bugün

bülent ersoy un, kendisinden daha kısa boylu bir erkeğe olan aşkı gibi bişey.
(bkz: ayın güneşe olan aşkı)
30 saniye önce öğrenip sonra başlıklarda gördüğüm myy şarkısıymış.
....

Sonra birden bastırıverdi kasvet...

Kalleş bir gölge, ağır ağır sokuldu dolunayın nurdan yüzü­ne... ve birkaç dakika içinde kara bir şal gibi tamamen örttü üzerini gece güneşinin...

Bir süre kıvranıp durdu ay ışığı, sonra tutulup kaldı ani­den...

Ölü bedenlere can veren o ürpertici buğusu hoyratça gölge­lendi.

Karanlık, hükümranlığını ilan etti dağ yamaçlarında... Boz­kır, siyaha teslim oldu.

Ay tutuldu, dilimiz tutulmuşcasına şaşırtarak bizi..

Aydınlık yüzü keder bulutlarıyla gölgelenirken, gözümüzü semaya dikip paylaştık sancısını...

Okşadık bakışlarımızla; doğum anında bir annenin terli saçlarını okşarcasına...

Öyle masum, öyle sessiz çekiliverdi ki başucumuzdan, daha kirpiklerimizdeki nemi kurumadan ışıklı busesinin, yokluğu­nun boşluğuna yuvarlandık ıssız bir yol ortasında, yapayal­nız...

Efkârlandık mahrumiyetinden...

Aya tutulduk, ay tutulurken...

Yollarda esmer tenli adamlar silah sıktı ayın karanlık yüzü­ne doğru; kurşun dökercesine gökkubbenin uğursuz mührü­nün üzerine... ve çocuklar teneke çaldı dolunayın ruhunu kurtarmak için, kara büyücünün elinden...

Bense durumu açıklarken "aydan dede"sini kaybetme telaşındaki oğluma; ne kara büyücülerden sözettim; ne de geze­gen sisteminden: "Güneşe tutkunmuş dolunay" dedim; "lakin karalar bağlamış, aralarına dünya girince..."

izahat ne kolay, konu aşka gelince... **
ya ayın güneşten çıkarı... dedirtti birden.
intihar etmek isteyenlere önereceğim, donduran, kilitleyen, zamanı durduran, ağlatan, delirten bir murat yılmazyıldırım şarkısı. murat yılmazyıldırım'ın yapmış olduğu en iyi beste. hüzünlü bir şaheser. ağıt.

gidiyorum karanlıklar örtünmüş bu dünyadan
ölümün yokluk olamayacak kadar derin ve büyülü anlamlar barındıran yanını öğrenmiş bir dünyalı olarak..
sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme.
( mevlana' nın etme şiirinden )

mevlana' ya göre şems tebrizi güneş, kendisi ise; aydır.*

mevlana ise: tasavvufun, gönüllerin güneşidir.

işte '' güneş olmak'' demek, aşk uğruna ay olmayı göze alabilmektir. sen ay olurken, güneşi soğurmak... her iki durumda da huzurlu olabilmektir.

gerçek aşkta; ay olmakta güneş olmakta birdir aslında, çünkü aşk tek vücut olmaktır. manaya kavuşurken manasızlaşmak...
Imkansızlık bildirir.
Bir kardan adamın güneşe olan aşkı değildir.
Akıllara bir şiiri getirir.
imkansızdır sana olan aşkım,
Güneşin aya olan aşkı gibi.
Kalptir, anlamaz ki sözden,
Defalarca yediği kazıktan anlamadığı gibi.

imkansızdır sana olan aşkım,
Düşen gözyaşının pınara aşık olduğu gibi.
Yine de kimse döndüremez beni,
Çünkü ben imkansızı severim.
karşılıksızdır.

I watch how the moon sits in the sky in the dark night
Shining with the light from the sun
And the sun doesn't give light to the moon assuming
The moon’s gonna owe it one

linkin park - a place for my head

not : artistik dursun diye veya sadece ingilizce bilenler anlasın diye bu haliyle koymadım. ben türkçe'ye çevirirsem anlamını kaybeder diye böyle bıraktım.