bugün

doğuştan görme yetisine sahip olmayan ya da sonradan bu yetisini kaybeden insanlardır.

kaba ve yanlış kullanımları için;

(bkz: kör)
(bkz: görme özürlü)

edit: şu entry'ye eksi veren yazar var ya, işte sen özürlüsün arkadaşım.
sınavlarda zorlanan kesimdir. özellikle sbs, öss gibi sınavlarda soruları kendilerine okuyan gözetmen zaman zaman / işaretine "iki nokta" dediğinden ve da
asıl engelli, onların önüne engeller koyanlardır.
(bkz: http://www.renklerherkesicindir.com/)
arkadaşlık ettiğinizde gerçekten eski siz olmadığınızı fark ettiğiniz kişilerdir.
parmak uçlarıyla dünyayı gören insanlardır.
Ilahî adalete bakın ki doğuştan bu engele sahip olanlar, diğer duyularını daha iyi kullanabilmekte.

yani, görme yeteneği haricinde tüm yeteneklerini harika kullanabilen kimse.
kör.
körler kendilerine görme engelli denmesinden hoşlanmazlar.
görme engelli, görme özürlü, özürlü... bu tarz kelimeler ve tabirler; toplumdan dışlandıklarını düşünmelerine neden olur. defolu insanlar olmadıkları için engelli ya da özürlü denmesinden hoşlanmazlar.

bir sosyal hizmet uzmanı'nın ağzından dökülüyor bu satırlar, o sebeple eksilemeden önce düşünün.
göz ameliyatından sonra daha iyi anladığım durum. tek gözle bile yaşam bu kadar zorken allah yardım etsin.
sahip olduğum engel.
Türkiye'de onlar için yapılması gereken kaldırımlar malesef yeterli değil. olanlar da standartlara uymuyor. uyanlar ise amacı dışında kullanılıyor.
Bugün Marmaray'da denk geldim arkadaşımla ve aslında ne saçma şeyleri kendimize dert ettiğimizi anladık.
Engelli insanlara yapılan çok kötü muamelelere tanık oldum, hatırladıkça sinirim bozuluyor. Görme engellilerin kalplerinin o temiz ışığının gözü gören ama vicdanı kör olan insanlara ışık olması dileğiyle. Onları görmezden gelen değil engellerini görmezden gelen tüm güzel insanları seviyorum.
görsel
Bu fotoğraf beşiktaş-rönesans ted ankara maçından.Babası görme engelli çocuğuna maç anlatmaya gelmiş.Hayatımıza isyan ederken bir kez daha düşünelim.
düşündürürken üzen başlık.
Rahmetli büyükbabamı hatırlamama sebep olmuştur.

Hayatının son 20 senesini gözleri kapalı olarak yaşadı. Ne büyük zorluklarla karşılaştığını ben dahil kimse anlayamaz. O bir sabah kalkıpta gözlerim görmüyor dediğinde, yanıbaşındaki yataktan başımı kaldırıp baktığımda henüz 7 yaşındaydım.

Bizi çok severdi rahmetli. Kim bilir, Okul arkadaşı torununa lakap taktığında bastonuyla doğrulup "kim ulan o ..." diyerek bir baston, bir küfür savuran o güzel insan, torunlarını nasıl bir özlem içinde görmek istiyordu.

Abim kız arkadaşı olduğunu ve evlenmek istediğini söylediğinde, müstakbel gelininin fotoğrafını parmaklarıyla hissetmeye çalışmıştı. Nasıl unuturum ben seni büyükbabam, yardımseverliği, merhameti, adaletli olmayı, güzel hayatın tüm zorluklarına rağmen umutla yaşamayı, inatçılığı ve hatta asabiliği hep senden öğrendim. Unutamam.. sen benim biricik büyükbabamsın.

33'lük tesbihinle bir başınayım sanıpta Mırıldanır şekilde allah'ım sen büyüksün" deyişlerin hâlâ kulaklarımda. Sağlığında gidemediğin hacca söz verdiğim gibi senin yerine gideceğim imkanım olur ve allah nasip ederse. Nurlar içinde uyu güzel büyük babam.