bugün

Her Kadın Biraz Zalimdir Aslında....

Kadın çabalar.

Kadın koşar..

Kadın yalvarır..

Erkekse olağanca sertliğiyle durur karşısında..

Şiddet gösterir..

Kadın ağlar..

Erkek hakaret eder..

Kadın üzülür..

Erkek durmaz..

Devam eder..

Bilmez..

Erkeğin bilmediği bir şey daha vardır..

Yaptığı her hata kadının defterine bir çeltikdir..

Kadın her kırıldığında hayali defterine bir not daha düşer..

Her üzüntüde o deftere yeni satırlar eklenir..

Örneğin bir kaç kız toplandığında, defter açılır..

Kısmen..

Çünkü esas notlar her zaman en sona saklanır..

Satırlar süzülür gözyaşları eşliğine..

Nefretler dile gelir..

Boş telkinler eşliğinde..

Sonuçta dönülen nokta yine aynı olur..

O adamdır..

Kadın üzüleceğini bile bile gider o adama..

Başına gelecekleri bile bile tutar elini..

Kırılacağını bile bile sarılır boynuna..

Öper uzun uzun..

Erkek, kendisine verilen gizli bir şansı yine hiçe sayar..

Boş tartışmalarla heba olur geçen zaman..

Kadın yine üzülür..

Yine ağlar..

Ve erkek gider en sonunda..

Kaçar..

Attığı her adımda hüzün vardır artık..

Zamanla azalsa da içinde kalır hep bir şeyler..

Kaçıp giden erkeklerin geri dönmesi sıkça görülen bir durumdur..

Çünkü erkeklerin hayatı hep bir arayış içindedir..

Tutunacak bir dal aramakla geçer hayatları..

Tüm kapılar kendisine kapandığında eskiler dönüş yapar..

Erkekler birer çocuktur..

En sert, en ciddi duruşun altında bile zayıf bir ruh vardır..

Çok çabuk incinir o..

Belli edilmemesi için şiddete başvurulur..

Sürekli istekler, sürekli engellemeler hep bundandır..

Erkekler sanıldığı kadar güçlü değildir..

Kadın üzüldüğünde kolay kolay silemez yaşananları..

Kadınların en sık başvurduğu beyaz yalandır bu..

Unuttum, boşver vs..

Her ayrıntı bir nottur kadının gizli defterinde..

Her notun bir çıkış zamanı vardır..

ilişkilerde iktidar her zaman kadının elindedir..

Kadın bir süreliğine erkeğe devreder ünvanını..

Erkeğin üstün görünmesi hoşuna gider..

Çocukluğundan beri liderlik kompleksleriyle büyüyen erkek bu geçici ünvanı sürekli sanır..

Erkeğin her hatası kadının içinde saklanır..

Aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkmak üzere depolanır beyninde..

Kadın sadece uygun zamanı bekler..

Ölümcül darbe hazırdır..

Hiç beklenmedik bir anda notlar çıkartılır ortaya..

Hatalar bir bir sıralanır..

Defter açılmıştır..

Erkeğin bir zamanlar basit gördüğü şeyler şimdi kabusu olmak üzeredir..

Kırılan kalp tekrar onarılamaz..

Kadının iktidar zamanı gelir..

Erkek gerçekle yüzleşir..

*

Her kadın biraz zalimdir aslında..

Sadece bunu her zaman belli etmezler..

Bu yüzden bir kadını üzmeden önce 2 kere düşünün.. *
aslında her kadın zalim değildir ama bütün suçu erkeklere atmak da yanlıştır. Erkekler zalimse kadınlar daha da zalimdir.
eksik tanımdır.

zalim yerine tiran demek gerekirdi bence.
- her kadın biraz zalimdir aslında yeğen.
+ ee napmak lazım dayı?
- kadın mevzu beni de aşar yeğen.
(bkz: katil olmak hangi ara zalimlik oldu)
her kadın biraz zalimdir aslında, hem kendine hem de canını acıtan herkese karşı. ikili ilişkiler hakkında çok fazla atılıp tutuluyor malum, pek bi meraklıyız bu konuda konuşmaya. başlayalım o halde;

