bugün

birçok harfin yazıldığı halde okunmamasının nedeni olarak, ortaçağda endüljans mahkemelerine hazırlanan belgeler gösterilmektedir. bu belgelerdeki her bir harf başına ödenek alan kilise yetkilisi, birçok harfi fazladan ekleyerek fransızca'nın telaffuzunun zorlaşmasına neden olmuştur.
Merhaba - Bonjour
Güle güle - Au revoir
Görüşürüz - à bientôt
Günaydın - Bonjour
iyi günler - Bon après-midi
iyi akşamlar - Bonsoir
iyi geceler - Bonne nuit
Evet - Oui
Hayır - Non
Teşekkürler - Merci
çok teşekkür ederim - Merci beaucoup
Lütfen - S'il vous plaît
Pardon, özür dilerim - pardon, excusez-moi
bir şey değil - de rien
yalnızca başkası konuşurken çok güzel olan bir dil.
kitap, kalem, defter, musluk gibi nesnelerin bile cinsiyete sahip olduğu dil. öğremesi bir hayli zordur ve adamı terletir.
iyi bilirim. jetaime emokmuuaaa kes köse mekemeke mekeskössee... (bkz: burhan altıntop) (bkz: fırsatını bulmuşken) (bkz: rahatladım)
yemek tarifi verirken uyarıcı olunabilen dil..

bilmeyene (mi) fa sol,

ah şu gez, göz, kulak, arpacık filan..

insan pek insan..

hep insan..
dinlediğim son bir şarkıya melek gibi oturmuş dil. çok enfes.
kelimelerde genelde son harf okunmayan dildir.

(bkz: madem okumayacan niye yazıyosun)
öğrenilmesi oldukça zor olan dildir.bi de aksanlar yok mu...
Grameri zor olan dillerden biridir.

(bkz: becherelle)
yaklaksik bir aydir ogrenmekteyim. neyseki evrensel dil ingilizceymis.
girtlagim agriyor.
kurtarin beni!!!
yazıldığı gibi okunmayan bir dil. zira 4 satır bile yazsanız 4 kelime okur gibi geliyor.
Arkadaşımın Fransız arkadaşına onlarca defa doktoğ ğeno paği dedirtip anlamsız anlamsız gülme krizine girdiğimiz anı hatırlatan dil.
fransızca konuşmaları/dinlemeleri yazıya dökmeye çalışmak ayrı bi' beyin cimnastiği ayrı bi' gözyaşı sebebi.
telaffuz acisindan arapca ile mukemmel uyum saglayan dil. nitekim cezayirli abilerimiz bunu kesfetmis ve rai denilen mukemmel bir muzik cesidi uretmislerdir. en mukemmel ornegi icin (bkz: aicha)
efenim bu dili ogrenmek isteyen turk insanini fransiz usagi, fransiz kopegi gibi degerlendiren bunyeler mevcuttur. bizzat kendi biraderimden bile duymuslugum vardir. iste onlar ermeni soykirimi falan tanimis, onlari kolluyorlar, turklerden nefret ediyorlar gibi soylemler vardir. simdi fransa'nin yaptiklari ile fransizcayi ayirmak lazim. fransizca ogrenmek baska fransa'nin devlet politakasini degerlendirmek baskadir. dogrudur fransiz milleti turkleri sevmez, eama bati avrupada hangi ulke seviyor ki? ingiliz pakistanliyi turke tercih ederim derken sen niye ingilizce ogreniyon derler adama. almanlar zaten faso, eh biraz italya ve ispanya'nin pek onyargilari yok denilebilir.

fransizca bana bircoklarina gore osmanlidan kalan bir ananedir. kanuni zamaninda baslamis olan bu anane gunumuzde artik pek kalmasa da yine de bazilari icin gecerliligini korudugunu dusunuyorum. osmanlilar fransizca ogrenmis, paris'tekile osmanlida giyilen kiyafetleri benimsemis, surekli ticaret yapilmis ve benzeri seyler ile iki ulke arasinda bir dostluk olusmus. napolyon'un misiri alma hevesi ve 1. dunya savasi disinda ulkeler hic savasmamis. avrupa'da ilerleyesimizi surekli almanlarin basini cektigi haclilar durdugu halde osmanlinin son donemlerin almanlari kendine muttefik secmesi de ayri bir tartisma konusu bence. biz bunlari yenemedik madem muttefik olalim demisler heralde.

neyse fransizca guzeldir. turkcede olan binlerce kelime fransizca kokenlidir bu da osmanlidan kalan bir durumdur. en basitinden naif kelimesi bile fransizcadan aynen gecmistir. ingilizce karsilastirilmali ogrenilmesi daha kolay oldugunu dusunuyorum, keza gramer yapisi oldukca benziyor. her derste mutlaka bi kelime bilirsiniz cunku aynisi turkce'de vardir.
kökenini latincenin oluşturduğu dil. ancak milliyetçi fransızlar zamanında dillerini latince hegemonyasından kurtarmış ve bugün dillerinde sadece 6 tane latince kökenli sözcük bulundurarak dillerini ne kadar iyi koruduklarını göstermişlerdir. darısı bizim başımıza diyeceğim ama sanki biraz geç kaldık!!!
yaklaşık iki hafta sonra, ikinci yabancı dil olarak dersini almaya başlayacağım yabancı dil. pek zor deniliyor; bilinmez ama öyleyse de başa gelen çekilir.
kendimi gerizekalı hissettiren dil.
ana dilim diyemedigim icin, uvey dilim dedigim lisan.
marc dorcel'in eğitim kasetlerinden öğrenilebilir dil. *
bir zamanlar öğrenmeyi çok istediğim,arkadaşlardan ordan burdan öğrenmeye çalıştığım ve sadece tek bir şeyini öğrenebildiğim lisan;

(bkz: jö mapel eren) *.
audrey tautou'dan duyulunca hayran kalınan lisan.
fransanın resmi dili.

onlarca gramer kuralı vardır. hele ingilizcedeki gramer kuralları ile karşılaştırırsanız fransızcayı öğrenmenin zorluğunu daha iyi kavrarsınız.

öyle ki, ingilizcede neredeyse bütün fiiller *, sonlarına -ed eki getirilerek geçmiş zamana dönüştürülürken,
fransızca da işler çok karman çormandır. etre ve avoir diye iki ana fiilin yardımıyla yaparsınız ve bunlardan hangisini kullanacağınız bazen cümlesine göre değişir.

başka bir zorluğu da le la les des un une gibi sözcüklerdir, bunları da kullanırken kelimelerin feminen mi maskülen mi olduğuna dikkat edersiniz.

ayrıca feci şekilde cinsiyet ayrımcılığı vardır bu dilde. eğer feminen bir sözcükse sonuna bilimum e, aksanlı e vs vs eklenir.

Tüm bunlar da demek olur ki, konuşma esnasında bütün bu kuralları saniyenin binde biri içerisinde düşünmeniz ve uygulamanız gerekmektedir.

sonuç olarak, fransızca her ne kadar çok güzel, asil, kibar ve kulağa hoş gelen bir dil olsa da, benim kişisel düşünceme göre bu dili akıcı konuşbilmenin iki yolu vardır:
Ya fransız olacaksınız, *
ya da uzun yıllar (mümkünse çocukken) fransa da yaşamış olacaksınız.
boku muyedemenin çok nemli anlamına geldiği dildir.