bugün

pkk terörü gibi etnik milleyetçilik içermediğinden ve ulusçu egomuzu rencide edici öğelere rastlanmadığından ötürü tehlike olarak addedilmeyen terördür. dün yine bir gariban öldürülmüş. analar gününde bir anayı evlatsız bırakan zihniyete yazıklar olsun.
parabolik bir şekilde artan olay. bunda gerek futbolun içinde olan yöneticilerin gerekse futbolcuların büyük payı var. futbolu yöneten kişilerin güven vermemesi de cabası. tamam doğru ama bu adamlar hep böyleydi ve hep böyle davranmaya da devam edecekler. çünkü bu adamlar böyle davranacak gücü de yine bu camiaların aşırı fanatiklerinden alıyorlar. maalesef bu 'camiaların aşırı fanatikleri' futbol terörizmine paralellik gösterecek şekilde artıyor. bu işin medya tarafına gelecek olursak, artık her derbi öncesi değil sürekli ülkeyi iki kutuplu futbol ligine götürüyorlar. olaya sadece futbol yönünden bakmamak lazım, terörizmin esası da buna dayanır zaten. insanları birbirinden çok farklı olduğuna ikna etmeye çalışır. bu iki kulüp dışındaki taraftarların da işin ne kadar tehlikeli boyut kazandığını anlamaları gerekiyor aksi takdirde yakın bir gelecekte kendi destekledikleri takımın maçına birlikte gitmek için yanlarında arkadaş bulamayacaklar.
her seferinde küfrettiğim, hangi takım olursa olsun giydirdiğim, bazen kendi takımından dahi iğrendiğim terörizmdir. ayıptır, günahtır.
atatürk'ün ne kadar ileri görüşlü olduğunu da tekrar gösterir. "ben sporcunu zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim" dediği gibi.
Fenebahçe düşmanı eziklerin yaptığıdır.
kara bir lekedir. bu gün yaşananlar da gösteriyor ki malum takımın taraftarı artık çığırından çıkmıştır.

çarşı bunu biliyordu. o yüzden siyah giydiler. malum takımın hiçbir zaman futbol oynamadıklarını biliyorlardı. beklendiği gibi de oldu.

artık bahislerde kart çıkar değil de saha olayları yüzünden maç tatil edilir diye bahis açılıyor. varın gerisini siz düşünün...