bugün

bir bob marley klasigi..

get up, stand up: stand up for your rights!
get up, stand up: stand up for your rights!
get up, stand up: stand up for your rights!
get up, stand up: don't give up the fight!

preacherman, don't tell me,
heaven is under the earth.
i know you don't know
what life is really worth.
it's not all that glitters is gold;
'alf the story has never been told:
so now you see the light, eh!
stand up for your rights. come on!

get up, stand up: stand up for your rights!
get up, stand up: don't give up the fight!
get up, stand up: stand up for your rights!
get up, stand up: don't give up the fight!

most people think,
great god will come from the skies,
take away everything
and make everybody feel high.
but if you know what life is worth,
you will look for yours on earth:
and now you see the light,
you stand up for your rights. jah!

get up, stand up! (jah, jah!)
stand up for your rights! (oh-hoo!)
get up, stand up! (get up, stand up!)
don't give up the fight! (life is your right!)
get up, stand up! (so we can't give up the fight!)
stand up for your rights! (lord, lord!)
get up, stand up! (keep on struggling on!)
don't give up the fight! (yeah!)

we sick an' tired of-a your ism-skism game -
dyin' 'n' goin' to heaven in-a jesus' name, lord.
we know when we understand:
almighty god is a living man.
you can fool some people sometimes,
but you can't fool all the people all the time.
so now we see the light (what you gonna do?),
we gonna stand up for our rights! (yeah, yeah, yeah!)

so you better:
get up, stand up! (in the morning! git it up!)
stand up for your rights! (stand up for our rights!)
get up, stand up!
don't give up the fight! (don't give it up, don't give it up!)
get up, stand up! (get up, stand up!)
stand up for your rights! (get up, stand up!)
get up, stand up! ( ... )
don't give up the fight! (get up, stand up!)
get up, stand up! ( ... )
stand up for your rights!
get up, stand up!
don't give up the fight! /fadeout/
güzel bir stellar project şarkısı..
uyan,ayağa kalk,kavgayı bırakma.
bob marley in get up stand up parçasında geçen ve ülkemizde reggae felsefesinin genel mottosu olmuş durumda ki gaz cümlesi. gora filminde ki arif in katkısı unutulmamalıdır. bu felsefeyi boş geçmek olmaz dimi bob marley faruk?

kolay anlaşılır olması açısından parçalara ayırarak inceleyeceğiz. zira ne benim bütün cümleyi tek seferde çevirecek kadar ingilizcem var ne de sizin bu kadar felsefik yükü bir anda omuzlarınızda taşıyacak kadar gücünüz. sakin olun, bir nefes alın, sigara içenler yaksın başlıyoruz.

get up: sesliye sordum fiil halini verdi, işe yaramaz diyip gittim google translate de arattım ve karşıma çıkan kelimenin büyüsüyle irkildim. emir kipi halinde 'kalk' diyordu. çok derin anlamları vardır ki bunun diyerek üzerine düşünmekten kendimi alamadım. bob marley size 'kalk' diyordu. ilk bakışta 'dur ulan yazı okuyoruz' diye terslenecek olanlar aslında bu felsefeye henüz vakıf olamayan insanın natürmort tablosudur. bobi sana 'kalk lan mahallede iki tur atalım' mı dedi de mırın kırın ediyorsun saygısız, bir düşün adam ne demek istiyor. bobi burada seni uyanışa çağırıyor, uyan aslanım diyor, kalk diyor, titre ve kendine gel diyor. ama nerede. üzerlerimize serpilmiş ölü toprağından kurtulup, uyanışa geçmemize bob marley bile yetmiyorsa, alarmı falan beklemeyin derim ben.

stand up: herhangi bir sahne showu ile alakası olmamak ile birlikte cem yılmaz a saygılar. stand up basit, herkesin bildiği, baya ilköğretim de öğretilmiş, anlamı 'ayağa kalk' gibi duruyor değil mi tek başına? bre vicdansız bobi senden niye ayağı kalkmanı istesin. öyle deseydi eğer devamında don't give up the fight demez, onun yerine seni makaraya sarar, sabaha kadar stand up, sit down diye giderdi. fakat o yine başka şeyler söylemiştir diyerek derin düşününce hmm sekizinci anlam 'yılmamak' evet lan tabi vazgeçme diyor adam diye ortalıkta "eureka! eureka!" diyerek deli danalar gibi sağa sola koşturursun. patron burada senin ruhunu ateşliyor, hemde bujisiz. ister sev, ister sevme ama bir kulak ver bob marley hocama, 'stand up for your right' diyor. bu kısımda ok? bence ok.

don't give up the fight: son kısım artık mesajı iletme kısmı. ne yaşadıysan yaşadın, yenildin, beğenilmedin, itildin, kakıldın, yeri geldi rest yedin, sittir çekildi başından zilyon tane türlü münasebet geçti -ki adama cenabet derler- buna rağmen sen elinden geleni yine de yap diyor bob. tıpkı ibrahimi yakmak için nemrudun büyük ateşine ağzında tek damla su ile giden karınca gibi, tıpkı yenilgiye rağmen iyi mücadele etmiş olmanın haklı gururunu yaşayan futbolcular gibi, teri görmek gibi. bu noktadan konunun biraz sapıttığını fark ederek: mücadele etmeyi bırakma aslanım diyorum

bob marley gibi saçları rasta yapıp etrafta marihuana içerek olunmuyor, bu sözlerim özellikle de sana bob marley faruk kendine bi çeki düzen ver.
akıllara bob marley'in mi yoksa faruk versiyonunun mu yerleştirdiği bilinmeyen sözcükler.

fakat benim bu sözleri kullandığımda aldığım tepki başka bir komedi karakterini aratmayacak türden:

güneydoğu'da ıssız bir dağın zirvesinde pusudayken, sabahın 4'ünde, mevzide uyuklamak bir yana dursun, rüyalara dalmış iki askerime artık söylenecek bir söz kalmamıştı. silahımla dürtüp uyandırdıktan sonra nefes filminin sahneleri aklıma geldi hatta * Ama o da çok demode olmuştu. ve derken gözlerini ovuşturan askerlere söylendim:

- "get up! stand up! don't give up the fight!"

boş bakışlara bir süre baktım, yılgın bir gülümsemeyle arkamı dönüp uzaklaşırken şu diyaloğu duyup yarıldım:

- "ne dedi lan?"
+ "ne bileyim aq, 'kalkın, alın gece görüşleri gözetleme yapın' dedi heralde, hem sen niye uyuyon ki?"
- "kazma, sen uyanık kalacaktın, komtan gelirken haber verecektin ya"
insanı yerinde durdurmayan bob marley şarkısı.