entry'ler (23)

canedu

istanbul Kadıköyde bulunan yurtdışı eğitim danışmanlığıdır. Yurtdışında dil eğitimi, ingiltere dil okulları, malta dil okulları,fransa dil okulları, italya dil okulları, ispanya dil okulları, yurtdışında üniversite eğitimi,yurtdışında yükseklisans,yurtdışında doktora,yurtdışında master, yurtdışı yaz okulları gibi konularda hizmet vermektedir. web adresi: http://www.canedu.co

madredeus

Sarkılarını ilk defa Mozambikte dinlediğim ve Mozambik doğumlu olan Mariza'ya duyduğum hayranlığı bile zaman zaman geri plana atan nara attıkça sesi daha bir kadifeleşen şeker kız terasa'nın solistliğini yaptığı gökyüzünden dünyamıza teşrif ettiği sanılan Portekizin dünyamıza bahşettiği bir gruptur. Hayatım boyunca hiç bir şarkıcının şarkılarını onların şarkıları kadar dinlediğimi hatırlamıyorum. Yine sayelerinde Lisbon Story adlı film en fazla izlediğim filmler arasına girmiş bulunuyor. Madredeus, mariza ve dulce pontes'i dinledikten sonra brezilya portekizcesinin kulağınızı tırmaladığının farkına varabilirsiniz. Belkide portekiz portekizcesini bildiğimden bana öyle geliyor ama fado'nun tadını alan birinin hamiyet yüceses dinlemiş gibi çarpılması gayet tabiidir.Bir de şunları deneyin derim: vem (além de toda a solidão),o pastor, fado das duvidas, alfama, guitarra.

cancao do mar

dulce pontes'in yorumuda bi harika.tavsiye dinlemenizi tavsiye ederim.

meu fado meu

ingilizcesi:

My Own Fado

I bring a Fado into my song
I sing the night until it turns to day
I bring my people`s tears
Into my song Mouraria

I have a yearning for myself
For my most beloved of loves
I sing of a land without end
The sea, the earth, my Fado

My own Fado

About me I miss only myself
Mistress of my life
About the dream, I say it is mine
And find myself born already

I bring a Fado into my song
It comes shielded in my soul
It comes from inside my own wonder
In search of my Fado

My own Fado

güzellik görecelidir

hiçbir zaman dogrulugu tam olarak ıspatlanamamış bir varsayımdır.örnek olarak ne zaman bir sarısın mavi gözlü "güzel" bir bayan arz-ı endam etse evliligin temellerini sarsacak derecede bir infial meydana gelebilmektedir.bu kadarla kalsa iyi, afrikalı siyahi insanların bile "güzel" bir beyaz bayan -hele ki sarışın renkli gözlü bir güzel - gördügünde dipleri düşmektedir.ister mars'a götürün ister kars'a cindy crafford güzeldir,göreceli olan naomi campbell'dır.velhasıl, güzel güzeldir.

fuzuli paradoksu

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

eger fuzuli güzellerde vefa derse inanma muhakkak ki şair sözü yalandır güzellerde vefa yoktur;eger şair sözü yalansa fuzulide bir yalancıdır ve güzellerde vefa vardır, şeklinde bir kısır döngü oluşturan bir paradokstur.

mustafa ismail

mısır'da ses denince akla iki isim gelir.elbetteki bunlardan birincisi mustafa ismail'dir ikincisi ise ümmü gülsüm'dür.mustafa ismail bir kur'an-ı kerim "kari"sidir.çocuk yaşlarda bir çok makamı ögrenmiş ve karilik hayatı botunca bu makamları kur'an okurken tatbik etmiştir.onu dinleyen sanatçılar makamdan makama muhteşem bir ahenkle atlayışını dinlerken adeta kendilerinden geçiyorlardı.onu dinleyenler kur'anın yeniden nazil oldugu hissiyle dinliyorlar ve heyecanlarına hakim olamıyorlardı ki bir gün onu dinleme şansına sahip olursanız ne demek istedigimi çok iyi anlarsınız.sizi bazen yusuf ile züleyha'nın yanında kapıya dogru koşturur bazende yakup ile birlikte aglatır.

to be gone

anna ternheim'ın hoş bir parçası.sözleride şöyledir:

Leave the body leave the mind
Leave the body leave the mind
Every promise every place behind

I just happen to feel so alone
For today for all days to come

I just wanna be wanna be gone
I just wanna be wanna be gone

Leave the quiet leave the night
Leave the quiet leave the night
Broken feelings of dreams out of sight

