bugün

Karadeniz adı gibi karadır, deniz kenarında otururken aniden küçük girdaplar oluşur, kendi içinde dönüp kaybolur. Deniz kıyısındaki evinizin balkonundan açıklardan yunus sürülerinin sıçrayarak geçtiğini görebilirsiniz. Balık tutmaya çıkan irili ufaklı takalar denizde devamlı yer değiştirir. Geceleri karadenizin sesi şelale gibi uğultuludur, dalga sesleri ilk başlarda sizi uyutmaz, bir derinliği vardır. Daha sonra alışırsınız, uğultulu bir ninniye dönüşür. Sayfiyeden sanayi şehrine dönüşünüzde uyumak için dalga seslerini özlersiniz, karadeniz sizi bir kere ninnisiyle büyülemiştir.
yanında şarap ve muhabbet edilesi samimi bir arkadaşınız da varsa tadından yenmeyendir. arada şarkı söylersiniz denize dinletirsiniz fakat dinletmekten ziyade dinlersiniz. o tekdüze sesler içinize işler, sanki zihninizi yıkar, ruhunuzu arındırır. tabiki hırçın bir denizden bahsetmiyorum,o kafa şişirir. sakin sakin kıyıya vuran dalga sesleri ve denize düştü düşecek tabak gibi bir dolunay ve hayran olunası bir mehtap düşlüyorum şu an. hafif bir esinti ve yosun kokusu...
sek votka ile muazzam bir keyif verir. tahammül sınırlarınız güçlü ise arka fonda müzeyyen senar söylesin.

o esnada, en yakın geminin radarında dalga dalga büyüyen bir huzur görülecektir. gece sahile vuran dalga sesleri, votka ve müzeyyen senar.
sevgilinin koynunda dinlenmesi daha bir güzeldir. başını göğsüne koyduğunda huzur bulursun tüm yorgunluğunu dalga sesleri çeker denize sanki. *
tarifsiz huzurun dibine vurduran eylemdir. denizden, martılardan uzak olsanız dahi her gece gözlerinizi kapayıp ilhan irem' in yemyeşil bir deniz şarkısı ile başlatıp, cem karaca' dan çok yorgunum şarkısı ile zirveye ulaştırabileceğiniz duyusal, duygusal şölen.