bugün

bana türk filmlerindeki cadolozları hatırlatan söylemdir.
kadındır.
henüz tanışılmadığı durumlarda sesi baz alınarak geyik konusu olan, ev ahalisi erkeklerin ortak hayallerini süsleyen kadın. hayal kırıklığına uğramamak için genelde tanışmamak daha iyidir..
(bkz: hozyayka)
Ev Sahibesi, Dostoyevski'nin dünyaca ünlü romanlarında yaptığı ruh tahlillerinin ipuçlarını veriyor. Başyapıtlara özgü güzel bir üslupla okurlarının karşısına çıkan Dostoyevski, bu romanında toplum dışında kalmış bir aydının yaşadıklarını ve katlanmak zorunda kaldığı acıları, derin tahlilleri ve ustalıklı tespitleriyle kaleme alıyor. Umutsuz düşler içinde bir genç, bir aşk, hastalık ve ölüm korkusu, vicdan azabı ve yalnızlık gibi birbirinden çetrefilli duygular bu kısa romanda ustalıkla ele alınıyor.
Aslında kitapları dinlemeyi sevmem ama yaşadığım göz problemleri yüzünden yavaş yavaş kendimi buna alıştırmak için ilk defa dinlediğim eserdir. Açıkçası belki de suç ve ceza kitabını dinleyerek bitirebilirim. Ev sahibesi bir bilim insanının yaşadığı şeyleri anlatıyor. Fazla duygululukları var. Haftaya tekrar dinlemek istiyorum. Epey dinginleşti beynim. Belki de sürekli aynı kitabı dinlerim, bilmiyorum.