bugün

Copçu...
Son güvenlik bükücü.
30 trilyona cami yaptırıyormuş.

görsel

https://www.memurlar.net/...-lik-cami-yaptiriyor.html
yaptısın tabi de inşallah toki binaları gibi milletin tepesine çökmez. elektriği, suyu da olur inşallah.
Sen ağlayarak yazarsın, o gülerek okur. Hayatın adaleti bu.

Ama unutma allah'ında bir planı vardır.

Yaptırdığın milyonluk o cami de seni kurtaramayacak.Gün gelecek bu yaşattırdıklarını allah'ın önünde teker teker hesabını vereceksiniz.
an itibariyle solcuları kudurtan hayırsever dinibütün bir siyasetçi.
Kanser hastası kızın feryatlarına karşılık "al şu 200 ü" deyip 200 tl uzatan eski bakan. O kanser hastası kız bugün öldü. Bu bakanın yanına gittiğinde de ilaç alamıyorum diye gitmişti. Ben yazarken vicdan azabı çekiyorum. Bu nasıl hala yaşıyor bilmiyorum.
her türlü pisliği yap sonra cami yaparak, dini kullanarak bunlardan sıyrılmaya bak.işte laiklik ve demokrasi bunlar böyle yapmasınlar diye var.
Sen istedigin kadar cami yaptir sen dilek özçelik'in aglamasina sebep oldun o simdi buradan göçtü.
Seni af etmeyecegiz.
Niye vicdan azabı çeksin? yani Allah rahmet eylesin gencecik kız ahirete göçtü peki bu adamın bunda suçu ne ben anlamıyorum, her önüne gelen erdoğan bayraktar'a hakaret ediyor.

Benim de pek sevdiğim bir adam değil fakat zorla savunduruyorsunuz. ulan adam bir kere o dönem çevre ve şehircilik bakanı.

Kızcağız derdini anlatmak için yanına gidiyor, adam çevre ve şehircilik bakanı kızı dinliyor, o an belki şov yapmak da olabilir, belki de gerçekten çok samimi bir şekilde cebindeki tüm parayı çıkartıp veriyor. eee adam ittirmiyor, kızı kovmuyor, kıza sövmüyor.

neyse sanırım camiden çıkıyor erdoğan bayraktar kız yanına gitmek istemesine rağmen güvenlik bırakmıyor güvenliklere bırakmalarını söylüyor, kız yanına geliyor gerçekten çok üzücü şeyler söylüyor ve kız orayı terketmek üzereyken kolunu tutuyor, gitmesini istemiyor, derdini dinlemek istiyor. Kaldı ki o zamanki konunun muhattabı bu adam da değil.

dünden beri her önüne gelen bu adama niye söver anlamıyorum, eğer benim izlediğim videosan farklı bir video varsa bilemem ama daha önce haberlerde izlediğim de dün izlediğim video da aynı ve benim izlediğim videoda bu adamın hiç suçu yok.

neyse, kızcağıza Allah rahmet eylesin. Allah ailesine sabır versin, dayanma gücü versin inşallah.
tokilerin cok ekmegini yemis olan bakan.
17 aralik mevzusunda gündeme gelip; istifa edip, itirafci olmustu. erdogan´in emri ile görevine geri dönüp, itiraflarinin üstü örtülmüstü.

simdi gündeme hasta bir kizin yardim talebini, cebine para sokusturarak gecistirmesi ile vatandasin derdini dinlemek yerine, harclik vererek cözmeye calistigi ortaya cikmis oldu.

o kizin derdini dinlemis olsaydi, o kiz belki yine ölecekti ama icimde tutamiyorum yine de kendisine su cümleleri söylemek isterdim. kac gündür yazip yazmama konusunda gidip geliyordum ama artik dayanamiyacagim.
"bre adam sen bakansin. hani her gittiginiz yer bagira bagira "size hizmet icin variz!" nidalari atan toplulugun bir parcasi olan bir bakan. o kizi dinlesen, cözüm icin calismalari baslatmis olsaydin (bak cözüm bulsaydin demiyorum, baslatsaydin, o dönemin bakanligina yada yetkililerine durumu bildirseydin), bugün bu insanliktan cikmis halinle tekrar anilmiyacaktin.
o kiz sadece kendisi icin degil, kendisi gibi ayni durumda olan insanlarin durumunu anlatmaya calismisti. tek istegi bir umuttu. "valiye söyledim ... bidi bidi alinmis" diyerek kendini kurtarman da inan büyük basari. acaba diyorum. su görüntüleri acip, neler yaptiginizi izliyor musunuz? izliyorsaniz, utanc duyuyor musunuz? duymuyorsaniz insanliginizi tekrar sogulayin!
cami yaptirma demiyorum, yaptir o kadar bütceyi tek bir camiye gömerek ne elde edeceksin? arastirma merkezleri kurdurt, hastane kurdur, cocuklarin gelismesi icin katkida bulun. yoksa para aklamak, cami yaptirarak daha mi ucuza mal oluyor?"

