafaca uyuştuğu ülkelerle de geçmişten gelen iyi ilişkileri bağlamında, müttefik olarak beraberce savaşmasa da, birbirine sırtını dayama babında ilişkileri iyi olmuştur. bu bağlamda, geçmişte * almanya ile müttefik olarak savaşmış türkiye ile de çok zıtlaşmamasının akla yatan bir altyapısı olduğu düşünülebilir.

ayrıca; saldırmayı düşündüğü varsayımıyla baksak bile, o yılların savaş durumunu düşünürsek, türkiye geniş ve bazı kesimleri oldukça dağlık bir ülke olduğundan "blitzkrieg" çok çabuk sonuç veremeyebilirdi. bir yandan bu faktör varken, muhakkak türkiye'nin bir kısmı işgal edildiğinde verdiği azimli kurtuluş savaşı hakkında az buçuk bilgisi olmuş olması gereken hitler bunları dikkate almış olmalı.

başka bir faktör olarak, türkiye üzerinden geçmenin hitler'e sscb'ye karşı ne kadar artı getirebileceği, ne götürebileceği hesabı da çok cazip gelmemiş olabilir. hem türkiye'nin tarafsız ve almanya ile nispeten iyi ilişkiler içinde olması, müttefik kuvvetlerinin bölgedeki askeri harekat olanaklarını kısıtladığından dolaylı yoldan hitler'e yaramış olabilir, bu da bir faktör. nitekim müttefikler sscb'ye türkiye üzerinden yardım götürememişlerdir. ileriki aşamalarda iran'ı işgal ederek sscb ile aralarında bir koridor açmışlardır.

velhasıl, geçmiş tarihte ve özellikle de olmamış bir şey üzerine kesin yorumlar yapmak çok zor. ama bu faktörlerin dikkate alınması gerekir diye düşünüyorum. mutlaka daha başkaları da söz konusu olabilir.
http://www.dailymotion.co.../xbin0f_hitlertayyip_news
(bkz: çünkü eşşeğin cinsel organından dolayı)
Almanya ve işgal ettiği ülkeler dahil bütün Avrupa bundan kısa bir süre önce ülkemizde büyük bir hezimet yaşamıştır. Ayakta olmasa da savaşmayı kendine ruh edinmiş bir millet vardı ortada. Merkezinden uzaklaşmış, sadece kuru bir kara ordusu ile trakya gibi dar bir geçitten geçerek Türkiye yi işgal etmenin mümkün olmadığını çok iyi biliyordu. Ama yerleşebilecek kadar kalsaydı trakyada saldırmayı düşünmesi kaçınılmazdı...
belki de vakti kalmamıştı.

http://imagetwist.com/kfx...tuk/hitler_paris.jpg.html
Hitler'in ''Türkler öyle bir millet ki eger onlara savas acarsan hepsi öldürmek zorundasın,bir kişi bile kalsa devlet kurar gelir intikamını alır'' aforizmasıyla açıklamak istedigi sorunsal.
"Atatürk'ü ve Türk milletini çok sevdiği için" diye düşündüren sorunsal .
polemiklere sebebiyet vermiş sorudur. belli başlı teoriler ya da önermeler:

-korkması
-coğrafi şartlar
-ham madde alışverişi
-stratejik önemsizlik

kısaca şöyle açıklanmış maddelerdir:

-karşısında kurtuluş savaşı gibi bir örnek olan hiçbir ülke saldırıya cesaret edemez. türkiye'deki milis güçleri, türkiye'nin lideri konumundaki şahsı (mustafa kemal atatürk) caydırıcı birçok zafer kazanmıştır. bunu gören hitler saldırmaya cesaret edememiştir.(mişmiş) e tabi çok rasyonel milliyetçi insanlarımızın bizden korktu bikbik edebiyatı da var.

-alman tanklarının türkiye'nin yer şekillerinden dolayı rahat saldırıya geçemeyeceği maddesidir. her ne kadar alman hava kuvvetlerinin o zamanda çok güçlü olması ve havadan çok rahat saldırı yapabilecek olmaları gerçeği biliniyor idi ise de (of ne kadar güzel kullanıyorum dilimizi. biliniyorduysa da = biliniyor idi ise de. kıskanın) karada, piyade birliklerinin nerelere ilerletileceği bir sorundu. nitekim çetin anadolu coğrafyasını savunacak türk birlikleri ile karşılaşılacaktı. ki kurtuluş savaşını kazanmış milletti bu.

