dindar yani siyasal islamcı olmayan siyasetle dini ayırıp kişisel hayatında dini yaşamaya çalışan iyi niyetli insandır.
O yüzden siyasal islamcı olmayan kişidir öncelikle

Sonra ise Kapitalist çarkların arasında iyi niyetlice çözüm yolu bulmaya çalışan kişidir. Ama malesef ki bulduğu çözüm çözüm değildir. Göz boyanmış bir şekilde faiz almadığına inanıp Siyasal islamcılara sermaye vereren dindarlığını da tehlikeye düşüren kişidir.
faiz konusunun sorunlu olmasının sebebidir. ms 600 yıllarında bahsedilen faiz bugün bildiğiniz faize benzemekle beraber farklıları da vardır aslında tam olarak bugünkü bildiğiniz tefeciliktir. insanlar ihtiyaç için tefeciden borç para ister, tefecide parayı verir ama faizi ile geri ister. 550 yıllarında faiz sadece bu durum için kullanılır. yoksa aylık hesaplanan tefe, tüfe, enflasyon gibi sorunlar yoktur. ms 550 yılında elinizde 100 altınınız varsa bu ondan 50 yıl sonrası içinde 100 altındır. ama günümüzde ölemidir. 1959 yılında elinde 100 tl olan birisi, 2009 yılına gelindiğinde o 100 tl bir milyon kat değer kaybetmiş daha sonrasında sonundan 6 sıfır atıldığı halde 2009 daki 100 tl yine 1959 daki 100 tl kadar değerli değildir. 550 yılından farklı olarak 2009 yılında paranız durduğu yerde değer kaybeder. o bakımdan senelerce çalışmış ardından emekliye ayrılmış bir kişi biriktirdiği paraları faize koymazda açık da tutarsa bir kaç seneye kalmaz emekli maaşı ile geçinmek zorunda kalacaktır ki emekli maaşı ile bir insanın ne kadar yaşamını devam ettirebileceği tartışmalıdır.

kısaca müslümanlığın geldiği zamanla bugünkü zaman arasında dağlar taşlar vardır. ekonomik sistem toptan değişmiştir. artık faiz ekonomik sistemde belirleyici bir rol oynamaktadır. suudiarabistandan tutun, türkiyeye kadar bütün devletlerde yabancı ülkelere borç veya hizmet götürdümü parasını faizi ile alır, alması doğaldır.
50 bin liralık bölümün sigortalı olması sıkıntılı bir durum ortaya çıkarsa da faize göre vicdani bir rahatlık yaşayan yurdum insanı.
herkes günah işleyebilir.son peygamber"hz.muhammed".
Faiz'i en önemli düşmanlarından biri olarak görenlerin, kendilerinde yeni bir alternatif'e sığınmaları şahsen iki yüzlü geliyor. Son yıllarda yabancı şirketlerin bile faizsiz kazanç mantığı içerisinde çalışan yeni alt şirketler kurmuş olmaları bu açıdan düşündürücü.
aynen faizdeki gibi hiç zarara ugramayan para sahibidir.
sadece kendine göre vicdanını rahatlatan, insandır.
(bkz: aynı bokun laciverti)
(bkz: hz muhammed in komünist olması)
(bkz: müminlerin kapitalist olması)
kar payı hisse ortaklıgıdır, faizle alakası yoktur. paranız finans kuruluşu tarafından yatırılan vadeye göre yapılan ticarete ortak edilir ve ordan elde edilen kar, bddk nın izin verdigi oranlarda ortaklara dagıtılır.
(bkz: tamamen duygusal)
(bkz: minareyi çalan kılıfını hazırlar)
safa yatan dindardır. safları sıklaştıralım bu arada.
faiz yerine kar payı yalanını uydurmuştur. safları kandırmak için iyi buluştur. bu ülkede iyi iş yapar ama, zira vatanımda cehalet kol gezmektedir.
işin en ironik tarafıda batan "dinci" bankaların mudilerinin , devlet kapasında el açıp aman dilenmeleridir. kardeşim kazanın doğurduğuna iman ediyorsunda öldüğüne neden inanmıyorsun derler adama. son örneği ihlas finansın sözde batışında cereyan etmiştir.

faizsiz sistem olmalımıdır, evet olmalıdır. yalnız -mış gibi yapmamalıdır.kimi kandırıyorsunuz tanrıyı mı , kendinizi mi ? bugün müsiatın kurucularından erol yarar bey bile itiraf etmek zorunda kalmıştır ki dünyada ve türkiyede , gerçek anlamda bir faizsiz bankacılık yoktur.
resmi nikah yapmayıp 'nasıl olsa zikiyom, öyle de böyle de. ne gerek var' diyen birisine;
-olur mu öyle şey. devletin kuralları,laiklik vs. darbukası çalan ilerici mantığının sadece kendisinin kural koyabilme yetkisine sahip olduğunu zannetmesi ve
iki ortağa sahip bütün işletmeler yoksa şeratçı mı? korkusuna yol açabilecek bir helal kazanç yöntemi. bunun sonradan öğrenilmiş olmasının islam düşmanında ortaya çıkardığı afallama ve topu her zaman olduğu gibi taca atma sebebi.
kar payı adı altında faiz yediğinin farkında olmayan veya olupta öte tarafa en azından elimde böyle bir cevap olsun salağına yatan dindardır. günümüzde faiz dediğimiz mali aracın tefe tüfe ile hidayete erdirilmesi çalışmaları da beyhudedir. zira tefe tüfe düştüğünde atıyorum birikimli mevduatınız veya yıllık mevduatınız var ise ve hangi orandan bağlandı ise, sizin elde edeceğiniz faiz gelirini etkilemeyeceğinden mevduat dönemi içerisindeki oranlardaki düşüş farkı size ekstra gelir teşkil eder. burada hidayete varmış faiz amacından şaşmış olur bir anlamda. faiz kutsal kitapta haram kılınmıştır açık bir şekilde fakat içtihatlarda bazı ayrılıklarda mevcuttur. mesela türkiyenin en büyük cemaatlerinden süleymancılara göre faiz haram değildir. onların mantığına göre günümüz şartlarında bizden dolaylı yollarlada olsa faiz alınıyor. dolayısıyla bizde bunu amorti etme adına bu yola başvurabiliriz.
(bkz: Şark kurnazı)
Hem ayranım dökülmesin hem götüm zikilmesin mantığıyla hareket eden kişidir.
Para ustü alırken eline erkek eli değmesin diye kasanın üzerine koymamı işaret eden çarşaflinin bir sonraki gelişınde kredi kartı çıkarması malesef günümüz Müslümanlarını özetlemektedir.
(bkz: sizin taptiklariniz ayagım altındadır) sözü ile ibn i arabi durumu çok güzel anlatmiştır.