bugün

olmuyorsa zorlamayacaksın.
o göz yaşlarını da kimse için akıtmayacaksın.
değmez.
bunu erkin koray'ın tek başına şarkısıyla anlatmak istiyorum.

Kim olursan ol ne istersen yap 
Sen de bu dünyada tekbaşınasın 
Annen kolunda 
Baban yolunda 
Kardeş yanında ama tekbaşınasın 
Tekbaşımızayız hep tekbaşına 

Sözler altında 
Gözler altında 
Yaşam kavganda tekbaşınasın 
Nefes alırken nefes verirken 
Gülüp ağlarken tekbaşınasın
Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğunu.
Güvenme kendinden başkasına. Kimseye bel bağlama.
Çok ta kasma,
derdiydi,
tasasıydı,
koşturmacasıydı hiç bitmeyecek. nasıl olsa perde kapanacak küt diye gideceksin.
Küçükken umursadığım şeylerin hiçte değeri olmadığını.
Nasılsın diye soran olursa iyiyim demeyi öğrendim.
Kaybettiklerin aslında kazandıklarındır.
Çıkarları uğruna istisnasız her insanın herşeyi yapabileceğini ve herkesin bir tane de olsa zaafı olduğunu öğrendim.
“Baba, bunca sene yaşadın, bana hayata dair bir şeyler söyle; nasıl yaşamak lazım, ne yapmalıyım?” Babam, bir süre düşündükten sonra, içimi sızlatan bir cevap vermişti: “Gece yarısı ıssız bir tarladan tek başıma geçip gitmiş gibiyim
oğlum!”
görsel

Alıntı:Ercan Kesal
insanların nankör olduğunu öğrendim. kimsenin değişemeyeceğini öğrendim. ne olursa kim olursa olsun kimseyi üzmemeyi öğretti bana hayat sağ olsun.
No woman no cry. Net...
düşenin dostu olmaz.
insanların gereksiz olduğunu söyleyebilirim.
eğer erkenden bakkala gitmezsen poaçalar bitiyor. sabah kahvaltısında poaça yiyemiyorsun. bunu çok acı bir şekilde tecrübe edindim ve bu bende travma yarattı.
bide tahini erkenden buzdolabına koymazsan tam soğumuyor ve poaçayı ona bandığında bu yaz günü pek hoş bir tat bırakmıyor ağzında.
bunları hayatta acı deneyimlerim sonucu öğrendim ve dünya adil bir yer değil. poaça da öyle.
yaşadığın sürece yeni başlangıçlara hep hazırlıklı ol.
Fiziksel görüntüne göre seni seven ya da sevmeyen insanlardan uzak dur.
Sevgini bir Lütuf gibi sunmamayı öğren.
Alçakgönüllü olmayı bil.
Demir gibi sağlam bir kişiliğe sahip ol.
Günü bile planlamanın anlamsız olduğunu. Hatta aklına gelen bütün olasılıkları hesaba katarak da yapsan bu hayatın plan kelimesine alerjisi olduğundan aklının ucuna gelmeyecek olasılıkları koyuveriyor rutininin göbeğine. O yüzden inatlaşıp tahrik etmeye gerek yok.
Hicbi seyin tesaduf olmadigini ogrendim. Ne karar emek o kadar emegin karsiliginin oldugunu ogrendim. Bi de insanlar acimasiz.
Aslında herşeyin başı sağlıktır. Hem fiziksel hemde ruhsal..
dünyanın sonuna doğmuşum.
Ruhumun sessizliğini dinlemem gerektiğini..
Ve ruhumun dediklerine inanmamayı..

Kalbimin kırıntılarını birleştirmemeyi..
Ve hep suskun kalmayı..

Yalnızlığımla baş başa oturmayı..
Ve dünümde yaşamamayı..
- tek basina yasamayi, kimseye muhtac olmamayi ögretti.
- hasta olursun en yakinindaki insanin caresizligini gösterir.
- en cok ihtiyac duydugun ve hic ummadigin kisinin seni yüz üstü birakip gidebilecegini gösterir.
- armut piş, agzima düs olayinin olmadigini; amacina savasarak, cabalayarak ulasabilecegini ögretir.
- aslinda hayatin gecmisten günümüze kadar acimasizligini degistirmedigini, sadece biz insanlarin toz pembe gözlüklerle hayata baktigini ispatlar. öyle bir tokat atar ki; o tokat o toz pembe gözlükleri firlatip kirar. gercekle yüz yüze kalirsin.
- hayatin gercekten güzel oldugunu, mücadele esnasinda kesfetmeyi ögretir ve ufacik seylerden büyük mutluluklar duymaya baslarsin.

kisacasi; hayatin zaman oldugunu ve zamanin (hayatin) ögretici oldugunu ögrendim.
Umut ve mutluluk tehlikelidir, bunu kendi içinde sindirmen lazım yoksa mutsuzluk birkaç dakika içinde seni bulur.

Sevdiğin kadar sevilmezsin.

Kendinden başka kimseye güvenme. Hatta sen en iyisi kendine bile güvenme.

Ve tüm bu öğrendiklerin sürekli değişebilir. Hayat değişkendir.
içine atmanın iyi bir şey olmadığını, açık açık konuşmanın gerekli olduğunu öğrendim. öğrendim ama uygulamada hala eksiklerim var. ve her geçen gün insan, bir şey öğrenir. insan 7'sinde ne ise 70'inde odur lafı, öğrenememekten geçiyor bence. yoksa böyle bir şey denmesi mantıksız olmalıydı aslında.
Tecrübe= Yedigin kazıkların bileşkesi.