bugün

ergenlik, ilk ölüm ikinci doğumdur.
ergenismus mononegaviralüs... önlerine yemini, suyunu uzaktan atıp ebeveynlerin mekandan koşarak kaçması gereken kişilerdir. fazla muhattap olmayacan bu türle. yesin dursun kendini bi kaç yıl sonra düzelir kendiliğinden. *
aknelerle, sevgililerle, aileyle tartışmayla geçip giden bir dönem. Şiddetli geçen bir ergenlik kişi de psikolojik sorunlar yaratabilir.
allahın belası dönemdir.Kardeş falan o dönemlere düşünce fena oluyor.
her çocuğun yaşayacağı, her erişkinin yaşadığı ve hayattaki en aptal durumlarınızı hayata sunarak, stand-up tadında olan o yaşam aralığı..hiç olmadığınız kadar komedyen olduğunuz dönemdir ayrıca. herkes kendine en fazla bu dönemde gülmüştür.
pipiyle tanışma dönemidir. tanışılır, kaynaşılır.
(bkz: ürolojik bölgeyle beynin yer değiştirdiği dönem)
(bkz: anne memem acıyo!)
Güzel olmalıydım.
Herkesten güzel olmalıydım.
Herkes beni beğenmeliydi.
Ayaklarım bu denli çirkin olmamalıydı.
Ya ellerim ?
Bu dolma parmaklar da neyin nesiydi.
Oysa hedenin narin parmaklarına sahip olmak için nelerimi vermez idim..

Her yeni güne yeni bir felaketle başlardım.
Her yeni güne yeni br sivilceyle merhaba derdim.
Her sivilce birer felaketin habercisiydi.
Güne merhaba demeyi çoktan unutmuştum.

Bir ben vardım dünyada.
Bir ben, bir dünya, bir de güneş.
Dünya benim etrafımda dönerdi.
Dünya güneşin etrafında dönerdi.
Dünya bunca işe yetişemezdi.
Ben dünyanın yükünü paylaşırdım.
Tüm yük omuzlarımdaydı.
Dünyanın en kederli insanıydım.
Annem beni anlamıyor, babam bireysel özgürlüğümün önüne taşlar koyuyordu.
Benimse sivilcelerim vardı.

Her gün yeni bir yüze aşık olurdum.
Her yeni yüz için bir başka şarkı dinler, o şarkıda hüzünlenirdim.
En aşık bendim.
En aşk acısı çeken de bendim.

Ne zaman delice aşık olduğum "çocuk" bana baksa.
Hemen bir başkasını severdim.
O zaman bir ebelemeçti aşk.
Bir oyundu.
Kovalamacaydı.

Bir gün rapci, bir gün rockcıydım.
Bir gün kominist, bir gün liberaldim.

Bu acayiplik de neyin nesiydi ?

Evet ben kendimi arıyordum.
Evet bir kimlik kazanma çabasındandı tüm saçmalıklar.
Evet beğenilme kaygım vardı.
Kabul görmek istiyordum.
Özgürlük vazgeçilmezimdi.
Yeni ve farklı bir bireydim toplum bunu görmeliydi.
Kendime ait fikirlerim, beklentilerim, karakterim vardı.
Dayatmaları ruhum tekmeliyordu.
Kurallara aklım ermiyordu.

Deli olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Bunları normal bir insan isteyemezdi.
Bu davranışlar normal bir insanın davranışları değildi.

Evet evet.
Ben bir "ergen" dim.

Sonra büyüdüm.
Artık ben bir "olgun" dum.

Artık özgürlük peşinde değilim.
Boyun eğmelerim var artık.
Kurallarla yaşamayı öğrendim.
Artık aşık olamıyorum.
Armudun sapı, üzümün çöpü var artık.
Artık arkadaş ortamları beni mutlu etmiyor.
Yalnızlığı özlüyorum.
Yalanlar söylüyorum.
Yalanlarla arkadaşlarımı atlatıyor, sessizce evime gidip kafa dinliyorum.
Arıyorlar, yok dedirtiyorum.
Artık rock dinlemiyorum.
Başımı ağrıtıyor.

Ve en önemlisi.. Artık ne olduğumu biliyorum.

Ve en zoru.. Artık kendimi değiştiremiyorum.

Bazen soruyorum kendime.
Ergenken mi daha normaldik, şimdi mi ?

işte böyle özlenilesi, tadı çıkarılası bir dönemdir ergenlik.
11-20 yaş arası dönem.
laf dinlemeyip yola çıkmaktır.
babamın çok bağırıp çağırmasından dolayı şu anda yeniden geçirdiğini düşündüğüm dönem. ama ergen olan bendim.
Tanrım sen kimseye ayakkabısının bi bağcığını fosforlu turuncu diğerni fosforlu yeşil yapacak kadar ağır bir ergenlik yaşatma.
bir taraftan bırakın beni , ekmeğimi kazanırım bir şekilde, hazırım artık hayatla didişmeye diyorsan, diğer taraftan doyasıya çimenlerde koşup, boğazın ağrıyıncaya kadar dondurma yemek ve delice oyun oynamak istiyorsan dostum sen ergensin , kolay gelsin.
sabah uyandığında yuzunde bır tane bile sivilce kalmamasına sevinirken.
ertesi gun suratının sivilce dolmasıdır ergenlik.
"allah kimsenin başına vermesin" diye dua edilesi çağ, büluğ.
hamilelikle eşdeğerdir. ikisinde de hormonlar sapıtır.
(bkz: sivilce)
(bkz: kamışa su gelmesi)
erkeklerin kas yapmaya kızların göğüs büyütmek için kıçlarını yırttıları dönem.
kızların;
"lan kaşar mı olsam düzgün mü kalsam ?"
sorusunu kendilerine sordukları dönemdir. ve cevap neyse sonsuza dek öyle kalır.
kızların ve erkeklerin birbirlerine bakıp bakıp farklı anlamlar çıkardığı dönemdir.
gencin vücudunun bir nevi tahrir meydanı olduğu, ve genel restorasyonun başladığı devirdir..
çocuklukla gençlik arasındaki geçiş dönemi olduğundan insanın en geri zekâlı olduğu dönemdir. akıl değil duygular öne çıkar çünkü. mallığın bini bir paradır. * *
bu dönemden kalıcı eser bırakmamak en iyisi, sonra onlara bakıp kendinizden utanabilirsiniz. bir de mümkün olduğu kadar içinizde yaşayın ergenliğinizi ya da kankalarınızla paylaşın. ne biliyim çıkın gezin, kitap okuyun, arada sırada spor yapın, yüzün. söz söyleyecek kadar tecrübeli olmadığınızı kabullenin önce ve her söze atlamayın. kamusal alana saçmalıklarınızı yaymayın, kendinize güldürmeyin sözlüklerdeki gibi. *
burnun kocaman olduğu, çıkan sesin geri sokulmak isteneceği, ben çirkin ördek yavrusu diye sevimlileştireyim, sen gelişememiş kurbağa diye duvardan duvara vur, ne yaparsan yap çirkin olunan dönemdir.

şu animasyon ise son noktayı koyar;
http://vimeo.com/bitteschoentv/one-minute-puberty
Sanki birileri onu izliyormuşcasına odada yalnızken cool takılmalar olur bu dönemde.