ezilen bir milletin irkciligi olmaz

son zamanlarda internet başta olmak üzere birçok yerde karşılaşılan ibare. özellikle youtube'da hesabı bulunan kürt ya da türk internet silahşörü birçok arkadaşta var bu ibare imzalarında.

ırkçılığın öncelikle vikipedi'de ki tanımına bakalım;

''Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir.Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik nedenleri olması yanısıra düşünsel nedenlere de dayanmaktadır.''

kanımca gayet açık anlatılıyor. şimdi bu önermenin yanlışlığının yakın zamanda çok güzel bir örneği var, yahudi ırkçılığı ya da milliyetçiliği. yahudiler hakkında çok kısa bir özet geçersek; roma dönemi*nde dünya'nın dört bir yanına dağılmış ve bir şekilde kimliklerini muhafaza etmeyi başarmış bir halk yahudi halkı. 1930'lara kadar diaspora halinde yaşayan yahudiler hitler sayesinde soykırıma uğramış ve neredeyse yokolmanın eşiğine gelmişler. buraya kadar olan kısım en hafif tabiriyle insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, sanıyorum bu konuda üç aşağı beş yukarı diğer tüm uuserlar benzer düşünüyordur. işte ne oluyorsa bundan sonra oluyor denebilir, hitler'in daha fazla sapıtması nihayetinde durduruluyor ve yahudi'ler günün birinde kendi ülkelerini kurmazlarsa yok olacakları fikrini benimsiyorlar. akabinde de zaten israil devleti kuruluyor. yahudiler yıllar boyunca kafalarında yaşattıkları vadedilmiş topraklar inancıyla milliyetçilik duygularını taze tutmayı başarıyorlar ve buna ulaşır ulaşmaz harekete geçiyorlar. ırksal bakımdan aynı kökenlerden gelen yalnızca dinsel bağlamda ayrıldıkları* araplar'la kanlı bıçaklı oluyorlar, tabi burada araplar'ın da sütten çıkmış ak kaşık olmadığını belirtmek gerekli elbette. arada yaşananları atlıyor ve günümüze geliyorum. günümüzde ne mi oluyor? bugün israil amerika'nın da desteğiyle filistin halkına kan kusturuyor, lübnan'a girip sivillerin üzerine bombalar yağdırıyor, maço kahve delikanlısı üslbunda bir siyaset yürütüyor ve ortadoğu'yu kan gölüne çevirme konusunda allah için elinden geleni ardına koymuyor*.

kanımca yahudiler'in tarihi türkiye halkı için örnek teşkil etmeli. çünkü bazen olaylara üçüncü bir göz olarak bakabilmek insanın düşüncelerini sorgulamasında çok daha faydalıdır. ezilen bir milletin temel hak ve özgürlüklerini talep etmesinde hiçbir sakınca yoktur, devlet bir bütün olarak milletine karşı sorumludur ve bu talepleri değerlendirmek zorunluluğundadır. ancak temel hak ve özgürlüklerin sınırı aynı vatanı paylaşan diğer milletlerin/halkların hak ve özgürlüklerine tecavüz ediyor, onların haklarını kısıtlıyorsa bu hak ve özgürlük değil art niyettir. gene ezilen bir milletin ırkçılığı olmaz deyip 'tüm türkler'e ölüm', 'kalleş türkler'* gibi ırkçı söylemleri ağızlarda pelesenk etmek bal gibi de ırkçılıktır. bunu türk yapmış, kürt yapmış, ermeni yapmış, rum yapmış hiç farketmez. ırkçılığın en önemli besin kaynağı başka bir halka düşmanlık beslemektir. devletin hak ve özgürlükleri kısıtladığını düşünüp bununla mücadele etmek başka birşeydir, bunu bahane olarak kullanıp vatanı bölmeye çalışmak başka birşey, hele bir de bunu yaparken sivil halkı öldürmeye kalkmak bambaşka birşeydir, hatta ne olduğunu da söyleyelim; toplu katliamdır, insanlık suçudur. ezen milletin de, ezilen milletin de ırkçılığı olur, ırkçılık her haliyle yanlıştır. girdimizi üstad tevfik fikfet'in haluk'un inancı adlı şiirinden konuyla ilgili bir dizesiyle bitirelim;

Yeryuzu vatanim, insansoyu milletimdir benim.
ancak boyle dusunenin insan olacagina inandim.

ek/düz: bu arada belirtmek istediğim; yazıda ırkçılık yerine milliyetçilik, faşizm kelimeleri kullanılabilir. 3'ü de aynı bokun püsürüdür gözümde, kastedilen her üçüdür.

doğru bir cümledir nitekim ezildiklerine göre zaten üstün değillerdir.

Türkiye'de ırkçılığı bitirebilecek bir kelime, duyulması gereken güzel bir oneri.

Ezilen bir millet zaten kapitalist çarkın bir dişlisi olduğu için ve kendisini bolca ezdirecek burjuva oligarşilerine sahip olduğu için bu görevi tekelci burjuvaziye ve onun işbirlikçilerine devretmesi sonucu ırkçılık yapmak yerine ırkçılık yaptırtarak işini görmesi neticesinde aslında ezen de ezilen de kendisi olan , sınıf yerine millet , sınıf kavgası yerine millet kavgası yoluyla ırkçılığa gönüllü teslim olan bir milletin kendisini inkarıdır. Bal gibi olur , bugün yapılan da bu zaten.

nazizmin, versailles sonrası -ki ben bundan ala bir eziklik ibaresini tahayyül edemiyorum- ortaya çıktığını öğrenince, kafalardan uçacak olan düşünce.

eziklik ise eziklik, ırkçılık ise ırkçılık.

edit: e oha yahu, hangi mantıkla eksilenir ki bu, yorum içermiyor, bilgi var. mesajını bekliyorum, diyalektik yapalım mı bari, ha?