bugün

insanoğlunun hesapsızlığın en güzel görünümü aşktadır ya. işte bu da öyle birşey.

hesapsız aşk

içimde bin bir soru, bir o kadar korku
tenimde mabet kurmuş o bildik koku

deli dalgalar vuruyor ruhumun ıssız sahillerine
ölüyor hırcın çılgın duygular bakdıkça gözlerine

destanlar yazıyor dokunurken kalbime ellerin
sonra içimde yıkılmaz kaleleri yıkıyor sözlerin

gönlü delik deşik eden söz, sanki kaktüs dikeni
biraz hüzün biraz acı tattım bu kez sevgini

sıyırdım kendimi kendimden vardım sana
döndüm dönülmez yollardan, hemde kanakana

aklımdan geçen ne gitmeler ne kalmalar
sarıldıkça sımsıkı tenim bir tek sen kokar

ne yeminler ne sözler gerekli
hesapsız, kitapsız huzurla sevmeli.
kitapsızdır aynı zamanda.
arada olan onca mesafeye, özleme, zorluklara karşın hiçbir şeyi hesaplamadan hiçbir çıkar gözetmeden, onu sadece o olduğu için sevmenizin diğer adıdır.
çok para harcanan aşktır kanımca.
o giderken senden eksilir yalnızlığın bakiyesi.
+ hesap lütfen!
- beyefendi hesabınızı, karşı masanızdaki sizin ona aşık olduğunuzu iddia eden şu bayan ödedi.
+ pekala..

+ bayan..
- efendim?
+ hesabı ödemişsiniz.. hem kendinizin hem de benim adıma.. iyi güzel ama, gel de anlat bu insanlara aşkın ne olduğunu.. nerden bilsinler eylülün kokusunu, kasımın bıçak yarasını...*
beklentisiz ve korkusuz ask ´dir.
kimsenin sonunu düşünmediği aşkdır.

(ara: sonunu düşünen) *