bugün

hayati guzel kilan ayrintilar

-hiç ummadığı ve beklemediği bir anda sevgiliye süpriz yapmak mesela ,o an
onun gözündeki saskınlıkla karısık mutluluk dünyaya deger
-telefonu vb bütün iletişim araaclarından kurtulmak,kendıyle bas basa kalmak (tercıhen
doga ıle bas basa kalmak)
-kendınıze kucuk suprızler yapmakda olabılır calısıyorsanız ısten , okuyorsanız derslerden bır an ıcın kafanızı kaldırıp cok kucuk bırsey bıle olsa (sevdiğiniz muzıgı dınlemek vb.) yapmak
-mutlu olmak, mutlu olmak, mutlu olmak
sevgilinin normal halde dahi buğulu olan gözleri.
öpüşürken,sevgilinin gözlerini kapatması... tamamiyle size odaklanmış ve kendini, dudaklarınıza teslim etmiş olması...
(bkz: corbaya ekmek bandırmak)
- anne ve babanızı uzun zaman görmediyseniz onlarla tekrar bir araya gelip yenen akşam yemeği.
-başını okşadığınız sevimli kedi yavrusunun paçalarınıza sürünüp türlü şaklabanlık yapması.
-sevgilinin göğsüne başınızı yaslayıp uyuduğunuz an.
-soğuk bir kış gününde sıcacık çayınızı yudumlayarak dışarıyı seyrettğiniz anlar.
-denizin sesini dinlerken alınan huzur.
-ne kadar büyürseniz büyüyün annenin yaramaz küçük çocuğu olarak kalmanız , bundan duyduğunuz zevk ve şımarıklık ile anneye yapılan türlü nazlar.
-moraliniz bozukken gelen ve moral veren telefon.
(bkz: uludag sozluk) *
bir sonbahar akşamı, hafif aralı duran pencereden içeri giren kelebekin yüzünüzün etrafında uçuşup sizi şekerlemenizden uyandırması.

(bkz: ben dün bunu gördüm)
(bkz: dancerinthedark)* *
sevgilinin busesiyle uyandırılmak..
sevgilinin omzunda ağlayabilmek..
ve yine sevgilinin göğsünde uyuyabilmek..
Gülümsemek Gözlerinle yüreğinle gülümsemek.
aslında hayatın kendisi olan şeylerin bütünüdür.
duru, dupduru bir çocuk kahkahası,
üşümüşken girilen sıcak ev,
yürürken yüze vuran yağmur damlaları,
sevdiğinin sıcacık sarmalayan bakışları,
yorgunluğun üzerine içilen bir kahve,
avucuna tam bir teslimiyetle sokulmuş minnacık yumuşacık bir el,
yeşilin taşların arasından bile fışkırdığı, vahşi, başkaldırmış bir doğa,
böyle uzar gider.
ve bunlar hayatın ta kendisidir..
sadece bir bakıştan ne çok sevildiğini anlamak...
yol kenarı bir yerde,kırlık bir alanda,yalnız bir ağaca yaslanıp serin ama sıcak ilk bahar havasını vücudunun en derinliklerine kadar hissedebilme,aldığın nefeste oradaki bilumum ot çiçek böceğin kokusunu ciğerlerinde hissedebilme..
bir ilkbahar günü güneş batmaya yüz tutmuşken denize bakıp blues dinlemek...
her zaman yanında olabilecek, sıkıntıları paylaşabilecek muhabeti güzel iyi arkadaşlara sahip olmak.
kadiköyden, beşiktaşa giderken martıların vapurla yarıştığını görmek ve attığınız simidi kapışmaları. . .
gittikçe kaybolan ve tadı tuzu kalmayan ayrıntılar.
ankara kumrularda, soguk bır ıftar aksamı, cop yıgınlarından meyve kabugu toplayarak karnını doyurmaya calısan cennet kokulu o mahcup cocuga, sıcak ekmek uzattıgın andakı bugulu gozleri hıssetmektir.
halı saha maçının ardından buz gibi kola içmek.
sevdiğiniz kadınla beraber yürümek yemek yemek ve bunun gibi bir takım olaylardır.
yaşadıklarınıza şükredebilmektir.
(bkz: düsündüm düsündüm bulamadım walla)
Hiç ummadığın anda , hiç beklemediğin bir olayın istedigin gibi sonuclandıgının haberini almak ve o an cektigin tum sıkıntıları unutup mutlu olmanın vermiş oldugu bir bakış , gülümseme, umut..
otobüste bayan yanına kesilen bilet.
çengelköy (#798052)