bugün

bir kaç güne özleyecek olduğum şeylerdir.
-sabahları babamın günaydın chucky2'm demesi, ve benim için sabahın bir vakti fırına gidip o kurabiyelerden alması.
-kahvaltı sohbetlerimiz.**
-bulaşık yıkarken babamın gelip bir bulaşık daha çıkarması, sonra 'bu sondu' deyip televizyonu başına dönmesi.
-kahve muhabbetlerimiz, fal bakmaya çalışmacalarımız.
-televizyon kanalını değiştirmeye çalıştığımda anneme giren sahte sancılar, söylenerek kumandayı onlara bırakıp odama geçmem.
-babamın gönlümü almak için her seferinde farklı bir çikolatayla kapımı çalması.
-babamla havanın güzel olduğu günlerde yaptığımız uzun yürüyüşlerimiz.
-annemin halalarımı bana çekiştirmesi ve o esnada babama yakalanması.
-annemin kaplumbağamın çikolatasını yediğim için beni babama şikayet etmesi.
-kaplumbağamın evde benden daha çok sevilmesi *
-akşam evde tavla turnuvaları düzenlememiz ve babamın her seferinde taş çalmaya teşebbüsü, ardından inkar etmesi.
her şeyi özleyeceğim be sözlük, her bir metre karesini, taşını toprağını; çerini çöpünü, her şeyini özlüyorum şimdiden lan.
anne yemeği.
bazen ayakların yere basmasını özler insan,ayaklarını uzatarak keyif yapmayı bazense evin kokusu bile yeter. özlem duyulan şey biraz şımartılmaktır belki de sadece.
evdeki klozet.
önceden uzaklaşmak için çırpındığınız evin her bir şeyinin artık sizi içeri almamak için direndiği her bir şeydir.
en çok sıcak yatak özlenmiştir. o mis kokulu çarşaflar, hastayken yatağınıza kadar gelen çorba.
evdir efenim ne olsun.
anne yemeği, ev kokan yataklar. ilgi vs.
hmm... hiç bir şey.
bazen insan evden o kadar süre uzakta kalıyor ki, özlediği herşeyi unutuyor.
kişinin kendi yatağı ve yastığı olabilir.
kişinin kaldığı odanın manzarası da olabilir.
aile dışında en fazla, deniz tabi ki.
televizyon karşısı koltuğudur.
annemin tebessümü, babamın siniri, kardeşimin yaramazlığı, televizyonumun kumandası.
hd maç izlemek.