insan doğasından olsa gerek, hiç bir zaman anın tadını çıkartamıyoruz. aslında yaşanan an keyifli olmasa ileride bize geri dönüp düşünüp geçmiş daha güzeldi be deme fırsatını vermezdi.
hiç ölmeyecekmişiz sanıyoruz, yıllar hızla akıp giderken hep geride kalan hatıralardan beslenerek yarınları bekliyoruz, bir bakmışız 30 lu yaşlar gelmiş, daha gencim be yaşadığım 30 küsür yıl ne kadar uzun süre (aslında bir o kadar kısa) daha çok şey yapmaya zamanım olacak diyerek para kazanma telaşı ortak bir hayat kurma telaşı bakmışsın çoluk çocuk olmuş yıllar son sürat akarken çocuğun 30 yaşında.
geriye dönüp baktığında hızla acımasızca ve boş yere geçtiğini düşündüğün onca yıl, ama hep geçmişten gelen yüzünü gülümseten anılar var aklında sanki ölmeyecekmişim hissi yerini ulan gidiyoruz galiba hissine bırakmış, her gün rutin aldığın tansiyon kolesterol kalp ilaçlarının sayısı avucunu dolduracak sayıyı aşmış ne zaman bu kadar zaman geçti diye anlamsız bir düşünce hafif telaşlı bir ruh hali, merdivenleri çıkarken artık seni taşıyamamaya başlamış bacakların, yakın gözlüğün olmadan bakamadığın gazete sayfaları herşey eskiden güzeldi demene sebep olan birkaç şeyden sadece biri.
biraz daha ilerleyen yaşla beraber, artık arkadaşlarının azaldığını görerek her yeni güne başlamak, eğlenceli arkadaş toplantılarını gözünün önünden geçirmen, nede güzeldi ilk öpüşmem, ne kadar çok bekletirdi sevdiceğim beni kapının önünde, bu arada sanırım b12 hapını gene aksatıyorum anahtarı nereye koyduğumu bulamıyorum, herşey eskiden güzeldi be...

zamanın hunharca akıp gittiği ölümlü bir yaşamda aslında tek bir saniyeyi boşa harcamak günah, asıl olan bugünün tadını herşeye rağmen çıkarmak, ay sonu telaşı parayı yetirme uğraşı, bunlarla uğraşırken ölüyoruz sevgili dostlar. eskiyi her düşündüğümde aklıma bir çizgi film gelir, kungfu panda.

kungfu pandayı izleyenler hatırlayacaktır, sevimli pandamız umutsuzluğa kapıldığı bir anda bilge kaplumbağa ona şöyle der; '' yesterday is history tomorrow is a mystery but today is a gift '' türkçe meali dün tarih oldu yarın bir sır ama bugün bir hediye.
nostalji ve eskiye bağlı yaşamak hayatın vazgeçilmezi ama yaşadığınız anın tadını çıkarmayı unutarak belkide en büyük şans olan yaşamaya ihanet etmemek lazım.
BIZ BUYUDUK VE KIRLENDI DUNYA.
Neeeerrrdeee o eski bayramlar ...
Neeeerrrdeee o eski Ramazanlar....
Neeeerrrdeee o eski panayirlar...
Neeeerrrdeee o eski pamuk helvacilar...
Neeeerrrdeee o eski zanaatkarlar...
Neeeerrrdeee o eski sevgililer, simdikiler sevgili mi?
dedirten gecmise ozlem duyulan cumledir.
akranlarım için geçerli olan durum.
Çocukluğunu, gençliğini 85 - 95 arasında yaşamış gürühun haklı söylemi.
yaşadığımız herşey güzeldi.
insanlığın kalitesinin yavaş yavaş düştüğünü anlayana kadar.
değişim ve ilerlemek hep iyi hoş olmasına rağmen ayan beyan ortada olan gerçektir. evet, bugün arabalar, telefonlar, bilgisayarlar hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırdı ve yalan söylemeyelim şimdi bazen bize eğlenceli gelebiliyor. ama bunun dışında insanlık olarak bize olumsuz etkisi oldu, birincisi insanlarda insanlık denen şey unutuldu. herkes kendi çıkarını düşünür oldu. elbette bir insan hep kendi çıkarını düşünür, bende bunu yaparım hatta. ama kendim zenginleşip çevremi fakirleştirmek ya da her şeyi kendim için istemek gibi bir fantezim yok. şimdiki zamanda bu var. hele yeni yetişen nesil bu konuda iyice boktan geliyor demedi demeyin. cimrilik, müsriflik ve yozlaşmışlığın bir arada bu kadar iyi kaynaşabildiği başka bir nesil bilmiyorum ben. eskilerde bu durum böyle değildi, biraz daha paylaşım, yardımlaşma söz konusuydu.

tüm dünya olarak sonradan görme olmaya başladık. bunun acısını çok çekeceğiz ileride.
ekonominin marjinal faydasının konusudur bu durum, helvacı helvasının yapımını değiştirmez 69 dan beri, dondurmacı yine şalepin iyisini ekler dondurmasına, ancak biz defalarca tattığımızdan o denli yeni ve çekici gelmez, ekonomik terimini idrak edemeyenler için.

(bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)
asur kitabelerinde yazan gençler artık çok saygısız cümlesinde olduğu gibi her devirde söylenecek bir sözdür.