bugün

Kel ölür sırma saçlı olur. Geçelim lakırtıyı. Rezilliklerle dolu bir ülkede geçirdiğim çocukluğum. Neyse ki şimdikiler daha şanslı.
Cehape zihniyetinin şaşırtmayan özlemidir.

Tabi ki özleyecekler,hem tek parti vardı hem de iktidardalardı.

Bunlar milleti düşünüpte özlemiyor yani.
yaşanan samimiyetsiz arkadaşlıkları yalanı, dolanı gördükten sonra her geçen gün kendini daha da çok hissettiren duygu.
trollerin eleştirdiği yazıdır.
Kimi malların samatya SSK, türban gibi laflar etmesine vesile olmuştur.

Bunlara göre dünyada hastane, yol yaptıran tek ülke Türkiye, Almanya filan 2002'de neyse halen öyle duruyor!

Len cahiller, dediğiniz gibi olsaydı Türkiye GSMH sıralamasında 21.liğe düşmez, iktidarın 2023 hedefi diye ilan ettiği ilk 10'da olurdu. Beğendiğiniz 1970'li yıllarda Türkiye'nin 16. Olduğu bile olmuştu. Akp Türkiye'yi ecevit döneminin arkasına düşürmeyi başardı. Akp döneminin ekonomik büyüme ortalaması 1950-2002 ortalamasının bile arkasına düşmek üzere. Atamın dönemindeki büyümenin ise üçte biri kadar.

Türbana gelince. Daha dün 4 türbanlı bacımız hilafet istiyorlar diye kodese atılmadı mı? Beğenmediğiniz 28 şubat döneminde televizyonlarda her gün sabahtan akşama hilafet, şeriat, laiklik tartışması yapılırdı da kimse bu yüzden kodese atılmazdı.
sanırım özlenen, eski değil. Türkiye de değil. bence şu an omuzlara binen yükten kurtulmaz hissi. daha az sorumluluk veya vurdumduymazlık özlenen.
Ahh ah ne güzeldi o günler, başı örtülü insanların başındaki örtüyü çekip açardık kafalarını, zorla, jopla, döve döve.

Öyle alırdık okul kapısından içeri. Hiç ayrıştırma, otekilestirme yoktu.
Ne güzel.
Yüzde yüz elli enflasyon vardı ama güzel sevimli bir ekonomimiz vardı.
Paramız bile heybetli, gosterişliydi, Tam yedi tane sıfır vardı paramizda.

Ne güzeldi o günler.
la şu götlek dinciler

her yanı sarmadan önce bu memlekette daha kıralmışız

da

haberimiz yokmuş

yok yağ alamamış da, yok tüp alamazmış da

s2mi al lan sen dingil

şimdi marketler dolu ama millette para yok

çocuk mamasına bile alarm takmışlar

millet askıdan ekmek topluyor

rezalete bak amonyum.

yağ alamıyormuş

dingil.

şu feyzoyu icad ettiler,

itler cemaatı memleketi ne hale getirdi ?

20 sene önce de mazlum ayağına yatıyordu

itoğlu itleri

ellerine fırsat geçti neler yaptığını tv dan izledik

katranı 40 yıl kaynatsan olur mu şeker ...........................?
mahalle ve esnaf kültürünü biterenlerin çamur attığı duygu.
kesinlikle katıldığım bir yazı.

eskiden çöp dağları vardı ama o manzarayı iki yıl sonra görmeyeceğin ne belli sen düşünmüyormusun bu devletin dış borcu günden güne katlanarak artıyor ya mevcut hükümet memurların parasını ödeyemeyecek duruma gelirse bu adamlar isyan etmez mi.

çöp dağları da olur seller engellenemz kanalizasyonlar tıkanır.

yandaş kanallar her tengri nin günü chp nin kazandığı büyük şehirlerde sıkıntılı kazaya meyilli otoyol gibi yerleri akşam haberlerinde gösteriyorlar bunu sadece chp nin kazandığı yerlere yapıyorlar.

akp zamanında da vardı bunlar hatırlatayım dedim. melihin zamanında ostimde selden dolayı mahsur kalmıştık. ankaranın başına mansur yavaş geçti kışın yollar azıcık kayganlaştı diye 1 hafta lafını ettiniz halen de ediyorsunuz sizin derdiniz icraat değil parti akp li adam geçse ankarayı sattım katara dese iki gün sonra arapça konuşmaya başlarsınız biz katarlıyız dersiniz.

