garip kuş

yönetmenliğini yucel cakmakli'nin yaptığı 1974 yapımı bir yeşilçam fimidir. ancak başrol oyuncu olarak ediz hun ve necla nazır'ı söylersek tufan tümer isimli velete haksızlık etmiş oluruz ki film boyunca ordan oraya koşturan bu velet olmuştur. bu velet şu anda kimdir, neyin nesidir mechul olmakla birlikte yaşayıp yaşamadığı hakkında da, filmin yapımcıları, derin düşüncelere dalmama vesile olmuşlardır.

başroldeki veledin "anne, annecik" diye ağlayarak izleyicilerden tam not aldığı film.

yuvasını allahın yaptıgına dair söylentiler mevcut kuş.

74 yapımı bu filmin ilginç bir hikayesi vardır. bu film önce irlanda'ya pazarlanmıştır. irlandalılar bu filmi pazarlamak ister ama isimleri çok tutmaz. netice itibariyle başrol oyuncularının isimlerini birazcık değiştirirler:

görsel
görsel

filmin konusu şöyledir:
necla nazır fakir bir kızdır ve zengin çocukluk arkadaşı ediz hun ile evlenir. kadın, hamile olduğunu düşünür, emin olarak eşine sürpriz yapmak ister, doktora gider ve giderken "ablama gidiyorum", der. tesadüf eseri abla, körün taşı gibi kızın arkasından eve gelecek zamanı bulur, ediz hun şakaklarında hafif bir kaşıntı hisseder ve necla nazır'ın peşine düşer (arabayla değil, atla). kız da, kozmik bir lanete uğramışçasına - kısmen üçgen, kısmen kaslı ve kötü adam olması hasebiyle tamamen günaha davetkar - bir tanıdığa rastlar, mahmut isimli bu tanıdık zeynep'e beklenen saldırıyı gerçekleştirir. aksi gibi ediz hun'un tam da bu anda olay mahalline geleceği tutar, evli barklı kadının kocasını aldatacak olsa ne diye tarlanın ortasında yapacağını düşünmez (öküz), faturayı bahtsız necla nazır'a keser (serseri), olaylar gelişir.

irlandalı film simsarları bu filmi papua-yeni gine'ye satar. film, bu ülkedeki kadınlar arasında patlama yapar. sanıyorum ülkedeki kadınlar feminizm kavramını bu film evreninde keşfederler. sadece avrupalı emperyalist güçler değil, kabilelerindeki erkekler tarafından da sömürüldükleri düşüncesine kavuşan kadınlar, filmi anavatanında sahip olması imkansız bir noktaya taşır. film günümüzde de, papu-yeni gine sinemalarında klasik olarak gösterilmektedir.

not: filmin yönetmeni "islami değerlere uygun, türk örf ve adetlerine hizmet eden" bu film sayesinde, sonraları refah partisi'nde hatırı sayılır bir kariyer elde eder.