bugün

Bir bulut buldum evinin tepesinde ve ucuna oturdum bağdaş kurup. Tepeden izledim uyku mahmurluğunu, yorgun gözlerini.

Yaşadığım sıkıntılı anları çıkarttım, toplayıp çarptığım hayatımdan. Elimde kalanı görsen şaşarsın. Damla damla akar çatına damarlarımdan kanlar, duymazsın çünkü sana ninni olur tıkırtısı yağmurun ben yağmurla boğulurum.

Konuşmadığımız hayallerimi gökkuşağı yaparım, ulaşma diye. Bilme çünkü suskun kalırsın korkarım.
Gittim ben, evrenin bir ucuna kondum.
El sallasan görmem, seslensen gök gürültüsüne karışır çığlıkların duymam.
Keyfim paramparça olmuş düşmüş soğuk denize. Balıkçılar ağ atmış üzerime. Yosunlara sarılmış gülüşlerim, sahile vurmuş durmuş umutlarım, dalgakıransa senin kadar kıramaz beni.

Soğumuş havaya uymuş içim.
Gücüm donmuş kalmış.
Yormasa hayat çocuksu yanımı, büyümesem.
isteklerimi ayak direyerek yaptırabilsem.
şekerle mutlu olup,
bir oyuncağa kanabilsem.

içime çöreklenenleri çığlıklarla uyandırsam,
Sıcak koynunda ölsem üşüdüğüm her güne inat.
ilkbahar olsun ki;
Kelebek konsun dudağıma!
Ve bugün hayal ettiğim evinin tepesindeki bulutun üzerine gerçekten oturabilsem.
Sallasam ayaklarımı özgürce. evrenin diğer ucundan sana baksam, bir daha gelmeyeceğimi bile bile beni özlediğini, sevdiğini görebilsem.

Azaplarımı çekmiş, bedelimi ödemiş beklesem seni. Sakin, huzurlu...
güncel Önemli Başlıklar