bugün

Ya cidden bu kadar anneci olacak kadar ana kuzusu musunuz yoksa oedipus kompleksi falan mı?

Azıcık büyüyün de olgunlaşın be. Ananızın eteğinin dibinden ayrılmıyorsunuz. ananız da sizi pohpohlayıp duruyor ve sonra sizi kişisel anlamda gelişmekten aciz pısırık bireyler haline getiriyor.
"annee bittiii" diye de bağırıyor musunuz bari? Hah.
Analar çilekestir ondan babalarin kahrini analar çeker çocuk bunu görerek büyür.
Anneye kızlar da düşkün oluyor. Anne düşkün olunması gereken bir varlık. Elinden geldiğince ne istersen yapıyor çünkü. Eller kadir kıymet bilmez. Annenizi sevin arkadaşlar. O sevgilerin en yücesine layık. Bir tane anneniz var. Bunu unutmayın.
Mesele anneyi sevmek değil hepimiz annemizi çok seviyoruz bunun cinsiyetle bi ilgisi yok ama bazı erkekler annesiz tuvalete bile gidemez. Belli bi yaştan sonra erkeklerin evden ayrılması lazım yoksa bazıları hiç ayrılamayacaklar.
Bunu freud'a sormanızı önermem zira alacağınız cevap pekte hoşunuza gitmeyecektir.
Büyüyememiş olmalarındandır. Bir kadına tutunmadan yaşayamazlar.
Bu tarz insanların genelde ilişkileri ya da evlilikleri uzun sürmüyormuş. Öyle diyorlar.

Sorun erkeğin annesine düşkün olması değil. Annenin oğluna düşkünlüğü ve kıskanma duygusu. Paylaşamama diyebiliriz.

Bilmiyorum bence her halukarda sorun teşkil ediyor.
Anne yeri ayrıı eşin yeri ayrı.
Tabii ki anne sevgisi ağır basar ama diğeri ise ömrünü birleştirdiğin insan.

Ay bilemiyorum altan.
http://www.uludagsozluk.com/e/41250054/

kesinlikle doğru. eve ilk kız arkadaşımı getirdiğim zaman(lise1) annem o akşam suratını asıp karşımda otururken dayanamayıp neyin var dedim, seni benden uzaklaştıracak her şeyden korkuyorum demişti.
fakat uzaklaşılamaz ki. annenin yerine kim konabilir ki?
güzel annem benim.
normal bir şeydir. neden bu kadar sorgulanıyor anlamıyorum. en kutsal varlık olan, bizi doğuran annemize düşkünlük neden göze batıyor. erkekler kızlar diye ayırmayacağım. yeri geldi diye yine söylüyorum. her türden arkadaşını, her türden sevgilini yine bulursun. ama anneyi bulamazsın. demiyorum ki ana kuzusu olalım. dibinden ayrılmayalım. hayır canım ne alakası var. ana kuzusu olmamanın kriteri anneyi sevmemek mi yani. saçmalamayın. ben bir erkek olarak kızların babacı olmalarını normal karşılıyorum mesela çünkü baba içgüdüsü kızıyla arasında farklı bir sevgi gücünü aşılıyor. tatmadım bilmiyorum ama kız babası olmak çok güzel bir şey derler haklı olarak. belli bir yaştan sonra erkek adam aileci olmalı, yuvasını kurabilmeli diyorsunuz. hem de ana kuzusu diyorsunuz annesini seven erkeğe. iyi de kardeşim yuvayı diş kuş yapar misalinden yola çıkıp, erkek adam tabii ki de aile kavramını beyine karşı sevgi ve saygı içerisinde olan, yuvayı esasında çeviren annesine düşkün olacak. düşkün olacak diyorum bakın dibinden ayrılmayacak demiyorum. şu kavramları iyi oturtun yahu, istediğiniz yöne çekmeyin.
bir erkek ne kadar annesine düşkünse evlilikten o kadar uzaktır, çünkü kendine bir eş değil,
"anne yedeği" arıyordur.

koca adayı arayan kızlar ne yapıp yapıp sevgililerin "anne düşkünlüğünü" çeşitli ortam ve bahanelerle mutlaka sınamalıdır.
carl gustav jung'a göre erkeklerin animus arketipini ilk ve en çok şekillendiren kadının erkeğin annesi olmasıdır.
Babamı erken yasta kaybetmem, siginacak tek dalim oldu bu yuzden annem.
Bende bunu anlamıyorum bi erkek annesini seviyorsa hemen yok ana kuzusu yok anasina düşkün diyorlar. Ulan beni dünyaya getiren o neden sevmiyim annemi.
(bkz: ana gibi yar olmaz)
babadan yeterince sevgi görmemeden kaynaklanır. çünkü baba olmanın ilk kuralı çocuğuna sevgi göstermemektir.(!)
Ben de anneme duskunum ne alaka simdi erkek kadin.
susun lan essy konuşuyor. konuş essy

görsel
Şahsım adına, babamın siktir olup gitmesinden sonra hem annelik hem babalık yaparak büyütmesi. Ne şartlarda yetiştirdiğini en iyi ben bilirim.
Onun dışında ilericidir, feministtir, arkadaştır, atatürkçüdür. Ölürüm ona ben.
"Çünkü anne sevgisi için mücadele etmeye gerek yoktur. Oysa baba sevgisini kazanmak gerekir" eric fromm/sevme sanatı
onun kadar kimsenin şefkatli olmamasıdır.