her gün kıç kıça binilen toplu taşıma araçları. bu husus daha bir elzemdir.
ihanet,
kadınların kendini pazarlaması,
ikiyüzlü aşk ve arkadaşlık maceraları,
hemen hemen bütün ilişkilerin çıkar ve seks üzerine kurulu olması (piç olmayana vermiyolar kilişesi burda da geçerli)
yalnızlık ve tükenmişlik,
zaman kaybı,
aslında hiçbir şey öğrenememiş olduğunu anlamak,
başarılı insanların çoğunluğunun karaktersiz sahtekar ve arsız insanlardan oluştuğunu görmek,
kendini ise zamanla yetersiz hissetmek
ve pek tabi işsizlik.

eminim bunları üniversite hayatında yaşayan az insan yoktur.
Kimisi için çile kimisi için ise zamanın o 4-5 sene içinde kalması istenilen hayat. gerçek üniversite hayatı arkadaş ortamıdır beyler. Üniversiteyi çok özlüyorsam sadece arkadaşlarımı ve onlarla geçen zamanı özlüyorum.

Ulan bir de kız arkadaşımla geçirdiğim vakitleri. Kokusunu hissetmek içine çekmek güzel şey beyler bayanlar. şimdi aramızda 800 km var ve yürütmeye çalışıyoruz.

(bkz: uzak ilişki)
gerçek üniveriste hayatı bu değil. (bkz: gerçek islam bu değil)
altına imza atacağım gerçekliklerdir. bir kaç şey eklenebilir, en önemlisi ise;

üni'de ortalama 1000 kişi tanıyorsanız, gerçek dost olarak geriye yalnızca 2-3 kişi kalır, o bile kalmaz belki.

not tutan biri iseniz telefonunuz herkes de vardır, vize zamanın telefon sürekli öter, ya çalar ya mesaj, geri kalan zamanlar ise malum.

ha yok benim gibi not da tutmuyorsanız, ölseniz okulda kimse farkına varmaz. arayıp sormazlar kalabalık içinde yalnızlık çekmek üniversitenin fıtratında var.

2 ay önce beraber kadıköy'de içtiğin insanlarla bir an gelir selam bile vermezsin falan, çok tuhaf şeyler.

parasızlığa falan hiç girmiyorum zaten. 4 gün boyunca sadece krakerle, onu geçtim doyurucu diye kahve sigara ile geçirdiğimi biliyorum, bir tanesi daha perşembe günü oldu. "yok aç değilim ya" diye yalan söyleyerek geçiyor günler.

bir vakıf üniversitesinde fakir olmaz falan sanıyor insanlar, burda da vardır onlardan, hatta ben de girene kadar öyle sanıyordum, oluyor dostlar,az sayıda da olsa oluyor, benim gibi mecburiyetten, deli gibi dolu olduğunuz, o zengin, leş insan yuvasına giren insanlar da var o vakıf üniversitelerinde. dediğim gibi azınlıkta ama varız.

"nasıl mecburiyetmiş lan bu amk" demeyin, hayat işte, nereden ne getireceği belli olmuyor, böyle sağda solda okulun adını söyleyince zengin falan sanıyorlar. gerçi ben de olsam ben de sanardım herhalde.

paranız varsa iyidir üniversite, zaten ortam da oluşuyor öyle olunca.

