bugün

Malafa adlı kitabında aşk için ''Akdeniz'in tuzlu suyunda gözlerini açamayan geçici körlere sunulmuş bir deliliktir.'' tanımını yapmış çok fena göze girmiş yazardır.
''Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun, üzülürsün, pişman olursun, sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın.''

Hakan Günday
az adlı romanında olay kurgularıyla "hadi canım" , "yok artık bu kadar da olmamalı" gibi tepkiler verdiren yazarımız.sadece bu kitabını okudum. ayrıca okurken bu kurgu konusunda elif şafak havası seziyoruz ufak ufaktan.gerçekten çok doğal bir dil kullanıyor. belki de kitabı elden bırakmama sebebimizdir bu. küfürleri bile sanki ben söylüyormuşum hissi uyandırıyor insanda.

ancak naçizane şunu belirtmeliyim ki bunca olayı anlatırken, daldan dala sürüklüyorken bizi keşke biraz daha o dallarda dursak, meydana gelenler her neyse biraz daha derinden anlatsa bize de tadına doysak. sanki bayram günü sayısız misafir gezmeye giden bir aile babası telaşı var üzerinde. azıcık soluklanıp da sakin olsa sanırım 2. bir tutunamayanlar ortaya çıkarabilirmiş. *
eserdeki oğuz atay vurgusu ve anlatımı için ne denebilir bilmiyorum. mükemmel, harika, enfes gibi bir sürü sıfat sanırım.
--spoiler--
Sorarlarsa, 'ne iş yaptın bu dünyada ?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: 'yalnız kaldım. Kalabildim ! Altı milyarın arasına doğdum ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.'
--spoiler--
az dediğin, küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. senin ve benim gibi...
aforizma gibi etkili cümleler kurma konusunda inanılmaz yetenekli, imza günlerinde muhabbet ettigim kadarıyla oldukça zeki ve tutarlı, nick'ime konu olan romanlarında yazarı olan güzel insan.
--spoiler--
polyanna benim yanımda eroinman bir fahişe kadar umutsuz kalırdı.
--spoiler--

demişti kinyas ve kayrasında.
--spoiler--
“Cahil ile anarşist arasındaki fark tüy kadardır.
O aradaki tüyün üzerinde durur bütün okunan kitaplar.”
--spoiler--
''isteyene ruhumu kiraladım, vücudumdaki dikiş sa­yısını artık bilmiyorum, hayatımı diktiler, oysa yırtmak için çok uğraşmıştım.''

Hakan Günday - Kinyas ve Kayra
çocukluğunda topunun inşaata kaçmış olma ihtimali epey yüksek yazar.Azizim onlar nasıl eserler öyle, tecavüzler, cinayetler, zihin öldürmeler ve daha nice kötülükler?

Üslubun hoş ve akıcı; okutturuyorsun da bu ne karamsarlık?Kitaplarının ismi bile insanı bir yandan ürperiye bir yandan da meraka sevkediyor.

Gece kuşağındaki korku filmleri gibi bir edebiyat anlayışı, gerçekten acayip.
ender bulunan yazarlardandır.

“Dertlerinizi başkalarına anlatmayın. Çoğunun umrunda olmaz, geri kalanı ise memnun olur.”
yazdığı kitaplar ile insan beynini tesiri altına alan ve her yazdığını okuyucuya düşündüren muhteşem yazar. her kitabını ayrı ayrı zevkle okuduğum insandır kendisi. bana kitap okumayı sevdiren yazardır. öpülesidir. tüm kelimeleri.
eserlerinde büyük ölçüde şiddet vardır.zargana'da almanya'da bir kıza dört kişi tecavüz etmiştir örneğin.

nihilizm(her şeyi reddediş) kokmaktadır, biraz anarşizm(doğa durumu), biraz da varoluşçuluk; fazlasıyla mutsuzluk ve tanrı karşıtlığı vardır eserlerinde.anarşizmdeki o doğa durumu, ana karakterler tarafından bir şekilde sürekli var edilmeye çalışılmaktadır.Kinyas ve Kayra karakterlerinin serbestliği, asil karakterinin düşünce yapısı itibariyle...
"Çok mutsuz sonların birinci şartı, çok mutlu başlangıçlardır."
bir sözcüğün ingilizcesiyle türkçesini soyadında birleştirmiş muhteşem kalem.

(bkz: gün)
(bkz: day)
--spoiler--
"ne kadar yalnızsan o kadar uzağa gidersin, ne kadar terkedersen o kadar ölürsün" der kayra ve gider..
--spoiler--

kinyas ve kayra adlı romanı başucu eseri yapılabilir. insanın içindeki şiddet duygusunu güzel bi şekilde anlatan ve insanı gerçekten düşündüren bir yazardır kendisi.
zamanımızın çok önemli yazarlarından.

Hakan Günday denildiğinde aklıma "Piç" isimli kitabının arka kapağındaki sözler gelir ilk olarak.

"Piçlerin çocukları olmaz.

Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.

Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır.

Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir.

Piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. Onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır.

Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur. Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur.

Piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır.

Piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler.

Piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve "Neden?" diye sormaz. "Neden" sorusu piçliği yok eder."
Hakan Günday, soyadına ekleme yaptırmıştır. Yeni soyadı; gündayjourgiornodía.
Oradaki 5 kelime de farklı dillerde "gün" demekmiş.
kezbanlar tarafından keşfedildiği gün yarrağı yediğimiz gündür. umarım böyle bir şey olmaz.
'kovulana kadar için, gerisini de siktir edin. yeterince içebilirsek, sokakta nerede yattığımızın bir önemi kalmaz.'
an itibariyle trt belgesel'de genç kalemler programında.
her cümlesini sindirerek okuduğum birkaç yazardan biridir.
bu devirde nimet.
"Beslenme, barınma ve üreme! Bu üç güdüsüne sahip çıkamayan, arazide bubi tuzağına yakalanır. Ya serin bir gölge, ya bir şişe su ya da porno bir dergi. Her şey tuzaklanabilir! Her şey. Ama özellikle bu üç güdüye hitap eden şeyler. Anlayacağınız, zevkine düşkün adamı öldürmek kolaydır."
çok abartılmadan pas geçilmemesinde fayda olan yetenekli romancı.
hakkın da yazılan abuk sabuk yorumları yapan arkadaşlara çok üzüldüm. kendisi çok başarılı bi insandır. hepimizin bi dönem yapamadığını o yazmış..bizim içimizdekileri sayfalara sığdırıp kitap yapmış.iyi de etmiş.belki de ileri de insanların ağzından isminin düşmeyeceği şahsiyettir kendisi