bugün

Küreselleşme.Batının geri kalmış ülkelere "gel bak, sana ne güzel bir küre vericem." diyerek başlattığı iğfal teorisinin geldiği son noktadır.
küreselleşme, sihirli bir kelime gibi piyasaya sürülse de başat unsuru ekonomi olan bir fikir..

büyük sermayeye sahip uluslararası şirketlerin önünde herhangi bir engel (gümrük, devlet, işçi hakları vb.) kalmadan tüm dünyaya etkilerini yayması durumu..
(bkz: cin)
teoriyi savunanların temel aldıkları esas görüş karşılıklı bağımlılıktır
tüm "izm" ler gibi bir ideolojidir.
Globalizmin ne oldugunu arastirdigimizda bir cok anlam ile karsilasiyoruz, fakat derinden inceledigimizde hepsinin hemen hemen ayni anlamda kullanildigini da görmek mümkün.

Globalizm dünyaya bakma, görme, algilama bicimidir. Kimilerine göre dingibi bir seydir: Dünya BIRdir gibi görüyor; bazilari ise gezegenimizi bir devletmis gibi algilarken, insanligin bütün kültürlerini bir ulus olarak görüyor, digerleri ise Globalizmi dünya-devleti demek anlaminda degil, daha dogrusu bir devletsiz dünya, rejimsiz dünya toplumu olarak görüyorlar. Bazilari da Globalizmi emperyalizm ile karistirarak tarihin gelisimine karsi cikiyorlar.

Asil düsünce Yeni bir Dünya Toplumudur. Daha dogrusu New World Order cercevesinde viziyonlar (görüler) bütün dünya ülkelerinin birlesiminden tek bir dünya rejimine kadar gidiyor. Bu dünya bakisi ilk etapta utopik görünse de, dünya halklarini nihayet birlestirecek, dünya problemlerine ortak cözümler üreterek var olan problemleri ortadan kaldirarak insanlara memnuniyet ve mutluluk getirecegini vaaz ediyor ve insanligin kendi icinde var olan, kisiligini belirleyen mutlak baris ve huzuru daimi yaratmak istiyor.

Bugünkü dünyaya baktigimizda globalizmin mümkün olmayacagi ve gercek disi olarak algilayabiliriz. Var olan uluslarin kendi arasindaki rekabet-kavgalari, savaslar, insan haklari ihlalleri, fakirlik, aclik susuzluk bu misyonu anlamsiz gösteriyor. Fakat dünyayi uzay ile kiyaslayip inceledigimizde, milyarlarca gezegenler arasinda BIR TEK olarak görmeye basladigimizda, dünyadaki problemler nedensiz ve paradoks olarak gözükmeye basliyor. Yani dünyada ki bütün insanlari sadece BIR INSANLIK altinda toparladigimizda, insanlar arasindaki, irkcilik, dinsel vb. savaslarin hakli olmadigini görecegiz. Bu nedenden dolayi Globalizmi kendi görüsü olarak görenler kendilerini dogan kimligi ile degil, Dünya Insani olarak görüyorlar. Yani sinirlar üstü evrensel olduklarini söylüyorlar.

Bazilari Globalizmi 21. yüzyilin dini olarak görüyorlar. Bu düsünceyi derinden inceledigimizde neden bazilarinin buna bir din dediklerini de anlariz. Enteresant olan internette Globalizm üzerine arastirmaya girdigimizde, sikca dinsel arkali global yazilara rastliyoruz. Bircok özgür dinsel kurumlar Incile dayanarak, din, dil, kültür ayirimi gözetmeksizin, sosyal farkliliklarin olmadigi, ESIT BIR DÜNYA vaaz ediyorlar. Bu görüs Tevrat, Kuran ve Incildeki cennet ile esdegerdir.

Bir cok görüler (viziyonlar) nasil ki bilim dallinda bir cok bölüm karisiyor, dinde de öyle olacagi düsünülüyor, ve bu karisma sonucta bir dünya dinine götürecegi düsünülüyor. Artik farkli görüsler yok, sadece BIR Tanri var, hangi ismi tasiyor önemli degil. Bu konuda Budizme büyük rol biciliyor, cünkü Budizm en tolerasli dindir ve son dönemlerde Bati-dünyasinda da oldukca cok taraftar buluyor.

Öte yandan gelisen internet, satelitler üstü yayin, globallessen cevre kirliligi, kisaca ekonomik, politik ve kültürel globallesme sözkonusudur. Bu durum durdurulmaz tarihin bir akisidir. Globallesme ve Globalizme karsi durmak, bilime, diyalektige karsi durmak demektir.

Alan Lezan, Berlin - 14 Nisan 2002

kaynak: http://alanlezan.net/globalizm/
ideolojidir. globallesmeyi belli bir cizgide tanimlayan, belli seyleri mesrulastiran bir ideolojik yaklasimdir.
tek dil, tek din, tek ırk, tek kültür, tek bir finans merkezi olmayı hedefleyen noe-liberal'lerin dünya'yı sömürme projesidir.
kültürleri yok edip, zamanla herkesi birbirine benzetmeyi amaçlar ama bu kısmı ellerinde patlayacak. kısmen patlamıştırda.
ancak; meta'yı istediği yere ulaştırması ve ekonomik sömürü kısmı başarılı.

