bugün

*
1871 doğumlu alman politikacı. almanyanın dokuzuncu başbakanı ve Weimar döneminin ilk Cumhurbaşkanı.*
Saygı ile anılan Alman siyasetcisi. uzun yıllar ülkesine hizmet etmiş olsada kötü sonlara yol alan Weimer in seyrini deiştirememiştir.
1871-1925 yılları arasında yaşamış sosyal demokrat alman politikacı ve devlet başkanı.

bir terzinin oğlu olarak doğdu ve eyer yapımcısı olarak yetiştirildi. bir "trade unionist" ve sosyal demokrat olarak politikaya atıldı.kısa sürede yükselerek alman sosyal demokrat partisi'nin (spd) ılımlı kanadının lideri konumuna geldi; böylece 1905'te parti genel sekreteri, 1913'te parti başkanı oldu. 1912'de reichstag 'a üye olarak seçilerek parlamenter çalışmalara girmiş oldu.

1914'te 1. dünya savaşı'nın başlaması, parti içinde savaşa destek verip vermeme konusunda ciddi anlaşmazlığa yol açtı. ancak ebert savaşı özellikle rusya'daki otokratik çar rejimine karşı olmak üzere savunma amaçlı ve yurtsever bir savaş olarak gördüğünden, philipp scheidemann gibi yandaşlarıyla birlikte partisini savaş giderlerine reichstag'da destek vermeye yönlendirdi. ancak konu ile ilgili parti içi sıkıntılar yatışmadı ve sonunda partinin bir bölümünün koparak "bağımsız alman sosyal demokrat partisi" (uspd)'ni kurmasına, başka bir bölümünün de "spartakistler" adı altında partiden kopmasına yol açtı.

1918'de savaşın kaybedildiği net bir şekilde ortaya çıkınca baden'li prens maximilian tarafından yeni bir hükümet kuruldu ve ebert ve başka bazı spd üyeleri de bu hükümette yer aldı. fakat akabinde alman devrimi patlak verince prens max istifa etti ve yerini ebert'e bırakarak görevden çekildi. ayrıca "kayzerin tahttan feragat ettiğini" de beyan etti. ebert tahta başka birinin geçmesi düşüncesindeydi, ancak scheidemann son gelişmeler karşısında (berlin'deki büyük huzursuzluklar ve karl liebknecht 'in "özgür sosyalist cumhuriyet" kurulduğunu ilan etmesine karşılık vermek) cumhuriyet kurulduğunu ilan etti. ebert böyle bir kararın ancak seçilmiş bir ulusal meclis tarafından verilebileceği argümanıyla scheidemann'a karşı çıktıysa da scheidemann'ın cumhuriyet ilanıyla monarşi sona ermiş oldu ve sosyalist ağırlıklı bir hükümet ebert başkanlığında yönetime geldi.

ebert, savunma bakanı gustav noske yönetimindeki ordu ile "freikorp"ları (gönüllü paramiliter kuvvetler) spartakist ayaklanmayı bastırmak için kullandı. bu sırada rosa luxemburg ve karl liebknecht de freikorplar tarafından katledildi. bu gelişmeler, ebert'in uspd ile olan koalisyonuna son verdi. şubat 1919'da kurucu meclis toplandı ve ebert bu meclis tarafından yeni cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi.

1920'de sağ kanadın kapp darbesi ile karşı karşıya kaldı ve ordunun darbe karşısında tarafsız kalarak darbeye çanak tutması nedeniyle başkenti terketmek zorunda kaldı, ama işçilerin desteği ve diğer gelişmelerle darbe başarısız olunca tekrar başkente dönerek yönetimi devraldı.(yine de bu dönemde ruhr bölgesindeki komünist ayaklanmaları bastırmak için ordu ve freikorplardan yararlandı ve olaylarda çok insan öldü). ancak darbecilere karşı yargı (içinde sağ eğilimlerin ağırlığı nedeniyle) epeyce hoşgörülü davrandı. keza, yönetimi sırasında da sağcı muhaliflerinin hakaret ve iftiralarına yargı sıklıkla göz yummuş ve bu konularla uğraşmak giderek ebert'in sağlığına zarar vermeye başlamıştır.

uspd ile olan kopuştan sonra yönetim için sağ ve sol arasında, dolayısıyla işçiler ve işadamları lobileri arasında bir denge kurma çabasına gitmek zorunda kaldı ve çok zor ve kırılgan bir yönetim devresi yaşadı. 1925'te ofisinde öldü. yerine hindenburg 'un cumhurbaşkanı olmasıyla weimar cumhuiyeti'nin sonuna doğru karanlık bir yolculuğa başladığı kabul edilir.

günümüzdeki sosyal demokrat politikanın öncüleri arasında sayıldığından, başta sosyal demokratlar arasında olmak üzere önemli bir saygınlığı vardır. ancak komünist isyanları aşırı şiddetle bastırıp meydanı faşizmin gelişine bıraktığı yönünde bazı eleştiriler de yapılmıştır.
almanya'nın bir çok irili ufaklı şehrinde adını caddeler ve sokaklara verilmiş olarak denk gelebileceğiniz politikacı.
bunların en ünlülerinden birisi berlin potsdam'dadır.
"eyvah komünistler geliyor" korkusu ile nazilerin kurucu ekibinin geldiği freikorps'a silah verip "abi şunları bir temizlesene" diyip ortalama alman vatandaşının gözünde faşistleri kahramanlaştıran, yine kendisi döneminde uygulanan para basma politikası yüzünden alman halkını hiperenflasyonla tanıştıran ve yine bu sebepten dolayı, fakirlikten boğuşan alman halkını radikal sağın kucağına iten alman politikacı.

beceriksizlik bazında almanya'nın kılıçdaroğlu'su. tek farkı iktidar görebilmiş olması.

bu salağın adına bir de vakıf kurmuşlar ona yanıyorum ben.