bugün

omer seyfettin'in bir eseridir.
ayakları kan çanağına çeviren, terbiye amaçlı uygulanan işkence.
falakadan sonra şahıs kaldırılıp yürütülür, kan toplanmasın diye. daha fazla acı versin diye de tuzlu suyun üzerinde yürütülür.

(bkz: insanlık onuru işkenceyi yenecek)*
osmanlı dönemine özgü işkence yöntemi. aptalca bir davranış yapıldığında aklın kafadan ayaklara kadar düştüğü, onu yeniden kafaya itmek için ayaklara vurulmasıyla uygulanır.
(bkz: falaka gecelerim)
bana nafaka'yı hatırlatan kelime. tamam bir anlam bağdaşması yok, ama sonuç olarak borç yiğidin kamçısıdır, nafaka boşanmış adamın falakasıdır.
(bkz: dayak)
(bkz: kötek)
(bkz: patak)
insanları yatırıp ayaklarının altına sert bir cisimle vurma şeklinde edebilen dayak çeşidi. vücutta hasar bırakma oranı oldukça yüksek olan bir dayak çeşididir, neticede vücudun haritası ayaklarda demiyor mu uzmanlar?
eski bir ceza verme yöntemidir. ayak tabanlarına vurulan sayısız kırbaç veya ince sopa ayak tabanlarını kızartır ve insan ayaklarını yere basmakta zorlanır. basit gibi görünen işkence yöntemi gerçekte çok acı verici bir işkence yöntemidir.
kaba kuvvet kullanılarak eğitimin yapıldığı dönemlerde cezalı şahsın ayak tabanlarından ip- tahta birleşimi bir mekanızma ile bağlanarak kırbaçlanıp sopalanması olayıdır.
şener Şeni aklıma getiren Cezalandırma biçimidir. Kibar feyzo filmdeki replikleri asla unutulmaz.
(bkz: cennet meyvesi)*
çocukken okumuş olduğumuz bir ömer seyfettin kitabı. açık ve net.
yalaka ile arasında tek harf farkı vardır.
haydar'la yapılan işkence türü.