bugün

daha yapamadığım ama ablam kafama fırlatırken beni ağlatan eylem. kep acıttığı için mi ağladım, duygulandığımdan mı onu bilmiyorum işte. *
mezun olamayanlar için*: (bkz: tanımlanamayan uçan cisim)
yapmayacağıma yemin ettiğim ve yapmadığım eylem. hiç de pişman değilim. son derece gereksiz ve saçma bir gelenektir. ayrıca masraftır. havaya atmak için para ödersiniz. okulu bitirdin, çıksana tatile o parayla, olmadı, git arkadaşlarınla sabaha kadar eğlen. hele o kılıkta resim çektirip evin duvarına asmak " ben embesilim amma velakin bir üniversite bitirdim haaa " anlamından başka hiçbir şey getirmez akla. mezun oldun, işsiz kaldın, ne yapacan şimdi, ne olacak o resimler? al sok bir tarafına şimdi. değer miydi o kadar tantanaya...
geri götürmezsen 100 ytl ceza ödeyeceğini bilince çekinerek yapılan eylemdir. ilaveten; attığın kepi tutabilmektir mühim olan. *
tüm okul hayatım boyunca yaşayamadığım duygu:) Üniversiteye ilk girdiğimde, çıkarken bizde yaparız dediğim ve mezuniyet zamanı tek şu okuldan kurtulayım da başka bir şey istemiyorum duygusuyla katılmayı aklımdan geçirmediğim etkinlik. Neme lazım Kep'ler havada çarpışır marpışır sonra polis çağırıp tutanak tutturmak filan gerekir. Ne olur olmaz deyip hiç katılmamakta yarar var...
okul yaşantımızın başından itibaren hep kafamıza kazınan, televizyonlarda veya tanıdıkların mezuniyetlerinde devamlı insanın beynine yerleştirilen, bir gün gelecek sen de atacaksın bu şekilde kepini, okuyup adam olacaksın tanımı ile birlikte kişinin tek hedefi haline gelmesine neden olan, fakat işin özüne baktığınızda aslında pek de tutulacak bir yanı olmayan hadisedir. havaya kep atmak, mezun olmaktır. fakat her mezun olan havaya kep atabilir, havaya kepi atmak bir ayrıcalık değildir, sizden beklenen şey olmamalıdır. zaten bir okula girmiş insanların yüzde 99 u o kepi havaya atmaktadır. çocuklara, havaya kepi atmayı salık vermektense, kep toreni öncesi kürsüde konuşma yapan derece sahibi çocuğu örnek göstermek daha doğru değil midir. neden hep işin eğlence kısmını örnek gösteriyoruz çocuklarımıza, neden önemli noktayı hep kaçırıyoruz. iyiniyetle yapılan bir iş belki, hadi yavrum bak sen de ileride boyle kepini havaya atacaksın. okumaya özendiriyoruz, ama kaş yapalım derken göz çıkarıyoruz. amacını sadece o kapıdan çıkmak olarak gösteriyoruz, ama dolu mu çıkıyor boş mu çıkıyor o kısmı nerede?
(bkz: kep gitti göt gitti)
Konak'ta, okullarda kep giyme ve mezuniyet törenlerine yasak
http://www.milliyet.com.t...06/05/05/son/sontur18.asp
tam tersi durumu da yere kep atmak olan davranıştır. bu zıt davranış ise mezun olmayı henüz gerçekleştirememiş öğrencinin, katıldığı mezuniyet töreninde "ben böyle törenin ...." nidalarıyla kepi yere atmasıdır.
o kep geri düşecektir. hep düşer...
acı gerçeklerin de yavaş yavaş hayata iştirak ettiği gündür. (bkz: hapı yutmak)
bütün bir törenin işe yarar tek anıdır.insanlar bütün bir gün bu an için o sıcağın altında beklerler(elbette ki kep töreni her zaman yaza denk gelmektedir)
ben kepi attığında bir daha tutamayanlardanım.sonra bulduğum kep ise küçük gelmişti...
fondaki müziğin etkisiyle daha bir çoşkulu atmaya sebep olan eylem. biz kepimizi tutabilelim diye birbirimizi ezerken, bizleri izleyenlerin gözleri yaşarır nedense. öğrenciliğe veda yeni hayatı selamlama şeklidir kep atmak.
ne boka yaradığını bilmeden amaçsızca herkesin yaptığı eylem.
(bkz: sürü psikolojisi)
hem son,hem baslangıc..
sonrasında attığım kepi tekrar bulabilecek miyim diye düşündüren eylem.
istanbul'da lise mezuniyetlerinde illaki yapılan olay.bu yüzdendir ki lisede kep atma,baloya gitme,balodan sonra eller havaya bir yerde eğlenme gibi etkinliklerden nasibini hevesini fazlasıyla alan kimseler üniversite mezuniyetlerinde aynı coşkuyla kutlamalara katılmazlar.*
mezuniyet törenimde zavallı babanneciğimin olay yerine çok yaklaşmasıyla, gözünün çıkmasına ramak kaldığı eylemdir. *
hayatın en güzel günü zannedilen ama acı gerçeğin sonraları anlaşıldığı gün yapılan eylem.

not: benimkisinin arması yoktu ama havaya attıktan sonra nası olduysa (!) armalı olanı denk gelmişti. benimkisi denkgelen kişi için üzgünüm.*
havaya atılan kepin değil de düşen kepin kafanıza çarpmasından dolayı oluşan karışıklığın başlangıcını teşkil eder. lisedeyken de atılabilir. hatta o durumda bir değil, iki veya daha fazla atılması da muhtemeldir.
kep havaya atılırken değil de düşerken insanların kaçışma olayı ayrı bir komedidir. sivri kısmı çok acıtıyor. kendimden biliyorum
üniversite mezuniyet töreninde gerçekleştirilen seramonidir.
okula gidilen yılları temsil eden kep, bir şevkle havaya atılır ama yerçekiminin azizliğine uğranılır.
bitti ulan, kurtuldum demektir.