bugün

çok bomba film. izlenmesi tavsiye edilir.
görsel

“Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.”

Onur ünlü’nün başı sonu belli olan, eğlenceli, iyi oyuncuların da olduğu film. izlemek istesem de üşendim, bari entarisini gireyim dedim. Bir de Keşke 240p olmasaydı, insan izlerken kör oluyor. Zaten gözlerim bozuk, izleyip daha da bozmayayım.
bazen 'seni seviyorum' cümlesi insani öldürür.
aşığa maşuktan gelen yalan seni seviyorum öldürür, her şeyin yalanı olur da aşkın olmaz gibi.
senden bir sey rica edebilir miyim? son bir sey, lütfen.
bana bir kerecik olsun seni seviyorum der misin?
lütfen seni seviyorum de, seni seviyorum de! seni seviyorum desene lan!

yok lan sey etmeyin hemen adami öldüren seni seviyorum cümlesi değil kendine sıktı manyak *
ne meraklisiniz hemen dramatize etmeye.

bu arada ne yazık ki ben hala adami öldürenin kurşun değil de bir çift cümle olduğunu düşünüyorum. neden? çünkü malım. çünkü gözümle izlemiyorum amk, konuşturmayin olum beni *
duramiyorum
sevgiye muhtaç haluk bilginerin yalvarir gibi sevgi istemesine yarim ağızla 'sini siviyirim' diyen özgü namala sallayasim geliyor :D

https://m.youtube.com/watch?v=nLidxUya21Y

bir film.
ilk başarılı fantastik -bilim kurgu mu deseydim yahu- türk filmidir. Gerçekten harika
--spoiler--

Ne olur saadet şu herife verme!

--spoiler--
yine izleyip, yine ulan be dediğim film.

https://www.youtube.com/watch?v=-41-uLO5_pA
“Aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, üstelik gece imiş ses gelmiyor kümesten”
Haluk bilginerin şiiri okuduğu sahne, adam döktürmüş ya.
Bir paralel evren filmidir.
Onur Ünlü'nün en sevdiğim filmlerinden sadece bir tanesi. Film yapım zamanına göre muazzam bir kurgu ve alışagelmişin dışında bir Türk yapımı. Karakterler tam oturmuş ve Recep ivedik gibi filmlerden daha anlamlı ve daha komik olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Henüz izlememiş olanlar var ise kesinlikle izlemeliler.
görsel
Nerdeyse söyleyin bulalım kaçıralım belki o zaman ortaya çıkar bu kodumun güneşi.
(bkz: soğuk nedir nasıl geçer)
Genellikle ara vererek film seyretmeyi tercih eden biriyimdir. Hatta bu yüzden sinemada film seyretmekten pek haz etmem.
Peki bunları neden söylüyorum.
Ara vererek film izlemeyi kendine misyon edinmiş ben, bu filmi tek oturuşta seyrettim. Bu yüzden.
Film, bölünmeyecek sahneleri içinde barındıran ve harikulâde bir sürükleyiciliğe sahip bir film. Biraz olsun kafa dağıtmak ve ziyadesiyle eğlenmek istiyorsanız, bu filmi izleyin. Ciddi manada iyi hissettiriyor.

Teşekkürler, onur ünlü...
Seviyorum seni, büyük senarist...

Şöyle güzelinden bir spoiler vermezsem olmaz.

---spoiler---
+ alper, yine mi cinler geldi?

- gelen giden bi şey yok, korkma. ama sen hamileysen ben seni öldüremem. neden biliyo musun? henüz anne olmaya hazır değilim. şule.. gitmeden önce son bi şey isteyebilir miyim senden? son bi şey yapar mısın benim için?

+ tamam, peki. yapıcam.

- bi kere, tek bi kere seni seviyorum der misin?

+ ..

- seni seviyorum de..

+ ..

- seni seviyorum de lan!

+ ya seni seviyorum be.

- yalan söylüyosun..
-----------------
+Hocam n’oldu bize?

-Sıçtık biz.

+Ne?

-Sıçtık, hayatımız kaydı mahvolduk.

+Yani, teorik olarak n’oldu?

