bugün
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- hemşire kızlar nasıl oluyor15
- insanlar melek mi şeytan mı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek15
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi26
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız9
- en yaşlı özelliğiniz17
- anın görüntüsü14
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz8
- iğrenç bir his tarif et39
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz44
- sözlük yazarlarının abileri10
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- yakışıklı ama zengin erkek12
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam14
- icardi190524
- özgür özel10
- suriyeliler suriye'ye dönsün16
- fake hesabım için nick önerileri9
- kruvasan ile kahvaltı yapmak8
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek16
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi19
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması15
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- 1 mayıs8
- ahirette sorulacak ilk soru8
- oksijensizsu14
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması14
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- japonyada düşen insana yardım edenler12
gerçeklerin artık yeterince sıkmış olması, o gerçeklere ait sorunlara çözüm bulamamak, bunların sonucunda başka şeylere yönelmek, belki de yalanlara inanmak. ne kadar kaçarsanız kaçın, geçmişten anılar canlanır, tekrar patlarsınız. o gerçekler nasıl uzun zamanda oluşmuşsa, birkaç haftada oluşan yalanlar götüremez sizi sağlam geleceğe. gerçekle yüzleşmek, o sorunların çözülememezliğiyle tekrar karşılaşmak kesindir. kaçarak tek yapılan, bunun ertelenmesidir.
aşağıdaki sıra ile devam edebilip başa dönebilen, sonra yeniden aynı sırayı takip edebilen* olgu.
(bkz: kendini kandırmak)
(bkz: kendini kandırmaya çalışmak)
(bkz: kendini kandırmaya çalıştığının farkında olmak)
(bkz: kendini kandırmak)
(bkz: kendini kandırmaya çalışmak)
(bkz: kendini kandırmaya çalıştığının farkında olmak)
aslında, gerçeğin içerdiği ve kastettiği mesele sorumluluktan kaçmaktır. gerçekler insana taşıyamayacağı bir ağırlık olarak kabul ettiği mesuliyetleri yükleyeceğinden kolay olanı seçmek en kolay olandır. hafif yükler taşır insanlar. ağır olanları hafiletir; aşkı, sadakati ve erdem olarak kabul görmüş nicelerini eksilterek vurur omzuna ve bir de övünür samson kadar güçlü olduğu zannıyla. zan kötü bir şeydir, gerçeklik içermez. zan kötü bir şeydir diyerek bir ön kabul sunmak mesuliyet almaktır. mesuliyet almak; zan kavramının iyi ya da kötü olması halinde bile belirsizlik ilkesi devreye girer demektir. ilke devreye girince tüm zanlar atılan zarlara dönüşür. bir harf çekip yerine başka bir harf koyarak kelimelerle oynamak tehlikelidir, harfler ileride bunun intikamını alabilir.
(bkz: hakikatlara ebelenmek)
çevre kirliliğini ve küresel ısınmayı umursamayıp "amaan nasıl olsa biz böyle yaşar gideriz." felsefesiyle ozonu delmeye, denizi kirletmeye devam etmektir. arada sırada da "allah korusun" lafı da ağızlardan eksik olmaz.
kurtulamamakla sonuçlanan eylemdir.
insanın kendinden kaçmaya çalışmasıdır. bu da mümkün değildir.
hoşa gitmeyen şeyleri görmezden gelmek gibi bir şey. psikolojiye göre bunları bilinçaltımıza atıyoruz ve bir gün ortaya çıkıyor. daha doğrusu patlıyor.
zorlu ve kötü geçmiş bir lise sınavından sonra, sınav sorularının cevaplandığı tahtaya bakmamak, bakamamak...
gerçeklerden kaçamazsın..
Elindeki mutluluktan olmaktan korkmak. Gerçekleri kabul edip yaşanacak yıkımı ertelemeye çabalamak geçte olsa yakalanacağını bile bile.
döner dolaşır yine seni bulur vellasıl nafile bir çabadır.
dan brown un''cehennem kitabindan'' günümüzdeki filistin katliami ,küresel isinma,dünya kaynaklarinin bilinçsiz tüketilişi
ve daha bir çok şeye karşi geliştirilen mekanizma
''inkar'' üzerine güzel bir alıntı:
sienna:bir türün, yaşadığı ortamda aşırı çoğalarak yok
olması normaldir. ormandaki minik bir gölyüzeyinde yaşayan yosun kolonisini düşün, gölün
mükemmel dengedeki besin maddelerinin keyfini
çıkarır. kontrol edilmezse öyle hızlı yayılır ki, bir
anda gölün tüm yüzeyini sararak güneşi engeller
ve bu yüzden göldeki besin maddelerinin
yetişmesini önler. çevredeki mümkün olan her
şeyi tüketen yosun hemen ölür ve geride hiç iz
bırakmadan yok olur," derin bir iç çekti. "benzer
bir kader, insan türünü de bekliyor olabilir.
tahmin edebileceğimizden çok daha yakın ve
hızlı."
langdon huzursuzlanmıştı. "ama... bu imkânsız
gibi geliyor."
