lermontov eser. kitabın ismi türkçe'ye çevrilirken rus dil bilgisinden kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşanmış sanırım.
(bkz: çağımızın kahramanı)
(bkz: çağımızın bir kahramanı)

peçorin denen adamın hikayesinden bahseder.

--spoiler--
yolculuk kafkaslarda başlıyor...
--spoiler--
lermontov bir gün ava çıkmış ve bir bakmış ki tek kurşunu kalmış karşısında da yaban domuzu ya kafasından vurup aşağı inderecekmiş ya da oracıkta can verecekmiş o da tek atış yapmış ve yaban domuzu falan kalmamış etrafta. işte öyle bir kitap tek atış! ve güm!

--spoiler--

"Evet" dedim, "Çocukluktan beri budur benim kaderim. Herkes yüzümde kötü duyguların belirtilerini aramıştır hep, pysa hiçbir kötülük yoktu içimde. Ama onlar var olduğunu düşünüyorlardı, istedikleri de oldu sonunda. Alçakgönüllüydüm, gösteriş meraklısı olmakla suçladılar beni: Bu yüzden açılmaz oldum insanlara. iyiyi ve kötüyü ruhumun derinliklerinde hissediyordum. Hiç kimse sevmiyordu beni, herkes gururumla oynuyordu: Kin güden bir çocuk olup çıkmıştım. Ama öteki çocuklar gülüp eğleniyorlardı, konuşkandılar. Ben kendimi onlardan yukarıda görüyordum, onlar ise beni kendilerinden aşağıda. Kıskanç bir çocuk olmuştum. Bütün insanları sevmeye hazırdım, ama hiç kimse anlamıyordu beni. Böylece kindar biri oldum. Renksiz gençlik yıllarım kendimle ve dünyayla savaşarak geçti. Alay edilmekten korktuğum için en güzel duygularımı yüreğimin derinliklerine gömdüm. Orada ölüp gittiler. Gerçeği söylüyordum, inanmıyorlardı, bu kez yalan söylemeye başladım. Dünyanın ve toplumun çarklarının nasıl döndüğünü iyice öğrenince yaşam biliminde usta oldum. O zaman, başkalarının böyle bir ustalıkları olmadan nasıl mutlu olduklarını, benim yılmadan ermeye çalıştığım o mutluluğa hiç çaba harcamadan nasıl erdiklerini anladım. işte o zaman bir umutsuzluk çöktü içime. Ama tabancayı şakağa dayayarak son verilen umutsuzluklardan değildi benimki. Sevimlilikle ve içten bir gülümseyişle gizlenmeye çalışılan soğuk, güçsüz bir umutsuzluktu. Ruhsal yönden sakattım artık. Ruhumun yarısı yoktu. Kurumuş, buharlaşıp gitmiş, ölmüştü. Kesip attım o yarısını. Oysa öteki yarısı kıpırdıyordu, canlıydı, herkese hizmete hazırdı, ama kimse fark etmedi bunu, çünkü öteki yarısının yok olduğundan kimsenin haberi yoktu.

--spoiler--