"geri zekalı ya salak of.s.s"
günaydın,
nasılsın?
iyi akşamlar,
iyi geceler.
entellektüelliğin hiç uğramadığı bir yer için üç kelimede bir;

(bkz: amuğa goyim)
(bkz: amına koyim)
(bkz: siktir git)
(bkz: seni yerim ben)
abi , baba, moruk, de get, bi git mına koyam, haa siktir, naber abi, iyi senden, en son ne zaman takıldın abi sen, (kız ismi) bi kere versene, off abi yaa, ev soğuk mu, al bunu da dolaba koy, bira isteyen var mı, bira getir, bira, ıghhmm gıhhmm.
yapacak bişey yok
yapar mısın?
yapar mısın?y
yapar mısın? *
günaydın, nasılsın, görüşürüz, iyi akşamlar.
(bkz: kader)
boşver, naber, baba, anne, yemek, salak, siktir.
sıkıldım ben ya .
ne yabıyon.
acıktık sanki.
eee başka.
tamam.
olur.
şimdi değil sonra yaparım.
-den biri "aynen" dir diyerek kibar bir girizgah yaptıktan sonra bu kelimeyi yaydıra yaydıra söyleyenlerin agzının ortasına kürekle çarpasım gelir o derece sevemedim. Bende kullanıyorum lakin söyler söylemez kendime de türlü cezalar uygularım manyak etti beni
+ne yapıyorsun?
-ne yapayım yaa, sen ne yapıyorsun?
allah belanı versin sözüdür. anne tarafından söylenir.
(bkz: seni seviyorum)dur çünkü ağızlara sakız oldu ki; bizler sevmeyi bile daha farklı dillendiremiyoruz.
izdüşüm, yapısöküm, diyalektik, farkındalık gibi kelimelerdir. özellikle dün sabah simit almak için uğradığım saygıdeğer bir simitçiyle kaotik evren üzerine bir argue yaşadım ve bu kelimeleri sıkça kullandığını fark ettim. parayı verip ayrılırken elimi sıktı ve "bilimin ışığı sizinle olsun beyefendi" dedi. akabinde ekmek teknesine atlayıp gözden kayboldu ve sonsuzluğa doğru bir yolculuğa çıktı. teşekkür ederim simitçi, teşekkür ederim, yolun açık olsun.
inovasyon.

hiç yapamadığız bir şey halbuki. herkesin diline pelesenk olmuştur bu kelime. inovasyonmuş,
he canım. elin gavuru milyar dolarlar harcıyor bu işe. şirketlerimiz kaç patent üretiyor yılda peki?