-ham madde alışverişi meselesi ise şudur: türkiye'den alman ordusuna krom ham maddesi gönderiliyordu. neyse ki savaşın sonlarına, almanların yenileceği döneme doğru ingiltere'den gelen siz kimin tarafındasınız ithamı ve krom alışverişini kesmişiz ile diğer avrupa ülkeleri ile de papaz olmadan işin içinden sıyrılabilmişiz.

-stratejik önemsizlik ise şöyledir: rusya nın kara deliklerine kadar girmiş bir ordudan bahsediyoruz. adamların bizimkisi gibi bir ülkeyi öncelik olarak gördüklerinin zannedilmemesidir.

bu ana dört maddedir hitler in türkiye'ye saldırmaması hakkında süregelen polemiğin dinamikleri. en doğru bilgiyi, çeşitli kaynaklardan karşılaştırmalı araştırmalar ile bulunabilir. zor değil, valla bak. ama tutup da bu budur demek için çok güçlü ve mantıklı sebepler sunulması gerekmektedir. birine inanıp, birini savunup, onu öne sürmek gerek.
ona tehdit oluşturmayacak bir ülkeydi ve en önemlisi yeni düşmanlar edinmekten korktuğu için; çünkü zaten almanlar tek ülke olarak(italya beklenen katkıyı yapamadı) birden fazla cephede müttefik ordularıyla savaştı. birde türkiye ile münaşaka anlamsız olurdu.
yahudilerle uğraşmaktan vakit bulamadığındandır.Bir de adamda avusturya fantezisi vardı.
komik öneriler verdirten sorunsaldır.neymiş atatürkü örnek aldığındanmış,neymiş kurtuluş savaşından ibret almış falans..
lan olum kurtuluş savaşı dediğin nedir ? sanki amerikayı mı yenmişiz ? neyinden korksun koca alman ordusu ?

ben açıklayayım beyler ; türkiyede faşist bir yönetim vardı ve yöneticilerin bir çoğu almanlarla yakın ilişkiler içindeydi.almanya türkiyenin kendi safına gireceğini düşünüyordu açıkcası.
bir gece ismail yk yı rüyasında görür hitler. ve üstün almancı ırkına iman eder. ruslara da türkiye ye gelip türk çocuklarını bozmasınler diye saldırır. onlar ki ilerde almancı ırkı olacaklardır...
hitler'in götü yememiş türkiye'ye saldırmaya bıdı bıdı bıdı. hadi oradan. senin ülkenin 10 katı büyüklüğündeki bir coğrafyaya girecek ve senin ülkene girmekten korkacak. hassiktir.

almanların türkiye'ye saldırma niyetleri yoktu ki. daha çok kendi yanında savaşa çekmeye çalışmışlar ve bunun için savaşın en hararetli dönemlerinde bile bize silah satışı yapmışlardı. (fw-190, panzer iv vs.) 1941 ylında yaptıkları bir teklifte savaşa girmesek bile ordularının kafkasya'ya transit geçmelerini talep etmişlerdi. ayrıca hammadde ihtiyaçları için bize oldukça bağımlıydılar. inönü de bunun farkında olduğu için savaşa girmemizi isteyen müttefikleri daima uzun askeri ihtiyaç listeleri ile oyalarken, almanya'ya yakın bir politika izlemişti. hitler'in bizzat kendisi tarafindan davet edilmiş olan general cemil cahit toydemir liderliğinde türk askeri heyeti 25 haziran 1943 ve 7 Temmuz 1943 tarihleri arasında ingiliz kanalı, doğu cephesi ve hitler'in doğu prusya'daki ünlü karargahı wolfsschanze'yi ziyaret etmiş ve cephede incelemelerde bulunmuşlardı.

ama bize savaş açtıklarını düşünelim. böyle bir durumda nizami harpte pek şansımız yoktu. o yıllarda avrupa'nın 6. büyük hava gücüne sahip olmamıza karşın, bunları ancak 2 gün uçurabilecek petrol stoğuna sahip olduğumuz söylenir. zırhlı ve anti tank gücümüz yok denecek kadar azdı. ancak anadolu'da gerilla taktikleri ile alman ordularını yıpratabilirdik. ancak şehirlerimiz yoğun bombardıman altında kalır ve mahvolurdu.
tırsmıştır sözlük, tek açıklaması budur.