bugün

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

eger fuzuli güzellerde vefa derse inanma muhakkak ki şair sözü yalandır güzellerde vefa yoktur;eger şair sözü yalansa fuzulide bir yalancıdır ve güzellerde vefa vardır, şeklinde bir kısır döngü oluşturan bir paradokstur.
ahmet inam'ım "bilim ve teknik" dergisinde de dile getirdiği paradokstur.
şimdi efendim, vakt-i zamanında, ki bu vakit fuzulilerin vaktine tekabül eder, şairler hakikatleri dile getirmedikleri eleştrisine maruz kalarak yalancılıkla suçlanırlarmış. * fuzuli'nin burada gönderme * yaptığı da bu vak'adır. aslında güzellerde vefa yoktur, fuzuli de zamanına göre yalancıdır... yoksa değil midir?
"Gel derse ki; fuzuli güzellerde vefa var
Aldanma ki; şair sözü elbette yalandır."

Güzellerde vefa yoksa şair doğru söylemiştir. O zaman yalancı değildir. Güzellerde vefa varsa o vakit şair sözü yalandır ve şairin yalancılığı doğrudur.

"Bu önermenin tersi olan, "en az bir şair doğru söyler." Önermesidir ki; o da vefasız bir güzele denk gelmiştir." hipotezimle paradoksa çözüm getirme çabasını başlatmış bulunuyorum.