bugün

Mitolojik, dini zırvalıkları bir kenara bırakırsak insan tarafından anlamlandırılmaya çalışılan yaşamın hiçbir anlamının olmadığı gerçeğidir. Yalnızca evrimsel süreçte kompleks düşünebilen hayvanlar haline geldik ve bir medeniyet inşa ettik. Bu hayvanın temellerine indiğinde ''mutlak gaye'' diyebileceğin yalnızca hayatta kalmak ve neslini devam ettirmek güdülerini bulabilirsin. Modern dahi olsa homo sapiensin her türlü arzusu/ihtiyacı muhtemelen bu iki güdünün var ettiği haz unsurları çıkacaktır.

Sözün özü; acıdan kaçınmaya çalışan ve ihtiyaç/arzuları dahilinde yaşamını şekillendiren basit, rastgele var olmuş, hayatlarının hiçbir anlamı olmayan hayvanlarız. Eğer yaşamın bir özü varsa da o öz yukarıda bahsettiğim varoluşsal güdülenmedir. Bunun dışındaki herhangi bir gerçekliği oluşturmaya çalışan ve yaşamını anlamlandırmaya çalışan kim varsa bizzat kız bacısını sikeyim. Siktirin gidin dağılın şimdi.
Düşünce ve his üzerine düşünmekten bahsederken atatürk'ü öne süren demagogların ortaya çıkması beni üzüyor. Madem atatürk'ten bahsediyoruz atatürk dediğin şahsiyet de yetiştiği, büyüdüğü çevrede şekillendirdiği düşünceleri ve ideallerini gerçekleştirmek ''arzusu'' ile hayatını devam ettirmiş birisidir. Ben ideallerin anlamsızlığından bahsetmedim. Yaşamın gerçekte bir anlamının olmadığından ve insan denen hayvanın arzu/ihtiyaç ekseninde yaşamını sürdürdüğünden bahsettim.

Yani vatan savunmasından kadın hakları için çalışmaya kadar geniş bir spektrumu ihtiyaç/arzu dahiline aldım. Yaşamın özünün salt bu ideallere değil temelde ihtiyaç/arzu güdülenmesine bağlanması gerektiğini söyledim. Daha üst bir perspektif sundum.
doğduk,büyüdük, öleceğiz. keşke ,
ölüm olmasaydı değil mi?
o zaman ne ayrılık olurdu ne de özlem duygusu.
Olursa o da 20 dakikalık bir zevk için geliyorsun.

Diğer şeyler hikaye.
Hayatın anlamı ona anlam katacak şeyler bulmak ve bir şeylerin içini doldurmaktır. Kimileri bunu çocuklarında, sanat eserlerinde, sevdiği insanda ya da uğraştığı herhangi bir işte bulabilir. Bizim için anlamsız ve saçma gelen şeyler bir başkası için oldukça anlamlı olabilir. Elbette kimi filozof ve düşünürler hayatın anlamı üzerinde düşünüp kalem oynatmanın saçma olduğunu söylemiş ve "hayatın anlamını bulma peşinde koşarken hayatı yaşayamıyor ve birçok şeyi kaçırıyorsun dostum. Hayatı yaşa gitsin, önüne zaten geçici olarak anlamlı kıldığın ve sonrasında anlamını yitirecek onca şey çıkacak" demiş, evet.
1 gülsek 5 ağlıyoruz zaten yazıktır. üfle şu boruya da kurtulalım kardeşim.
Ya Norveç'te çok mutlusunuz ya da burada anlamsız bakıyorsunuz hayata.
görsel

bu tür durumlar için mutlaka okunması gereken bir kitap.
ileriki nesillerin böyle pişmanlıklar yaşamaması için dışarı boşal butonunu icat edeceğim. boşalmayanın siki bi daha kalkamayacak böylelikle dünyaya gelmiş pişman nesilleri önleyeceğim.
umutsuz bir durumla karşılaştığımız, değiştirilemeyecek bir kederle yüzyüze geldiğimiz zaman bile hayatta bir mana bulabileceğimizi asla unutmayalım.

salih mirzabeyoğlu - insan / erkek ve kadın
Hayatta en çok korktuğum şey bu cümleyi kullanmak.
Anlam aramıyorum çünkü yok.
Vakit geçirip, yaşayıp gelişine gidicez işte.
yani her şey sıradan gibi aslında. her gün hemen hemen aynı şeyler oluyor ama sıradanlıktan çıkarsak aslında hayatın anlamı var. bence hayatın anlamı hayatın sıradan olmamasıdır. monoton yaşamazsak, farklı şeyler yaparsak hayat gayet anlamlı ama kötülük yapmadan.