bugün

çok güzel bir kitaptır.alamut kalesi tokattadir ve yazar kitabı yazmak için tokata gelip 20 gün kalmıştır.birde alamuttan dönüş kitabi vardır alamut kadar değildir.
o devrin apo ve pkk sına ergenleri hayran bırakan kitap.
Bartolun betimlemeleri kurgusu o kadar akıcı ki insanın alamutta dai lerden ders alası gelir
tarihi gerçeklikleri olan ancak çoğunlukla fantastik edebiyata kayan eserdir.

lakin okunması gerekir. şart değil ancak okunmalı.
(bkz: assasin s creed)
Yanılmıyorsam 8-9 yıl kadar önce okuduğum vladimir bartol yarzarlı tarihi roman.

Hasan sabbah'ı fedailerinin alengirli hayatını müthiş bir dille anlatıyor kitap. Hasan sabbah'a bir yandan hayranlık duyarken bir yandan da lanet etmemek olanaksız.

görsel
Nihayet bitmiştir.
Güzel ve ürpertici bir kitaptı.
Elinizden düşüremiyeceğiniz bir kitap , hasan sabbaha şok olacaksınız.
çevirisini beğenmeyenlere gidip slovence'den direkt çevirmelerini salık verdiğim kitap. Bence gayet güzel. Sonuçta slovence'den fransızca'ya fransızca'dan almanca'ya almanca'dan türkçe'ye çevrilmiştir. kitabın içeriği tarihi tasvir sevenlere hitap ediyor. Hasan sabbah'ın asıl amacı kitaba göre türk boyunduruğu altındaki iran'ı özgürleştirmekmiş. nihai amaç selçukluları yıkmak veya melikşah ile nizamülmülk'ü öldürmek değilmiş. elin sloveni bu konuyu on yıl araştırıp öyle yazmış bu kitabı. Vay anasını be, biz kendi tarihimizdeki (bize göre) hainleri sloven bir yazardan öğreniyoruz. Ne kadar acı. meb müfredatında selçuklulara gereken önem verilmiyor maalesef.
başladığımi birde bitirdiğimi farkettim. arasi film gibi.
insanları islamiyetten soğutmak için yazılmış kitaptır.
Bir kitapla islamiyetden soguyanların begenmedigi kitap.
hasan sabbah ın felsefesini bir roman halinde anlatan şahane eserdir.

okuyabileceğiniz en iyi tarihi romanlardandır.

kesinlikle okunmalı.
muhteşem bir kitaptır. okuyun,okutun.
Efsane kitap. 332.sayfadayım.
görsel

"insan hayatının tamamını dört duvar arasında geçirebilir. Kendisini tutsak olarak hissetmediği müddetçe tutsak sayılmaz. Ama kainatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp, onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapishaneden farksızdır. idrak ettikleri şey zamanın ve mekanın tutsağı haline getirir."

Kitabı elime alıp ilk iki hafta ancak yüz sayfa falan okudum. Sonra birden olayları idrak etmeye başlayınca bütün gün aklımda Alamut'la dolaşır oldum. 'içerdiği ayrıntılar, sembolik anlamlar ve felsefi yorumlarla tam bir şaheser olarak tanımlanabilir. '
Amin maalouf'un semerkant ını okuyup,büyülenmiş bünyemin bir an önce okumak istediği kitap.
Baştan sona heyecan ve merakla okudum. Uzun zamandır bu derece kendine bağlayan bir roman okumamıştım. Yazarın içinde bulunduğu dönem ve coğrafya itibariyle bu tarz bir eser yazması ilgi uyandırıcı. Anlatılanların doğruluğu ve gerçekliğinden ziyade anlatımın ve kurgunun güzelliği ön plana çıkıyor. *
Yarısında bırakmıştım kitabi. Sahi acep nerde ne için bırakmıştım.
kitap tam bir fiyasko. % 70' inde kaleler anlatılıyor. hasan sabbahıve alamutu çok merak eden. bir buçuk saatlik videoyu bulup izlesin daha iyi. yazarı tam bir ismaili hayranı ve türkleri çok yerde kötülüyor.
duygulandıran bir kitap diyorlar fakat pek öyle olabileceğini sanmıyorum. neticede macera ne kadar duygulandırabilir.
günümüz malum zihniyetin temellerinin atıldığı hassan sabbah liderliğindeki iran isfahandaki kaledir..
tamamen kurgu olan, sadece hasan sabbah ve bir kaç isim dışında gerçek bir yanı olmayan bir barthol romanı.

öncelikle hasan sabbah'ın, cennet bahçesi şeklinde bahçe yaptırıp, müridlerine uyuşturucu vererek onları cennette bir gün geçirtip, sonra "bakın ben insanları cennete götürebiliyorum, şehit olursanız her gününüz böyle geçecek" diye kafaladığı, tarihi bir efsanedir, gerçekliği yoktur. alamut kalesinin kalıntıları bugün hala durmaktadır ve yapılan arkeolojik çalışmalarda, kale ve çevresinde bu tip bahçeler olduğuna dair bir bilgiye rastlanmamıştır.

müritlerin haşhaş kullandığı ve uyuşuk kafa ile daha kolay güdüldükleri ise doğrudur zaten haşhaşi denilmesinin nedeni budur, bu kelime ingiliz dilinde de "assasin" olarak suikastçi kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır.

ama gelin görün ki, bu romanda sabbah müritlere uyuşturucu çakıyor, kafası güzel müridleri muazzam dizayn edilmiş yeşillik bir bahçeye taşıtıyor, özel yetiştirdiği kadınları da "huri" ayağına kafası güzel elemanın yanına gönderiyor. felekten bir gece yaşatıyor. ayılamadan da tekrar boktan yatağına bırakıyorlar. mürid o kadar inanıyor ki, hasan sabbah "git uçurumdan kendini at" dediğinde hiç düşünmeden gidip kendini uçurumdan atabiliyor cennete gitmek için.

bak bu kısım doğru olabilir. ama motivasyonun cennette pompa yapmak olduğunu zannetmiyorum. uyuşturucu müptelası yapıp, "yine uyuşturucu istiyorsan dediklerimi yap" diye motive etmiş olabilir. anasını babasını uyuşturucu parası vermediler diye bıçaklayıp öldüren insanlar yok mu günümüzde? o hesap.