-Teorik olarak da sıçtık.
---spoiler---
-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
-üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
-ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
-hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

-iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
-bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
-sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

lan nooluyo lan ?

http://www.youtube.com/watch?v=Wl4FA2KOsDM
filmin sonunda kafamı duvara vurdurmuş filmdir. ulan şule'nin karnındaki bebeği öldürüp, onun yerine geçip, sıfırdan muhteşem bir hayata başlasana gerizekalı herif.
Sonunu bir türlü anlayamadığım filmdir.
haluk bilginer'in ülkü tamer'den konuşma şiirini okurken koparttığı film. harbi daha iyi bir yönetmen elinde ele alınsa konusu itibariyle ve oyuncular açısından aşırı kaliteli bir yapım ortaya çıkabilirdi.
ikinci ramses'tir.
konusu itibariyle ilgi çekici güzel bir filmdir.
Ahmet Kural'ın henüz popüler olmadığı dönemde kısa da olsa rol aldığı filmdir.

Mavra arayanlara ilaç gibi gelecektir.
(kendi adıma) izlenmek için oldukça geç kalınmış, keyifli bir film. bi ara kim kimin içinde derken devrelerimin yanacağını hissettim.
"başıma ne geldiyse senin yüzünden geldi, ama ben yine de meftunum sana.''
film için özel olarak özgü namal'da bir şarkı söylemişti vaktiyle.

Çok sever çabuk unuturum
Hergün başka sevgili bulurum
Dansı eğlenceyi severim
Aşka inanmam sevgiye kanmam
Hiçkimseye bağlanmam

http://www.youtube.com/watch?v=9oy16VehwtA
ülkü tamerin konuşma şiirini müthiş bir çatı sahnesinde haluk bilginerden dinleyince bir tuhaf oldum. böyle çokça tuhaf olduğum sahneleri barındıran filmdir.
(bkz: ben güneşin oğluyum sen hayatın kadını)
(bkz: hayatımın filmi)

ne marliyn monroe ne tarık akan. ne david lynch ne de simon adebisi.

aktörler, hikayeler ve yönetmenler. varolun eşlik ettiğiniz için bana. hepiniz çok güzellersiniz, hepiniz bambaşkasınız.

hani bazı kitaplar vardır bazılarının hayatlarını değiştiren. Yada ne bileyim bazı anlar bazı mucizeler falan. Elbette ki bir dokunuşta hayatım değişmeyecek kadar paslı. ancak şöyle söyleyebilirim. bozulan denizaltında havasızlıktan öleceğinin kesinleştiği an yaktığın bir sigara. hayır olmadı; bu film tam bana göre yapılmış. 3 gün önce değil, şimdi izleyeyim diye.

--spoiler--
Kendinizi bi odaya kitleyip dört duvar arasına hapsolabilirsiniz yada bi koruma ordusu beslersiniz,etten bir duvarın arkasına hapsolursunuz.Ama hem özgür olayım, hemde duvarın içindeki gibi güvende olayım diyorsanız size önerebileceğim bir tek hapishane var; kendiniz.
insan korkuya kapıldığında ilkin kendine kaçarmış ve bir süre sonra kendine yepyeni bir alem yaratır orada yaşamaya başlarmış. Fakat; insan çabuk sıkılan bir hayvandır. Zamanla yalnızlıktan bunalmaya başlar ve gömüldüğü kendisinde yeni yeni insanlar yaratır. Sonra onlarla dertleşmeye, giderek didişmeye ve en sonunda da çatışmaya başlar. Peki o zaman ne yapar? Dışarı kaçar ama artık başka bir insan olarak

--spoiler--
"yapılan saçmalık seyirci sayısı ile doğru orantılıdır" mottosu ile yapılan 2008 yapımı "Güneşin Oğlu" bir Onur Ünlü filmidir. bugüne dek izlemediyseniz, izlemeyin. Böyle özel filmler bana kalsın... Özellikle de diğer bir Onur Ünlü filmi olan 2006 yapımı Polis filmine son sahnesi ile selam çakmasına ayrıca hayran olur bu ruh, yüzde tebessüm kalır Zeki Müren şarkısı eşliğinde. Güzel andır.
güncel Önemli Başlıklar