gratis in savaş alanına dönmesi

Tanımlamak gerekirse; çıtı pıtı türk kızlarının içindeki canavarı ortaya çıkaran hadise.

Yorumlamak getekirse; siz bir de aynı ruj için birbirine giren iki kızı görün.

Ne mağazaya ne de pisliğe üzüldüm. Dışarıdaki gençliğinin baharında böyle şeylere tanık olmuş birlikte geldiği kızları bekleyen çaresiz çocuklara üzüldüm.

Deli bunlar. içeriye girsen seni bile öğütürler. Östrojen akıyor. Çatır çutur dalmışlar.

Haha.

(bkz: hayvan gibi şey yapıyorsunuz yav)

Güzelliğin boyadan değil görgüden geçtiğini anlamaya vesile bir olaydır. Bir an için aklıma üniversitede tuvalette yanımda ellerini yıkayan full makyajlı kızdan yayılan tarifi imkansız koku geldi. Gratis de neymiş siz bir de kamuya açık mekanlardaki kızlar tuvaletlerini görün. Burada kameralar falan var en azından duvarlara bok vs. sürmemişler.

ben mi anormalim anlamıyorum mis gibi watsonsa gittim 62 liralık fondoteni 32 liraya aldım çıktım abuk sabuk bi 5 liralık maske için yemişler birbirlerini.

ay 2 ruj bir tane de allık alam diye gittim

kızlığımı kaybettim ayol.

gratisin kapısının önünden dahi geçmedim iki gündür mutlu muyum hem de çok. saatlerce kuyrukta bekleyecek kadar salak değilim şükür.

Belediye aşevi olsa ancak bu kadar izdiham olurdu dedirtir.

Makyaj pamuğu almaya niyetlenen, indirimden habersiz zavallı bünyemin, hallaç pamuğuna dönerek gerisin geri çıktığı yerdir.
Sanırım yarın savaş patlak verecek, çarşı dükkan kapanacak, hepimiz kozmetiksiz kalıp, kazulet gibi ortalarda gezeceğiz korkusundan mıdır nedir, mağaza harman yerine dönmüştür.

Kasa kuyruğu dışarılara taşmış, gözlerini kozmetik bürümüş hatun kişiler ellerinde nerdeyse 10 kiloluk alışveriş sepetleriyle bekleşiyorlardı.
Yahu bu conconlara, al şu poşeti de sen taşı desen, ama aşkoommm ben taşıyamam kiiii deyip bin dereden su getirirler, bi sinir, bir trip filan...
Vallahi hepsi Herkül gibiydi beyler, haberiniz olsun!

Tüketim toplumu olduğumuzu ve gençlerin kozmetiğe ne kadar önem verdiğini gösteren durum.kitapçıda olsa yan gözle bakan olmaz.

Gitmedim. Para harcamamak için.

Utanç verici.

Allah akıl fikir versin.

Bi esprisi de yoktur.

işte bunlar hep halkla ilişkiler. reklam yapmadan reklam yapmak...amaç gratis denilen yerden bişey almak, uğruna savaşılacak bir hedef. böyle böyle marka değerini arttirdilar bu magazalarin. ama plan süper, yazan ve yöneten harbi profosyonelmiş vesselam.

varoşluktan başka bir şey değil. zaten bu gratis denen yer yılın en az 360 günü % 40 indirim halinde. hiç gerek yok böyle şeylere. çalışanlara yazık valla.

Açık ve net bunlar hep strateji.kasa kuyruğu bütün gratisi dolaşıp kapının orada bitiyordu ki kapının yaninda olanlar alarmın çalmasına sebep oluyordu.klimalar çalışmıyordu ve 2 kasanın bir tanesi arızalıymış!!hiçbir şey almadan kuyruga girsen kuyrukla beraber gratisi gezdiğin için bir sürü ürün alabiliyordun zaten.niye kasalar tam indirim günü arızalanıyor çünkü kuyruk sırasında insanlar beklerken daha çok ürün alabiliyorlar sıkıntıdan.net 2 saatlik kuyruk bekleyen var.

Varoşlar tarafından gerçekleştirilmiştir! La prairie desen höh o ne diye bakar fakirler.

(bkz: ülkede bilimin gelişmemesinin sebepleri)
Bunlardan biri bu başlıktadır.

dün sabah 9'da işte olmam gerekirken, gratis'in ahmet taner kışlalı bulvarında ki bayiisinin önünden geçiyordum. daha açılmamasına rağmen 50 kişilik bir kuyruk vardı, ki bölgenin gelir seviyesi yüksek sayılabilecek düzeyde. en çok üzüldüğüm kapının önünde ağaç var ve oraya 2-3 tane köpek bağlamışlar. yazık hayvanlarda bunlar ne yapıyor diye saf saf etrafa bakıyor.

Refah seviyesinin yerlerde olduğu ülkelerde insanlar kişisel bakımı 2.plana atar önce karnını doyurmaya bakar.

Hal böyleyken indiirme girince de saldırır doğal olarak.

Dış güzelliğe önem verdiğimiz kadar iç güzelliğe önem vermedik be.

Ülke insanının saygısızlığı iyice ele alıp azıttığı, yıkıp geçtiği mağazanın içinde bulunduğu durum. Bu gidişle ucuza buldukları rimeli almak yerine, kıçlarına tıkanan bir paket Benri pamukla dört kolluya binecekler.

Arsızlığı kendinize yakıştırıyor musunuz kızım siz?

Daha önce de metrobüste avaz - avaz iğrenç bi sen oturdun, ben oturdum, kalk yerimden kavgası vardı.

Bu ülkenin kızarmış yüzüsünüz sayın arsızlar.

Haber merkezimize yeni görüntüler gelmeye devam ediyor.

görsel

öğlen yemeği için varoş bi semtteki avm ye gittik avm bomboş lakin bu mağazaya girilmiyordu bile siz düşünün gerisini.

cuma gününden başlayan indirimden kaynaklı olaydır. cumartesi günü mağazanın birine gidip bir kaç bakım malzemesi almayı düşünüyorduk. gezerken yolumuzun üstündeki gratise uğrarız dedik. sıra dükkanın dışından başlıyor, tüm rafların aralarını dolaşıp kasada bitiyor. bir şeyler alacak kişiler sıraya en sondan giriyor, rafların arasını dolaşırken alabildiklerini alıp kasada ödeme yapıp çıkıyor.

indirim güzel tamamda ne o sıra çekilir nede neredeyse yağmalanmış olan dükkanın içinde aradığını bulamama riski alınır.

kargaşadan yararlanıp hırsızlık yapmaya kalkanlara karşı dükkanın önünde 2 adet güvenlik görevlisi duruyordu. zaten sırada olanlarda manyetik sensörlü kapılara mecburen çok yaklaştığından dolayı ortalama 10 sn aralıklarla alarmlar çalıyor. güvenlik görevlileri sürekli çıkanları kontrol edip hırsızlık olmaması için uğraşıyor.

tek kelimeyle tanımlamak gerekirse, dehşet.