bugün

Sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata.
Bırak dursun dünya, yemeklerin zaten hiç eski tadı yok.
kaldır kadehi eyy insan oğlu !!
önce gelişine, sonra gidişine.
dibine gelince, gelmişine geçmişine.
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.
Allah insanlara istediklerini vermez, onları gerçekleştirmek için fırsatlar verir....
iyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.
Unutmak; ağlayan bir çocuğu uykuyla avutmak gibi..
bazen insanlara katlanmak zorunda olduğum yaratıklar olarak bakıyorum.
Bir yer bulabilsem keşke. Bir yer, seni hatırlatmayan!
Şu an ölmüş olsan geçmişte nasıl bir hayat yaşamış olmak isterdin?
asla yeri dolmayacak insan tanıyorum ben. ağır yüktür bu
Yaşama başladığın anda iki görev; sınırlarını her an daraltmak ve bu sınırları aştığın anlarda da gizlenmeyi başarıp başaramadığını her an sorgulamak.

franz kafka emmim insanı müthiş anlatmış.
''insanları iki şey anlatır: Hiç bir şeyi yokken gösterdiği sabır. Her şeye sahipken sergilediği tavır…''

Yıllar önce duymuştum, aslında sık sık hatırlanmalıymış..
kaybetmekten korktuğunuz ne varsa özgür bırakın.
görsel

bugun bu soze ankara don kisot da rastladim.
Ölürken yaşadım, yaşarken öldüm
Ve, sustum, sükutu besteler gibi. -Atsız
görsel
Bir japon ata sözü derki;

Başkalarını taklit etmektense kendi kendimi tekrar ederim ...
Her insan, okuyucusunu dört gözle bekleyen bir kitaptır.
iyi geceler sevgili okurlar.
"Hiç küçük bir tercihin tüm hayatını nasıl değiştirebileceğini düşündün mü?"
- Mystic River
adeta benim için düşünülüp yazılmış bir söz olmuş...
Kafamı hissetmiyorum.
Sıra senin hadi üz beni yaza koyar mi güz beni ?
Olmayan adaletini s*keyim dünya.
dönem dönem dinlediğim müzik tür ve alt kültürleri baş ağrıma göre farklılık gösteriyordu. dayanamadım, sustum.
gittiğine inanmıyorum,
gel demeyeceğim.

ümit yaşar.
inkarı bırak! kabullen! kabullenmekten başka çaren yok!