bugün

"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
Tarih'i tekerrür diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"

Mehmet Akif Ersoy'un bu kıtasıyla başlamak istedim. Yazının sonunda belki daha bir anlam ifade edebilir.

israil şuan ki topraklarını nasıl elde etti, israil nasıl kuruldu kaçımız biliyoruz?
Bu sorunun ardından tarihe dönelim.
1800lerin başında Avrupa ve Amerika basınında "vatansız halka, halksız vatan" kampanyası başlatıldı. Yahudileri vatansız ve Filistin'i halksız bir vatan olarak düşünüyorlardı. O sıralar Osmanlının elinde olan Filistin topraklarında Araplar yaşamaktaydı. Rusların, çarın öldürülmesinde Yahudileri suçlu bulmaları ile Filistin deki Yahudi nüfusu artmaya başladı. Osmanlı yasalarına göre her ne kadar Yahudilerin toprak satın alması yasaklansa da bu yasak Yahudilerin toprak satın alımlarını engelleyemedi. Nihayetinde Teodor Herzel II. Abdülhamit ile görüşerek Filistin'in kendilerine satılmasını talep etti. II. Abdülhamit'in cevabı su şekilde oldu.

Bu meselede ikinci bir adım atılmasın. Ben bir karış dahi olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz. Benim Suriye ve Filistin alaylarımın efradı birer birer Plevne'de şehit düşmüşlerdir. Bir tanesi dahi geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanlarında kalmışlardır. Türk imparatorluğu bana ait değildir, Türk milletinindir. Ben onun hiçbir parçasını vermem.
buraya kadar oalan olayları daha ayrıntılı bir şekilde surdan bakabilirsiniz

Fakat savaşlar sonrasında Osmanlı toprakları paylaşılmış ve Filistin, ingiltere'nin yönetimine geçmiştir. Bu aşamadan sonra Siyonistler tarafından toprak alımları daha da artmış sonunda Filistinlilerin gecikmiş başkaldırı, isyan ve pişmanlıklarına rağmen 1948 de israil kurulmuştur. Böylece bütün Yahudilerin günün birinde sion tepesi etrafında toplanılmasının ilk somut adımı atılmıştır.

döndüğümüzde, Türkiye topraklarının yabancılara satılması bayağıdır gündemde.
Satılan yerlere istersek burdan da bakabiliriz.
köprülerde satılık
Hatta beyanatlarda biz satmakla mükellefiz diye de belirtilmiştir. Bir de israilli kadınların (yaklaşık 2000 kişi) Şanlıurfa'ya gelerek doğum yaptıkları duyulmuştu bir ara. Ve hatta Şanlıurfa topraklarında Yahudilerin satın aldıkları toprakların arttığı. Yalanlansa da inkar da edilse gerçek payı taşımadığını kim bilebilir.
Peki, neden Şanlıurfa?
Yahudilerin dini kitabı Tevrat ta, uğruna baş koydukları şöyle bir kavram var: Vaad edilmiş topraklar.
Tevrat'ın Tekvin kitabının 15. Bab'ında şöyle belirtilmektedir:
O günde Rab, Abraham'la (Hz. ibrahim) ahdedip dedi: Mısır ırmağından (Nil Nehri) büyük ırmağa, Fırat Nehri'ne kadar bu diyarı senin zürriyetine verdim.
Ve yahudiler iman ettikleri bu vaad edilmiş topraklara ulaşmak için ellerinden geleni yaptılar,yapacaklardır.

toprakların en önemli kısımları Türkiye toprakları içinde yer almaktadır.ve israil bizden GAP' ı istiyor.
işte bu yüzden Şanlıurfa
israil çok ince oynuyor. ilerde ellerinden alınması durumu söz konusu olmaması için bu doğum senaryosu çizilebilir. Ayriyeten su sıralar Yahudilerle Kürtlerin akraba oldukları, kendi antropolog ve araştırmacılarınca ileri sürülüyor. Şu an asıl akrabaları olan Filistinlileri acımadan bombalarken Kürtlerle akraba olduklarını ileri sürmeleri, tabi ki gelecekteki çıkarlar yüzünden. Buradan bu konuda Rahşan Ecevit'in yaptığı yorumuda görebiliriz..
Gözümüze sokulmasını bekliyoruz her şeyin, dönüp tarihe bakmadan.
Son olarak ileri görüşlü ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ün 27 Temmuz 1937 tarihinde Hakimiyeti Milliye gazetesine verdiği demeciyle bitirmek istiyorum.

(Ortadoğu'da bütün bir bölgede çıbanbaşı olacak bir Yahudi Devletinin kurulma aşamasında olduğunu sezinledikten sonra) Filistin'e el sürülemez. Türkler bölgedeki yabancı işgali kabul edemez. Hz. Muhammed"in ve kutsal değerlerin hürmetine islam"ın mukaddes topraklarının Yahudilerin ve Hıristiyanların nüfuzuna girmesine engel olacağız. Ordumuzun buna gücü yeter. Birinci Dünya Savaşı"ndan sonra Arap kardeşlerimizden uzak kaldık ancak onların aralarındaki karışıklıkları kimse bizden iyi bilemez.

kaynak:http://www.hafif.org/yazi...topraklar-bizden-gap-in-1
Bir yahudi ülküsüdür yahudilere göre tanrı yehova onlara bu sınırları vermiştir bu sınırlar hatay a kadar gelir

görsel

Hani her milletin bir ülküsü olur ya mesela yunanlıların megali idea sı,amerikalıların tek dünya devleti,Türklerdeki osmanlı imparatorluğunu yeniden diriltmek gibi olamayacak bir hayal bilmiyorum zaman neler gösterir.
Eninde sonunda Süleyman ın rüyası gerçek olacak.
asla gerçekleşmeyecek olaydır. biz ermenilere ait olan diyarbakır bitlis van malatya gibi yerleri almışsın. hayırdır sen.
Oğlum siz naber ya? Bizim toprakları biri mi vadetmiş bizden habersiz de burada pay ediyorsunuz? Valla kim nereyi vadetti bilmem de bu kafayla biz size anca altını vadedebiliriz.
Tevrat'ın Yaratılış/Tekvin 15:18-21 babına göre Nil'den Fırat'a kadar olan topraklardır. Kudüs(Jerusalem) merkezli büyük Yahudi imparatorluğu... Siyonizmin ana temelidir. "Promised Land"
(bkz: arz-ı mevud)
"Promised Land"
görsel
görsel
görsel
görsel
Eğer ardımdan gelir, başka ilahlara tapmazsanız vs vs şartlarına bağlıdır/bağlı idi o ayet.

Tersini yaparsanız şunlar şunlar olur...

Tersini yaptılar babil e gittiler.

Şartlı anlaşma vaadi idi. Ta o zamanlardan yahudiler uymadı.

Yoksa babasının oğluna verdiği gibi al aq biralar senin olsun değildir.

Geçerli de değildir binlerce yıldır.
2000 yildır da halkı değildir.
aslında hz ibrahim (as)'a vadedildiği söylenen topraklar golan tepeleri'nden suudi arabistan'ın neredeyse tamamına ulaşan bir bölgeye denk geliyor.

ama 5. yüzyılda aziz jerome diye bir vatandaş nedense toros dağları ve bizim güney sınırlarını da eklemiş. durup dururken başımızı belaya sokmuş amk.