Pictures in your head at night
For tonight for all nights to come

Erased for good and always gone
Erased for good and always gone

Leave the city leave the cold
Leave the city leave the cold
Young people far too old

Let me cross a very fine line
For today for a lifetime
For today for a lifetime

Leave the body leave the mind
Let me
Leave the body leave the mind
Every promise every place behind

I just happen to feel so alone
For today for all days to come
For today for all days to come

I just wanna be wanna be gone

anna ternheim

isveçli kadife sesli bayan şarkıcı.to be gone isimli parçası çok hoştur.

x4

intel ve amd'nin piyasaya sundugu dört çekirdekli işlemci modeli.

hayedeh

1942 tahran dogumlu iran'ın efsanevi divası.iran devriminden çok kısa süre önce ingiltere'ye göç etmiştir.verdigi son konserden saatler sonra vefat etmiştir ve bu konserde okudugu son şarkının ismide "allah'ın evine gitmek istiyorum" olmuştur.faryad adlı şarkısını şiddetle tavsiye ederim.dinlemeden önce kafanıza sağlam bi şeyler takın çünkü efkardan duvarlara kafayı vurma istegine karşı koyamayabilirsiniz.

castanha

ingilizce cashewnut olan fıstık türünün portekizcede kullanılan biçimi.kaştanya diye okunur.bu fıstık agaçta yetişir.

hayatim

mustafa akman'ın bir şiiri.

Hayatım.. Yani saniye içindeki yıllar..
Helezonlar, haleler ve keşmekeşteki yollar..

Hayatım.. Yani incecik bir pamuk ipliği..
Ya fırtına, ya deprem yada bir gül çiftliği..

Hayatım.. Yani sen, yani aşkım, yani ölüm..
Bir garip film, bir sahne, bir kişi ve bir bölüm..

hicran

Mustafa Akman'ın 2002 yılında yazdığı bir şiir.

Her köşede kasvetin var ve her tarafta hicran
Hemdem oldum senin derdinle aşkın bana zindan
Izdırabımla inliyor yer; ağlıyor asuman
Söyle ey gül yüzlüm, gümüş tenlim vuslat ne zaman
Her köşede kasvetin var ve her tarafta hicran

Kalakaldım orta yerde, baş açık, ayak çıplak
Çekilmez oldu artık, yürekler kavuran firak
Düştüm yoluna..Heyhat yollar uzun sen ırak
Dön ey sevgili..Dön de bu garibin haline bak
Kalakaldım orta yerde, baş açık, ayak çıplak

Bir ah edeyim dedim vefa etmedi dağlar
Kargalar hep şarkı söyler, bülbüller ağlar
Köprüler bir bir yıkılmış viran olmuş bağlar
Izdrap üstüne ızdırap..Gözlerim çağlar
Bir ah edeyim dedim vefa etmedi dağlar

cashewnut

Latincesi Anacardium Occidentale olan ve türkiyede kaju ismiyle nam salmaya başlayan bir tür fıstık çeşidi.Fıstık ağaçta yetişir mi diye gülenlere kapat olsun dercesine (günümüz uyduruk şiir diliyle umarsızcasına)ağaçta yetişen bir türdür.

piri piri

bizdeki acı biber baharatına benzer bir tattaki bir tür hint baharatı.

metikal

Mozambik'in para birimi.çogul hali metikaj(meticais)ör:1 metikal ,15 metikaj.entrynin yazıldıgı tarihlerde 1 dolar yaklaşık 24 metikal.

maya cool

angola'lı bir müzik grubu.pello pello şarkısı tavsiye edilir.

nelspruit

güney afrika'nın kuzey dogusunda bulunan şirin bi şehridir.mozambik'le sınırı vardır.mozambik konsoloslugu mevcuttur.ucuz bi otel ararsanız formula 1 bu iş için idealdir.ayrıca beyazların yogun olarak yaşadıgı bir yerdir.

johannesburg

joburg yada johanzburg şeklinde söylenir.çok gelişmiş bir şehirdir.rakımı yüksek oldugundan kışları soguk geçer öyleki bu sene bu şehre kar bile yağmıştır.diger afrika ükelerinden aşırı göç aldıgı için banliyo dedigimiz suç oranları yüksek yerleşim yerleri ki -bunların başını soweto denen yer çeker- bütün ülkenin başını agrıtır.johannesburgda gece gezintiye çıkmak intiharla eşdeger görülür.