(bkz: küreselleşme)

ek: burada din'i semavi dinlerle karıştırmayın. paranın dini olmaz.
globalizm bir diğer adıyla küreselleşme örnekle tanımlama getirmek gerekirse: kapitalizmin ve neo liberallerin birlikte peydahladığı emeklemeye başlayan çocuğu. Globalizmin teknolojinin gelişimine bağlı olarak ve tüketim hızının artmasıyla hissedilir bir şekilde kapitalizmin kanatlarının altında yerini aldığını görüyoruz lakin bebek büyüyünce neler yapar bilemeyiz. Tüm bunların ışığında bebek benzetmesi yaptığımız globolizmin hiçte sevimli bir bebek olmadığını Arap baharı sırasında gördük nitekim sonuç itibariyle teknolojinin ve tüketim çılgınlığının geldiği son nokta olarak şeklinde değerlendirebiliriz.
devletlerin olduğu gibi dünyanın da bir yönetim rejimi vardır: globalizm. bu rejime başkaldıranlar demokrasi kılıcıyla hassas bir estetik ameliyatına alınır ve mahir bir operasyonla globalleştirilirler.

(bkz: ırak)
(bkz: afganistan)
(bkz: mısır)
(bkz: suriye)
(bkz: libya)
(bkz: tunus)
bir nevi kültür sömürüsü. 3. dünya ülkelerinin kültürlerinin yerine evrensel ve doğruluğu batı ülkeleri tarafından tescillenmiş kültürün yerleşmesi.
merkez ve çevre ülkeler olarak ikiye ayrılır. merkeze yarar çevreye zarar verir. abd orta doğuda söz sahibidir bunu kendi devletletine yararı vardır. zararı ise ırak görmüştür.
(bkz: küreselcilik)
Anlamı Küreselleşme olan akımdır. Dünya insanlarının ekonomik, siyasi, iletişim ve sosyal açılardan birbirine yakınlaşması ve bir bütün olma yolunda ilerlemesidir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, değişen ve gelişen dünya düzeninde birçok yenilikler meydana gelmiştir.

Küreselleşme insanlığın en temel sorunu olan tüketim küreselleşmesine de yol açmıştır. Sömürü ve tüketim devlet aracı olarak sömürü ülkelerin tarih boyunca yaptığı ve günümüzde de devam ettiği sömürgecilik iletişimin gelişmesiyle birlikte uluslararası bazda devam etmektedir.

Küreselleşmenin Temel Sebepleri
Serbest Ticaret: Dünya hükümetleri pek çok ihracat ve ithalat bariyerini ve gümrük tarifesini kaldırmıştır. Mesela, 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında serbest piyasa reformları uygulamaya başlayan Çin, ihracat piyasasındaki pek çok kısıtlamayı kaldırmıştır.

Dış Kaynak Kullanımı: Şirketler, mal ve hizmet üretimini denizaşırı ucuz ülkelere taşıyarak tasarruf etmeye başladı. Pek çok üretici Amerika ve ingiltere’deki fabrikalarını kapatıp, üretimi, işçilerin daha ucuza ve daha kötü koşullarda çalıştığı Çin, Meksika gibi ülkelere taşımıştır.

iletişim Devrimi: iki önemli devrim uluslararası ticareti kolaylaştırdı. ilki ‘’konteynerleştirme’’ adı verilen bir süreçtir. Standart boyutlarda konteynerlerle malların dünya çapında taşınmasının sağlanması, masrafları ve yol süresini azaltmıştır. ikinci devrim ise geniş bant devrimidir.

Liberalleşme: Soğuk savaş döneminde sınırlarını yabancı ilişkilere kapamış pek çok ülke açılmaya teşvik edilmiştir. Bu, batı şirketlerinin yeni pazarlara girmesini sağlamıştır.

Yasal Uyum: dünya ülkeleri, mülkiyet ve fikri mülkiyet kanunlarına birbirine uyumlu hale getirmeye başlamıştır. Buna göre Amerika’da verilen bir patent Çin’de de geçerli olmuştur.

Neo-liboşların başımıza iyice bela ettiği dandik bir akımdır. Kesinlikle ulus devlet yapısına düşman bir düşüncedir. Globalizm adı altında, batı kültürünün simgeleri dikte edilir dünyaya. Mesela noel gibi. Bunu benimseyen kişilere de globalist yani küreselci denir. Küreselciler, azılı milliyetçilik düşmanıdırlar, embesil ve hayalperest olurlar. Küreselci güç odakları da pek iyi şeyler için çalışmaz aslında.. Mesela, george soros adlı yılan..
görsel

the end...
Emperyalizmin biraz değiştirilmiş hali.
Küreselleşme demektir.