"imkânsız değil robert, sadece akıl almaz.
insan zihninin ilkel ego savunma mekanizması,
beynin kaldıramayacağı kadar fazla stres üreten
tüm gerçekleri reddeder. buna inkâr denir."
langdon, abd'deki en seçkin üniversitelerde
okuyan öğrencilerin web kullanımı üzerine
yapılan bir araştırmada, çok yüksek zekâlıkullanıcılarda bile içgüdüsel bir inkâr eğilimi
olduğunun ortaya çıktığım hatırladı. araştırmaya
göre, üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğu,
kuzey kutbu'ndaki buzulların erimesiyle veya
türlerin yok olmasıyla ilgili moral bozucu bir
haberi tıkladıktan sonra, o sayfadan hemen
ayrılıp zihinlerini korkudan armdıran eğlendirici
bir sayfaya geçiyorlardı. en sevilen seçenekler
spor haberleri, komik kedi videoları ve ünlülerle
ilgili dedikodulardı.
bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.
ve daha bir çok şeye karşi geliştirilen mekanizma
''inkar'' üzerine güzel bir alıntı:
sienna:bir türün, yaşadığı ortamda aşırı çoğalarak yok
olması normaldir. ormandaki minik bir gölyüzeyinde yaşayan yosun kolonisini düşün, gölün
mükemmel dengedeki besin maddelerinin keyfini
çıkarır. kontrol edilmezse öyle hızlı yayılır ki, bir
anda gölün tüm yüzeyini sararak güneşi engeller
ve bu yüzden göldeki besin maddelerinin
yetişmesini önler. çevredeki mümkün olan her
şeyi tüketen yosun hemen ölür ve geride hiç iz
bırakmadan yok olur," derin bir iç çekti. "benzer
bir kader, insan türünü de bekliyor olabilir.
tahmin edebileceğimizden çok daha yakın ve
hızlı."
langdon huzursuzlanmıştı. "ama... bu imkânsız
gibi geliyor."
"imkânsız değil robert, sadece akıl almaz.
insan zihninin ilkel ego savunma mekanizması,
beynin kaldıramayacağı kadar fazla stres üreten
tüm gerçekleri reddeder. buna inkâr denir."
langdon, abd'deki en seçkin üniversitelerde
okuyan öğrencilerin web kullanımı üzerine
yapılan bir araştırmada, çok yüksek zekâlıkullanıcılarda bile içgüdüsel bir inkâr eğilimi
olduğunun ortaya çıktığım hatırladı. araştırmaya
göre, üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğu,
kuzey kutbu'ndaki buzulların erimesiyle veya
türlerin yok olmasıyla ilgili moral bozucu bir
haberi tıkladıktan sonra, o sayfadan hemen
ayrılıp zihinlerini korkudan armdıran eğlendirici
bir sayfaya geçiyorlardı. en sevilen seçenekler
spor haberleri, komik kedi videoları ve ünlülerle
ilgili dedikodulardı.
bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.
kaçmak sızıdır ve o sızı insanı hiçbir zaman bırakmaz. yeninin verdiği sarhoşluk, düşünmemenin getirdiği geçici özgüven, eskinin darbesiyle parçalanmaya mahkumdur. savaşmaya mecburuz.
Sorumluluk duygusundan mahrum olma hali insan.
insan beyninin olumsuz habere dayanma gücü sınırlıdır, bir noktadan sonra beyin kendini olumsuz uyarılara kapatır. gerçekler olumsuzsa gerçeklerden kaçılması olağandır.
ayrı günlere aynı sessizlikle saklı kalarak yaşamak,
biraz da dönülmez diyarlara ayak bastığını anlayıp da kendini kandırmak..
biraz da dönülmez diyarlara ayak bastığını anlayıp da kendini kandırmak..
Bazen gücümüz yoktur yüzleşmeye ya da kabul etmek ağır gelir, ondandır bu kaçma eylemi.
Ama eninde sonunda yakalar çünkü sizden daha hızlı ve kararlıdır.
Ama eninde sonunda yakalar çünkü sizden daha hızlı ve kararlıdır.
en güzelidir. olmuyorsa zorlamayacaksın arkadaş. bu kadar basit. iki iki dört.
hayal kurulur. kurulan hayaller gerçeklerden ne kadar uzaksa o kadar mutlu olunur. bir dönem resmen iki hayatım vardı, bir keresinde sırf kurduğum hayali devam ettirebilmek için final sınavına gitmedim ve gün boyu yatakta kaldım. allahın sevgili kulu olmalıyım ki o gün o sınav ertelendi. ama bu kadar abartabilmiş olmam beni çok korkutmuştu. sonra azalttım hayal kurma olayını. şimdi daha mutsuzum.
güncel Önemli Başlıklar