her şey kadının karşısındaki insanı gerçekten sevmesiyle başlar aslında. ilk önce sever kadın ya da aşık olur ya da her ikisi birden. sevdiği insanı her şeyin üzerinde tutar kadın, değer verir ona hem de gerçek ederinden çok. kadın sevdikçe değer verir ve değer verdikçede ödünler verir kaçınılmaz olarak. erkeğin her türlü ilgisizliğine, sivri diline, umursamazlığına katlanır. yeri gelir alttan alır yeri gelir fırtınalar koparır erkeği kendine getirebilmek ve ilişkiyi kurtarabilmek için. ne kadar mutsuz olursa olsun sabreder ve bekler kadın erkeğin kıymetini anlayacağı günü. bu sabır ve bekleme aşamasında kendi isteklerine kilit vurur kadın, erkeği mutlu etmek için çırpınır adeta. sonra zamanla kendini unutur sevgisi uğruna savaşmak adına. işte kadının ilk zalimliği burda çıkar karşımıza. kadın ilk önce kendine karşı zalimdir çünkü. gerçekten sevince hileye hurdaya başvurmaz öyle, maskelerini de kuşanmaz. yüreğini koyar ortaya tüm çıplaklığıyla ve erkek o yüreğin üzerine basıp geçer çoğunlukla. işte tüm bunlara sabretmesi ve kendini hiçe saymasıdır kadının kendine karşı olan zalimliği. erkek kadını incitir ama kadın kendi kendini iki kat daha çok incitir.çünkü unutmaz kadın kalbindeki çiziklerin nedenini, sevdiği için kendine unuttuğu yalanını söyler sadece. ama gün gelir ve kadın tüm çabalarının boş olduğunu anlayıverir. o güne kadar yaptığı tüm fedakarlıklar normal gelirken birden kendisini çok zavallı hisseder. hem de küt diye olur tüm bu uyanma süreci, tıpkı bir rüyadan büyük bir darbe yiyerek uyanmak gibi. kadının bilinci bu boyuta ulaştıktan sonra ruhu gider ilk önce erkeğin yanından ama kadın hala son bir umutla dayanmaktadır bu ruhsuzluğa. derken sevgi terk etmeye başlar kadının kalbini ve kadının kalbide erkeği. geriye sadece bedeni kalmıştır kadının, ne acıdır ki erkek fark edemez bunu. oysa tüm sinyalleri vermiştir kadın en başından beri ama erkek o kadar emindir ki kadının kendisini bırakamayacağından görmez bile bu sinyalleri. sonra bir gün çekip gider kadın, sessiz ama bir o kadar da çığlık çığlığa olur bu gidiş. bedeni giderken kadının kalbi erkeğe karşı olan tüm zalimliğiyle onu beklemektedir olayın bu kısmında. kadın, içindeki sevgiyi yok eden erkeği affetmez asla ve bu nedenle de zalime çıkar adı. erkek uyanmıştır artık ve o güne kadar göremediği tüm sinyalleri tek tek algılamaya başlamıştır beyni ama ne fayda. can havliyle kadının peşinden koşar gözleri açılan erkek fakat karşısında kendisini seven ve kendisi için nice fedakarlıklar yapan o kadının yerinde soğuk ve katı bir ruh ile kendisini hiç affetmeyecek olan bir kalp bulur. şimdi tekrar düşünmek lazım belki de; her kadın biraz zalimdir evet ama bu zalimlik daha çok kime karşıdır diye.
(bkz: yapana yapacaksın arkadaş)
bir öyle bir böylesin anlamadım
seni çözebilen alim olur
ben herkesi ben gibi bilirim ama
kim senin gibi zalim olur

yalanlarla beni kandıramadın
kalp temiz ya malum olur
senin adının yazılmadığı bu gönülde
ancak hakeden daim olur

oscar wilde kadar sarkastik, murat boz kadar megaloman bir aforizma. uuserların romantizma ağrıları tutmuş, vay anam vay.

he bu arada tam reklam portfoyü için biçilmiş başlık;

başka dilde aşk... izleyin, izletin...
zalim değil zamanlama hatası yapandır kadın.
birdenbire patlayınca, erkek tarafından zalim diye adlandırılır. kadının en büyük hatası saklamasıdır.
saklamamalı, erkek gibi orta yere kusmalıdır herşeyi, anında.
bu sefer de çirkef olursunuz, kendimden biliyorum.
varsın olun, içinize atıp birikmekten, bir erkek için kendizi üzmekten iyidir. çünkü değmezler anacım.

bu değmez olayı karşı taraf için de geçerlidir, karşı cins çekimi yüzünden kimse üzülmeyi haketmiyor bence.
kadının zalimliği, uğrunda mücadele ettiği değerler yüzündendir ve bunu anlamak için tilkiyle kunduzun hikayesini hatırlamak yeterlidir.

"ormanda her şey yolunda, tüm ahali orman kafasına göre takılmaktadır. derken bir gün tilki kunduza kafayı takar. kıstırsa bir tenhada binecek ensesine. kulaktan kulağa yayılır bu husumet, orman sakinleri beklemeye başlar. akşama sabaha tilki kunduzun postunu getirip atacaktır ortaya. çünkü bir tarafta tilki vardır, güçlü, hızlı, kurnaz. diğer tarafta ise kunduz. yumurta kabuğu kadar canı vardır.

sonra bir gün, tan yeri yeni ağarmaya başlamış, safak yeni yeni sökmektedir. orman yeni yeni uyanırken hayvanlar bir bakarlar, ormanın ortasında bir kan gölü. koşarlar hemen, hepsinin şaşkınlıktan ağzı açık kalır. yatan tilkidir. ölümcül yaralar ile kendi kanında boğulmak üzeredir. kaldırırlar ayağa, yıkılır tilki her defasında. pişman gözlerle uzaklara bakmaktadır sürekli. baktığı yerde de kunduz vardır. onda da yaralar vardır ama gözlerindeki kudret herkesi korkutmaya yetmiştir.

orman sakinleri olanlara inanamaz. imkansızdır bu. yaşlılar hemen aslana koşarlar ve durumu anlatırlar. olmayacak bir şeyin olduğunu, bunun mümkün olmadığını ve bu işte bir bit yeniği olduğunu söylerler.

aslan görmüş geçirmiş bir hayvandır ve diğerlerine şaşılacak bir durum olmadığını söyler. hayvanların tepkilerinden sonra olayları anlayamadıklarını farkeder ve kısaca özetler.

kunduzun zaferine şaşırmayın diye başlar lafa. diğerleri şaşkın bir fiadeyle kendisini izlerken tek bir cümleyle açıklayıverir durumu;

tilki avı için, kunduz canı için dövüşür."
her insan biraz zalimdir. sadece bu zalimliği kullanan ya da kullanmayan insanlar vardır.
erkekleri kim yönetir?
- kadınlar...
kadınları kim yönetir?
- şeytan... sözünü doğruluyor muyuz o zaman?
herkes biraz zalimdir aslında.
bu genelleme neden sadece kadınlara?