bugün

türkiye'ye özgü anne tipidir. yavrusu doyunca kendi karnını da doymuş gibi hisseder yemek yememiş olsa bile. babalık müessesesinde ise böyle bir hadise yoktur.*
fedakar anne modelidir. kendisi evladının yanında her zaman tok olan annedir.

(bkz: anne ben doydum)
bazen de kibrine öyle doymuştur ki, doyuramaz dışındaki evladı bile olsa.
örnek: anneannem, annem, ben.
yemek masasında dört kuşaktan birer kişi oturuyoruz...
ben-kızıma: kızım, ekmek doğrayalım çorbaya daha doyurucu olsun, ne dersin?
kızım-ööylesine: ııı ıh..
annem-bana: demek ki aç değil bu kız, onu bırak da sen kendi karnını doyur.
anneannem-anneme: asıl sen bırak, anne- kız onlar halleder, önce bi sen karnını doyur hele.
(ben yanarım yavruma; yavrum yanar yavrusuna)
gelecekte "yemedim yedirdim ulan" demesi muhtemel anne.
Göbekbağında bir terslik olan annedir.
annelerin hepsi böyledir aslında. anne olmanın getirdiği yazılı olmayan kurallarda diyebiliriz. o yüzdendir ki, kutsaldır o kadınlar.

doymak; çoğu zaman yemek yedikten sonra oluşan duygu değildir onlar için. evlatlarının mutluluğu, huzuru onları doyurmaya yeter de, artar bile.

biz ne kadar biliyoruz bunu, biz bu kutsal kadınları ne kadar anlayabiliyoruz, orası muamma.
ilerde evlat hayırsız çıkınca; "ahh ahhh sizler için yemedim yedirdim, içmedim içirdim, giymedim giydirim saçımı süpürge yaptım" şimdi de besle kargayı oysun gözünü. demesi ise çok görülmemelidir. alışılmış anne klişelerindendir.
(bkz: analar taş yermiş yarımşardan beş yermiş)*
annelik ehliyeti olsa verilecek yegane insan, bastıra bastıra ana denilebilinecek kucuk asya mın buyuk kadını.