hediye ne ki

her ikiside birbirleri için doğru insan olduklarına inanıyorlardı ...

baklava kaybetmek tarihin puslu bir köşesinden bize 1 ay boyunca gülücükler yolladı.acımasızca , hergün tekrarlayarak , hiç sıkılmadan ve büyük bir zevkle. bu takım tarihin gördüğü en kral halı saha maçlarından birinde rakibine 4-3 mağlup olmuştu.

o gün geldiğinde bu takımın elemanlarının başka birşey düşünmesi beklenemezdi .öylede oldu.

arkadaşımın kız arkadaşı o gün için tüm hazırlıkların kusursuz olmasını istiyordu ama keşke işin süpriz kısmına hiç girmeseydi , birinci tanışma yıldönümü.

kız pasta yaptırmış , etrafı rengarenk çiçeklerle süsleyip evi özel dekor etmiş ve tüm arkadaşlarını çağırmış , bu günü olabilecek en kusursuz hale getirmiş.neden yalnız kutlamak istemediğini , böyle bir mutluluk hapis edilmemeli şeklinde açıklamıştı.(sonradan öğreniyoruz tabii)

ama arkadaşım hepimiz gibi maçı düşünüyordu , telefonu kapalı tam konsantre biçimde o zamana kavuşmayı bekliyordu .

zaman gelmişti , şiir gibi top oynuyorduk bazen karmaşık bazen uyumlu çoğu zaman net.maçı tam 8-2 kazandık.soyunma odasında baklavalar yenirken bir arkadaş ayın sekizinde sekiz gol dua etsinler yirmisi değildi dedi. çocuğun jeton çat diye yere düştü , ulan ne b.k yedim ben dedi , birden rengi değişmeye başlayıp , garip garip şeyler söylemeye başladı , yalnız gidemem dedi birlikte gittik , herkes dağılmış kız perişan olmuştu.

ters birşeyler beklerken kız aynen şu cümleleri kullandı , sana pasta ayırdım getireyim mi?içimden s.ktirrr dedim , arkadaşım ağlıyordu ben ağlamıyordum , aslında açıkmıştım acaba kalan pastayı istesem ayıp olurmu diye düşünüyordum , derken banada pasta teklif etti , teşekkür ettim aç olmadığımı söyledim.

arkadaşım , ben sana hediye bile almadım sen neler yapmışsın ve yapıyorsun dedi , kızın cümlesi tüm olayı bitirdi , hediye istesem şakacıya verirdim ,hatalarınla sevaplarınla bana sen lazımsın .