bugün

hatırlamak için, her zaman unutmuş olmak gerekmeyen durum. hatırladığım kadarıyla ile, söze başlamak diye bir şey var. ki zaten, hatırlıyorsan tamamen unutmamışsın demektir. unutmak hepten, o neyse artık onu zihinde bırakmamak demektir.
görsel .
Adam şapkasına rastladı sokakta
Kim bilir kimin şapkası
Adam ne yapıp yapıp hatırladı
Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
Bir kadın kim bilir kimin karısı
Adam ne yapıp yapıp hatırladı.

Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı.
unutanlar içindir.
zihne imgelerle değil kokularla birdenbire gelir, keder de hissedilebilir o an neşe de ve bir an sonra birdenbire gider. ne hatırlamıştım? hayır, asıl soru; ne hissetmiştim o an?
Ve gülümsemek...
çok önemli fiillerden biridir. geçmişi, bildiklerimizi hatırlamak çok hoş bir şey.
Baş etmeye çalışmaktır.
unutmanın ortadan kalkması olayı.
gündüzleri bir şey yoktur arkadaşlarla aileyle bir şekilde vakit geçirilir fakat gece kendiyle baş başa alır insan.gündüzleri ruhunu emen uyku geceleri uykusuzluk olarak dikilir karşısına uykuya dalmadan hatırlananlar geçer insanın gözlerinin önünden uyandığında da rüyalarında hatırladıklarını görmenin bilinciyle uyanır. o yüzden hatırlayan birisi uyku ile uyanıklık arasında bir arafta döner durur. pervanenin mum ışığında döndüğü gibi her döndüğü tur her hatırlanan anıdır.geçtikte mest olur pervane muma teslim olmuş kanatlarıyla
Bazen aklıma küçük küçük anılar geliyor, aa böyle bir şey yaşanmıştı vay be unutmuşum havasına giriyorum. Bu çok acı çünkü bir zamanlar hiç aklımdan çıkmayan şeyleri şu an yavaş yavaş unutup hatırlayınca da bir garip oluyorum. Bazı şeylerin değeri zamanında bilinmeli, sonra çok geç oluyor.
unutulan ya da o an akıldan çıkan bir şeyin tekrar akla gelmesi.
tam unuttum dersin
görmezden gelirsin anıları
unuttum diye kendini avutursun bazen
ve sonra öyle bir an gelir ki
tek bir an herşeyi yeniden hatırlarsın
herşeyi yeniden yaşarsın hayalinde
ve üzülürsün kaybettiklerine, geride bıraktıklarına
yapmak isteyip yapamadıklarına
dahası yaşayamadıklarına
bazen kendine kızar kendini suçlarsın
kurduğun cümleleri keşkelere boğarsın
ve yine
gururun galip gelir söylediklerine
yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim dersin o an
haklı olduğuna inandırmaya çalışırsın kendini
ama söz geçiremezsin kalbine
dilin ne derse desin gerçeği yok edemezsin
gerçek ölümsüzdür arkadaş
ne kadar hesaplaşsan da kendi içinde
ne kadar hatırlasan da, unutamasanda
unuttum dersin dilinin ucuyla.

abdullah gül
insanoğluna sunulan en büyük lütuftur hatırlamak. elbette ki unutmaktan sonra...
eline bir resim aldığında yüzünde oluşan gülümsemedir. ve aslında tüm mutlu anların fotoğrafları ne yapsanızda ancak acı verir, tatlı gülümseme de silinir gider. o karmaşık koskocam arşivin içinde gezinmeye başlar, zihninizde herşeyi tarih sırasına koymaya çalışırsınız. anılar arasında dolaşırken biri size bir an' ına git ve hep orda kal dese; ben sadece birini seçerdim.

o zaman çok iyi biliyordum. şimdi çok iyi anlıyorum. o an hissettiğim duygu, bu gün yüzüme yerleşmiş.

şimdi karşımda ay ışığında yansıyan bir şehir, günlerden alacakaranlık, zihnimde çarpışan onlarca kelime, kendimi gerçeğin içinde sanarken aslında yaşadığım hayal, anılarım yalanmış. evet hatırlamak bu ve hiç güzel değilmiş.

edit: -Sevgili yazar bunun bir forum sitesi değil sözlük olduğunu hatırlatırım.