zor yani dostlar zor.
özel üniversiteleri bilmiyorum ama ben bir ara boğaziçi üniversitesinde arkadaşlarımla iken gördüm ki bildiğimiz anlamda üniversiteli imajına en yakın hayatı sürenler de onlar. hani havuzdan çıkıp bikininin üstüne gömlek giyip derse girmek falan gibi imkanlar varsa bu biraz daha hayatı güzel kılabilir ama istanbul üniversitesinde falan okuyorsanız okul ve istanbul dikensiz gül bahçesi vadetmiyor.
Üniversite hayatının sahtesi, çakması falanda mı oluyormuş, nedir. Yaşayınca görürüz.
eşek gibi ders çalışmak. hatta tercümanlık, bazı mühendislik, tıp vs gibi sağlam bölümlerde öğrenciyseniz, sizin için uyumak bile zaman kaybıdır. tüm lise hayatınız boyunca ygs-lys için çalıştığınız dersin süresini siz 1 ayda çalışırsınız, bazen o bile yetmez. sosyal hayatınız asla olmaz. haftasonlarının hepsi öğrenci evinde yada yurtta ders çalışarak geçer, keza haftaiçi okul zamanları hariç de öyledir. arkadaş hiç olmaz, zaten vaktiniz olsa da samimi olabilecek kimseniz yoktur. uyumak dışında tüm zaman ders çalışmakla, sabahlamakla geçer.
Kişiye göre değişecek hayattır. Kimisi evden çıkmaz, kimisi eve girmez. Kimisi ders çalışmaz, kimisi başından kalkamaz..
açlıktan ölmek, ev sahibi, faturalar, çamaşır, bulaşık, gurbet, vizeler falan filan derken çok bok iştir vesselam.
ömür boyu günde 8-10 saatten haftada 6 gün çalışmak için, gereksiz derslerin kendisinden daha da gereksiz olan sınavlarına çalışmak zorunda kaldığın hayattır.

(bkz: yalansa yalan de)
gerçek hayata benzer. büyürsün. hocalar çalış diye arkandan koşturmaz artık hatta umurlarında olmazsın. kariyer yapacaksan tırnaklarınla kazıman gerekir. bölümüne göre değişir ama iş bulma sıkıntısıyla yüzleşirsin er geç. çıkar ilişkileri alıp yürümüştür. not için, cinsellik için, siyasi görüşler temalı arkadaşlar (!) edinirsin. ama işleri bitince bir anda ortadan kaybolur bunlar. sadece ailenin hayatının sonuna kadar kendi isteğiyle yanında olacağını anlarsın. parasızlık, açlık, pislikten daha çok koyar bunlar. iyi şeyler de olur. aşık olursun, şanslıysan ailene katılacak birini bulursun. lise arkadaşlıklarını sürdürmeye bak. adam yerine konulmaya başlarsın zamanla. mezuniyet yaklaşırken akrabalar arasında nüfuzun artar. nadir de olsa gerçek arkadaşların olur, aynı mesleği yapacağınız için kolay kolay çıkmaz bunlar hayatından. değerli hocalarla tanışırsın, senin de iş yapmaya niyetin varsa yolunu açarlar. her gece ortamlara akamasan da zaman zaman unutamayacağın maceralar yaşayabilirsin. güzeldir güzel.
Kahvaltı yapamamak, poğaça yemekten ciğerin solması... Kim ugrasacak amk.
Terkedilmeye hazir bulunmaniz gereken hayattir. Genelde karsi cinsle takilirsaniz daha rahat edersiniz(erkekler icin soyluyorum) cunku terkeden siz olursunuz, o kadar da kirilmazsiniz. Ha yalniz misiniz? Evet her zaman yalnizsiniz.
Hayrettinin universite ev ziyaretlerini izleyerek gercek hayatin nasil oldugunu anlarsiniz...
(bkz: universiteli drami)
ulan bu ogrenci evi denilen yerde kaliyorum ne la bu normalde 4 kisi kaldigimiz evede bir bakiyorum 8 9 kisi yemek yiyor aksam uyuma vakti geliyo ev olmus 10 kisi hayirdir lan hayir kurumu sanki sabah tuvalete gidecegim yarim saat bekliyom ancak sira geliyor.
ucuz makarna fiyatlarını iyi bilmek.
kızların teklif etmediği hayattır.
her ne olursa olsun güzel hatırlanacak zamanlardır.
kalacak yer sıkıntısı ve açlık başta gelir. sonra diğerleri.
Bittikten sonra daha iyi anlaşılan hayattır.
Çok şey yapmak isteyip paranın imkan verdiği kadar yaptığın hayattır.
Yalnız, parasız ve mutsuz geçen yıllardır. Aileye dönmek isteyiştir.
Sevgiliden uzak olmak
Psikopat oda arkadaşları
ay sonunu getirme telaşı
2. Öğretimseniz güneş görmemek
vize ve finallerin olduğu hafta tutuşmak
anlık bunalımlar
sigara içiyorsanız her seferinde son dal bırakıyorum deyip bırakamamak.