çok uzun yazmak istemiyorum çünkü artık babam bile bana düşman kesilmiş akpnin kirli siyaseti yüzünden adam sabah akşam sizi izliyor hiç dışarıya çıkıp görmüyor ülkenin halini.
kimse kusura bakmasın da samatya ssk'da sıraya girebilmek için saat gece 3'te kalkmayı falan özlemedim.
Türkiye Türkiyedir arkadaş bunun eskisi yenisi yok.Yeni lafını mevcut statükocular cumhuriyet kazanımlarını yok etmek için kendi pisliklerini kapatmak için uydurmuşlardır.
20 li yaşlardaki akp sempatizanı bebelere okutulması gereken yazıdır. 20-30 yaşındaki çocuklar kalkıp "ekmaaa karne ile aliyürdük tüp kuyruklarında bekliyürdük" diyorlar ya canından can gidiyor insanın..

seksenlerin sonlarından beridir aklımız yetiyor her bir şeye çok şükür. tüm doksanları beraberce yaşadık. evet krizler oldu. tıpkı bugünde olduğu gibi. bugünkü krizleri insanlar nedense görmek istemiyorlar. ekonomi çoh eyi yaeaea diye dolaşan ama aslında birkaç bankaya binlerce lira borcu olan ve kirasını dahi ödeyemeyen bir kitle yarattılar. bunlara sorsan akp den öncesi bataklıktı. dışarıdan bakınca develüasyon oldu enflasyon patlayıp duruyordu doğrudur ancak hepimizde bir huzur vardı kardeşim.. yarın ne olacak diye korkmuyordu insanlar çünkü çalışmanın bir değeri vardı kazandığın para bereketli idi. esnaf kültürü vardı mahalle kültürü vardı. aç olana komşusu yemek götürürdü insanlar birbirlerini görünce selamlaşır ayak üstü de olsa sohbet ederlerdi. esnaf veresiye defteri açardı.

bu yeni türkiyede ise afedersin tuvalete s.çmaya gitsen bile siyasetten ve siyasetçilerden kurtulamıyorsun. illa ki bir yerlerden sesleri geliyor. hayatımızın tamamını siyasete boğdular. lig maçlarında bile siyaset ağır basıyor "o"cu takım isen itekleniyorsun "bu"cu takım isen geri çekiliyorsun. kaç çocuk yapacağımıza sigara içip içmeyeceğimize bile tek bir adam karar verir oldu. herkesi birbirine düşman ettiler. akp ciler chp lilerden chp liler akp lilerden nefret ediyorlar. mhp apayrı bir şey hdp yi falan saymıyorum zaten. 2000 lerin başında ciddi manada pkk terör örgütü bitmişti. bak goy goyuna yazmıyorum 2001 de ben askere gittim şehit haberi duymuyorduk bile artık. güneydoğudaki anfibi komando tugayı bile dağıtıldı ihtiyaç kalmadı artık diye. oradaki 2000/3 tertip yani bizim dedelerimiz son birkaç aylarını geçirmek için bizim alaya ve çanakkale geyikli deki bir başka alaya dağıtıldılar. doğuda ( hakkari-şırnak falan düşün ) 15 ayları geçti ve birçoğu bırak çatışmaya girmeyi "taciz atışı" bile görmeden bizim alaya gelmişlerdi. 2002 ve sonrasındaki tablo ise malum. isteyen inkar etsin isteyen kabul etmesin gugıl amcaya basit bir arattırma ile sayılara isteyen ulaşabilir kolayca..
Tek itirazım "borçluyduk" iddiası olan yazıdır.

Mevzubahis vatandaşlar ise hayır, borçlu değildik. Ne kredi kartları yaygındı, ne de bireysel krediler. Hele ki çiftçinin traktörünün, tarlasının haczedilmesi duyulmuş şey değildi.

Borçla akp döneminde tanıştık.

(bkz: faiz helaldir)
her cümlesiyle ah çektiren o günlerdeki ortamı huzuru aratan bir levent bulut yazısı. okunmalı.
levent bulut'un bugün yazısında değindiği olay.

yazı şöyle:

Bir tek ben mi böyle düşünüyorum bilmiyorum. Ama ben eski Türkiye'yi özlüyorum arkadaş. Hafızamız zayıf değilse dünümüzü hatırlıyor olmamız lazım.
15-20 yıl öncesini düşünün. Belki yine işsiz ya da borçlu idik ama yarınımıza umutla bakabiliyorduk.

Öyle ya, kör talih bir gün bize de güler diyorduk. Birbirleri ile cigarasını paylaşan insanlar "hangi partilisin?" demiyordu.

