bugün

inanmayabilirsin ama saygı gösterci zihniyetle bütünleşmiş iki yüzlülük.

yahu arkadaşım, sen elin hindusunun tapındığı toynaklıyı kütür kütür kesip, derisini yüzüp, mangala yatırdığın zaman inançlara saygı göstermek neden gelmiyor akılına?

bir de bu saygı/saygısızlık olayı var. bir ateist senin gözü kapalı tapındığın tanrının söylemleriyle uygulamaları arasında tutarsızlık algılıyorsa ve bu tutarsızlığı eleştiriyorsa bunun adı neden saygısızlık oluyor? varsa bir cevabın muhatabın sunduğu teze akıl ve mantığa uygun, bilimsel veya zihinsel geçerliliği olan antitez üretirsin olur biter. bunu yapmak yerine en ufak bir eleştiriyi dahi hazmedemiyorsan sorun sendedir.
(bkz: kutsal değer düşmanlığı)
(bkz: editlemeyi bilmeyen yazarın dramı)
(bkz: hindunun ineğine hoşt bile denmez)*
Ramazanda halka açık yerlerde yemek yiyenleri saygısızlıkla suçlayan, ezan okunduğunda müzik dinlemeyi saygısızlık olarak görenlerin çelişkilerinden birisidir.
din batılken saygı duymamız nasıl beklenebilir.
dünya genelinde onlarca din bulunuyor. doğada bulunan birçok nesne ilah kabul edilmiş.
adamın birisi toprağa tapıyor diye yere de mi basmayalım?
elin hindusu "beni bu yarattı" deyip ineğe tapmaya utanmıyor da, ben onu kesip yemeye mi utancam a k?

not: bu da mı saygısızlık oldu lan yoksa?
islama inanmayan birisi için de islamiyet batıl bir inançtır. Bu durumda ezan okunurken birileri müzik dinliyorsa ya da ramazanda her zamanki gibi yeyip, içiyorsa yaptığı hareket saygısızlık değildir. Saygısızlıktır deyip de, inek yiyorsan, sadece bir egoistsindir.

Edit: Ayrıca bir dinin batıl olması görecelidir. Din batıl olduğu için ona saygı duyulması gerekmediğini söylemek, aşırı ben merkezci bir tutumdur.
hindistanda yaşıyor olsam ve hindunun gözüne soka soka ineğimi kessem onu vicdanen rahatsız edeceğim için saygısızlık yapmış olurum. müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede alenen islamiyete hakaret edersen bu saygısızlık olur. ama kendini tatmin etmek istiyorsan çıkarsın dağın başına bağırırsın içinde sana rahatsızlık veren Allah'ın var olma şüphesinin öfkesini. o inancımıza saygısızlık olmaz.
(bkz: hindunun ineği dedin erzurum düvesi çıktı)
Bir yerde sayıca fazla olup olmamak insani hakların niteliğini değiştirmez. En azından demokraside böyledir. Bunun aksi olduğu yerlerde çoğunluk diktatörlüğü vardır. Ayrıca Hindistan'da oldukça fazla müslüman vardır. Müslümanlara göre kurban bayramında inek kurban etmek sevabtır, Hindulara göre ise büyük günahtır. Yani kimi zamanlar dini inançlar çakışabilir. Bu durumda, saygı olarak gösterilen aslında diğer inanmayanları normal yaşamalarından alı koyan ezan vakti müzik dinlememek, ramazanda yemek yememek gibi davranışlar pratik de bile uygulanamaz isteklerler olabilir.

Adam sen oruçlu olduğun için gözünün içine özellikle girip yemek yiyorsa bu saygısızlıktır. Bunun dışında her zaman olduğu gibi bir büfede yemek alıp, her zaman yediği gibi yiyorsa bu saygısızlık değildir. Bu insandan yememesini beklemek bu insana baskıdır, aynı zamanda inanmıyorsa inancına saygısızlıktır. Hindu-inek ikilemi de böyle bir şeydir. Elbette Hindistan'da yaşayan bir Müslümanın evine inek alıp, ailesini beslemesi normal bir davranıştır. Onun en temel hakkıdır. Hindistan'da yaşıyor olması bunu değiştirmemeli. Ama aynı hakka sahip başka insanların olduğunu da unutmamamsı gerekir. isterse o ülkede yaşayan tek gayri-müslüm olsa bile, onun haklarına saygı duyması gerekir.

Bir de olaya şu açıdan bakalım. Günde beş vakit Allah vardır diye bağırılıyor. Ben bu durumda çıkıp inancım gereği günde beş vakit allah yoktur diye bağırsam ne olur. Müslümanlara saygısızlık mı olur? Neden olur, çünkü onların sayısı fazla ben azınlık durumundayım. Bunun adı çoğunluk diktatörlüğüdür.
islami usul kesersek eğer öyle inanıyorum ki saygı da kusur etmemiş oluruz. islami usul ne de olsa mutlak doğru budur.