bugün

kesin ve açık olmayan, belirsiz, üzerinde kesin yorum yapılamayan.
ankara bahçelievler'de * bir kafe.
tarık tufan'ın son kitabı.
birinci bölümün girişinde şöyle der:

"yakınlaşmış bir ölüm mü?
insan alışıyor bir şekilde.
benim aklım sende hala.
susuşunda.
gözlerini kaçırışında kaldı aklım.
gidişinde en çok...

hem ben bir kez öldüm.
bir kere daha ölürüm"
tarık tufan'ın 4. kitabı.
birinci bölümünde

"yakınlaşmış bir ölüm mü?
insan alışıyor bir şekilde.
benim aklım sende hala.
susuşunda.
gözlerini kaçırışında kaldı aklım.
gidişinde en çok...

hem ben bir kez öldüm.
bir kere daha ölürüm"

diyen kişinin ismail kılıçarslan olduğu tarık tufanın son kitabı...

çok güzel değildi. sonunda okuyucuyu ters köşe etmeye çalışmış bence başaramamıştır
hayal meyal: ya 3 yaşındayım ya 4 yaşında.

hayal meyal hatırlama eylemi ancak bu iki yaş aralığında mümkün olmaktadır.
ankara bahçelievler' de bulunduğu semte göre normal fiyatlara sahip güzel bir cafe&bar. 2 yıldır herhangi bir sıkıntı yaşatmaması sebebiyle rahatlıkla tavsiye edebilirim.
tarık tufan kitabı...

"geçmiş zaman gitgide daha da daralan bir çembere dönüşüyor benim için. bu yüzden yürüken dönüp arkasına bakmayanlardanım ben de."

"yaşlı kadının bir daha üzerine olmayacak parlak kırmızı kumaştan yapılmış elbisesi gibi bakıyorum güzel günlere"
acele bir son yazılmış tarık tufan kitabıdır, bu olumsuzluğuna rağmen kimsesiz betimlemelerin kimsesi olmuş bir kitaptır.
artık yerine leman kültür'ün yerleştiği hoş mekan. arka bahçesi güzeldi.
kendi de adı kadar güzel 3. cadde mekanıydı.
okunası tarık tufan kitabı.
tarafımca önerilir. alın okuyun.
denizli'ye gideceğim otobüsün saati gelsin diye beklediğim bursa otogarında 1.5 saat içerisinde, bir nefeste okuduğum çoğu yerinde kendimi gördüğüm, sonunda ters köşe olmayı beklerken abes köşe olduğum güzel bir kitap. 8 ay olmuş okuyalı. ve ben bir kere daha okumaya değecek bir kitap olduğu kanaatindeyim.
superman'in tuhaf bir macerasında boy gösteren ikili. normalde oturaklı iki ağır abi olan bu elemanlar birbiriyle el sıkışınca hayal ve meyal adlarında iki kötü adama dönüşüp hem acaip şekillere , hem de görünmeme özelliğine bürünüyorlardı. maceranın sonunda supi birini yakalıyor, ama ötekisi arazi olmayı başarıyordu.
belli belirsiz, tam hatırlanmayan, eksik hatırlanan veya sonradan bir kısmı unutulmuş olaylar için kullanılan deyim.
Tarık Tufan'ın en güzel başlayan, sonunda "Ne yani,akıl hastası mıymış?" diyerek kendi kendime konuşturan kitabı.Bu adamı ne zaman okusam günlerce daha çok sorguluyorum hayatı,yaşamı.Mutsuz da oluyorum.Yine de okumaya devam ediyorum ama.Çok ilginç!