Terör bitme noktasında, yargıya güven doruktaydı. Particilik ve partizanlık bu kadar yaygın değildi.
Herkes ekmeğinin derdine düşmüş koşturuyordu.
***
"Ne Mutlu Türküm" demek kimseyi rahatsız etmiyordu."36 etnik kimlik var" diyen yoktu.
Şimdi içi boşalmış olan değerler o yıllarda henüz bu kadar yıpratılmamıştı.
Mesela aşk...
Sevdik mi tam severdik. Öylesine değildi. Önemliydi birine seni "seviyorum" demek. Ya da birinin bize "sevdiğini söylemesi."
iş olsun diye söylenmezdi bu kelimeler. Değer verilirdi "sevene ve sevilene." 3 günde bir aşık olmazdık, olamazdık.
Ekmek gibi, su gibiydi aşk. Sevmek, emek işiydi. Yüzüne bakmaya utanırdık sevdiceğimizin. Ve onun kıymetini bilirdik. Korunurdu, kollanırdı, ezilmezdi, ezdirilmezdi. Ayrılıklar yok muydu? Tabi ki vardı. Sevgimize sahip çıktığımız gibi, ayrılığımıza da sahip çıkardık.
***
Fakat artık her şey çok kolay elde edildiğinden olsa gerek, aşklar da kolayca son bulur oldu. Evlilikte yaşananlar, boşanınca ortalığa düştü. Eski diyerek küçümsedikleri Türkiye'de; aşka, emeğe, düşünceye, küçüğe, büyüğe, yaşlıya, gence en önemlisi insana değer verilirdi. Oysa şimdi emeksiz zengin olana; "helal olsun işini biliyor adam" deniyor artık.
Her şeyimiz farklılaştı.

Sinemamız bile.
Kimi zaman saf, kimi zaman uyanık, fakat hep iyi niyetli olan ve sosyal konulara değinen Şaban'ın yerini,  Recep ivedik aldı.
Böylece güldüklerimiz de farklılaştı.
***
Dilimiz ve kıymetlerimiz de değişti. Vatana, bayrağa, dilimize önem verirdik. 'Yha, bys, nslsn, gzlmş' demezdik. Ulusal değerlerimiz vardı. Maillerle, videolarla sahip çıkmazdık 'vatan'a. Kalbimizle, yüreğimizle sahip çıkardık. 'Kardak' için kükrüyorken şimdi başımızı kuma gömer olduk.

O yıllarda bayrak gibi, Cumhuriyet gibi "ATATÜRK" de ortak değerimizdi. Ne tesadüf her resmi bayramda hastalanmazdık. Dini bayramlarımız da bizimdi, resmi bayramlarımız da...
***
Saygılıydık birbirimize. Evimize gelen misafir niyetli değilse, oruçluyken yemek hazırlardık. Mahalle arkadaşlıkları önemliydi bizim için. Bugün komşu, komşuyla selamlaşmaz oldu. içi boşaltıldı her kelimenin, her duygunun.

Güven kelimesi kimsenin umurunda değil artık. Yalan söylemek bir bardak su içmek kadar kolay. Yalanı ortaya çıkınca utanma da yok artık. Eskiden insanlar cahilse kelam etmeye çekinirdi. Şimdi cahiller alkışlanıyor.
***
Sahip olduğu niteliklerle değil, hangi partiden kimin adamı diye değerlendirilir oldu insanlar. Facebook ve twitter'da ne kadar takipçi olduğu da önemli bir kritere dönüştü. Bir işi, ehline değil torpiline göre verir olduk.
***
Ekonomi desen; artık eskisine göre daha borçluyuz. Yeni dedikleri Türkiye'de ekonomiyle övünülüyor ama fabrika açmak yerine olanları sattık. Üretimi artırmak yerine tüketime özendik.

Double yol yaptık, iMF'ye borcu ödedik derken iç ve dış borcu katladık. Özelleştirme adı altında devletin kurumları satıldı. Kendi kendine yetebilen ülke iken saman, buğday ve et ithal eder olduk. Üretime yönelik fabrika açamazken, tüketimi özendirerek her yere AVM'ler kondu.

Bakkalın, kasabın, manavın devri bitti. işsizlik 18 yıl öncesinden daha fazla, kredi kartı sahipleri her gün kartın asgarisini bile ödeyememe korkusu yaşıyor, esnafın durumu ise ortada.
 
***
Değerlerimizden uzaklaştık ve geçmişimizde ki o huzuru kaybettik.
Yeri geldiğinde söylüyoruz; geçmişi olmayan milletin geleceği de olmaz diye.

Doğru, güzel, özlü sözdür. Pratik zekalı bir millet olduğumuz için, "dün dündür, dünde kalmıştır yarına umutlu bakılmalıdır" sözü de bize aittir.

Çünkü dün iyi ya da kötü yaşanıp bitmiştir deriz. Bugün gelinen noktada ise, dün geçmiştir yarın bir bilmece bugün ise bize hediyedir.

insanlarımız iş, aş yerine partilileşmeye, gruplaşmaya itiliyor. Dün zaten geçmiş idi, yanlış iç ve dış ekonomi politikaları yüzünden yarınlar endişe kaynağı oldu.

Eğer halen borcu borçla çevirebiliyorsanız, kıymetini bilin bugün size bir hediyedir. Uzatmayayım eskiden kıt kanaat geçinirdik ama arkadaşlıklarımız dostluklarımız vardı.
Şimdi yine kıt kanaat geçiniyoruz ama eski dostluklar arkadaşlıklar kalmadı. Sizi bilmem ama ben eski Türkiye'yi özlüyorum.

kaynak: https://www.gunboyugazete...nen-turkiye-ah-5614yy.htm