keske karsimda olsaydi da bu sözleri yüzüne söyleyebilseydim.
the lord of thiefslerden, müteahit bozması laz.
kişiliği, suratından bile iğrenç olan bir kişidir.
böyle bir insanı bizim anlı şanlı Türk bayrağımız ile nasıl sembolize edebiliyorsun bilmiyorum...
(bkz: parayı cebinden düşürme)

https://www.hurriyet.com....asi-kizi-aglatti-23042886
dilek özçelik dendiğinde ne düşünüyordur acaba...
şöyle iddialar var .....

https://www.youtube.com/w...amp;ab_channel=ErkamTufan

Bugün, Erdoğan’ın öfke patlamalarını ve kafasını bozanlara nasıl tekme tokat daldığını masaya yatırıcam.
Erdoğan’ın öfke patlamasının son örneği, Rize’deki açılış töreninde yaşandı.
Salahra Tüneli’nin açılış töreninde, sahnede kurdelayı erken kesen çocuğun kafasına defalarca vurdu Erdoğan.
Sosyal medya sallandı.
Kurdelayı kendisinden önce kesti diye, parmağının eklem yeri ile vurdu çocuğun kafasına.
Rize’de yaşanan olay, Erdoğan’ın belki onlarca öfke patlaması ve şiddet uygulamasından sadece biriydi.
işte bu yayında size Erdoğanın öfke patlamalarını aktarıcam.
Kafasını bozanlara kim olursa olsun nasıl tekme tokat girdiğini örnekleri ile anlatıcam.
işte Erdoğan’ın tekme tokat daldıkları!

Erdoğan’ın dövdüğü isimlerden arasında her tip insan var.
Yani sokaktaki vatandaştan bakanlara kadara kadar.
Bunlardan biri, Erdoğan’ın tokatladığı eski Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç.
Bu dayak vakası 2013 yılının Ağustos ayında yaşandı.
Olayı gazeteci Mehmet Baransu ortaya çıkarmıştı.
Hemen ertesi gün, tokatlama iddiası Suat Kılıç’a soruldu.
Bakan Kılıç o gün Amasya’nın Merzifon ilçesindeydi.
iddiayı yalanlamadı;
“Bunlar lüzumsuz. Amasya ve Merzifon'la, işiniz ve mesleğinizle alakalı konularda sorularınız cevap bulabilir" demekle yetindi.

Erdoğan’ın tokatladığı bir diğer isim ise uzun yıllar Başbakanlık Sözcülüğü’nü de yapan Akif Beki’ydi.
Bu sebeple lakabı da Akif Deki’ydi.
Beki’nin tokatlanması olayı 2012 yılının Ocak ayında ortaya çıkmıştı
Ortaya çıkaran gazeteci de yine Mehmet Baransuydu.
Erdoğan, Beki’yi uçak sarayının içinde tokatlamış ve Başbakanlık sözcülüğü görevinden almıştı.
Erdoğan’ın dayaklarından eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da nasibini aldı.
Bayraktar 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’ndaki 4 bakandan biriydi.
Erdoğan bu 4 bakanın istifasını istemişti.
Bunun üzerine Bayraktar 25 Aralık’ta NTV canlı yayınına bağlanıp, “Başbakan da istifa etmeli” demişti.
O dönem de yine dosyada ne varsa gerçek ve Erdoğanın talimatı ile yaptım demişti.
Bu açıklamasının üzerinden birkaç gün geçmişti ki dayağı yedi.
Bu dayak olayını da gazeteci Cevheri Güven ortaya çıkardı.
Bayraktar’ı makamına davet etti.
Bayraktar barışacakları ümidiyle Başbakanlığa gitmişti.
Ama Erdoğan’ın makam odasına girince, hayatının şokunu yaşadı.
Makam odasına girer girmez, Erdoğan’ın yeğeni Ali Erdoğan ve diğer korumalar, Bayraktar’ın üzerine çullanıp yere yatırdılar.
Erdoğan, Bayraktar’ın kafasına, ayakkabısıyla bastı.
Özür dilettirildi ve eline de bir basın açıklaması tutuşturdu.
Erdoğan Bayraktar, da birkaç gün sonra, o özür metnini yayınlamak zorunda kaldı.
Erdoğan Bayraktar yediği dayağın tesiri geçmiş olacak ki yine yıllar sonra yine aynı açıklamayı yaptı.
Sonra yine dayak mı yedi bilinmez yine tornistan yaptı.

Erdoğan’ın tokatladığı isimlerden biri de damadı ve eski Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak.
Birçok skandala imza atmıştı Albayrak.
Erdoğan dövmeyip de ne yapsındı.
O skandallar neydi bir bakalım:
Hacklenen maillerinde ortaya çıkmış ABD’den sipariş ettiği bir cihaz,
Bir mankenle gönül ilişkisi,
Ekonomiyi batırması,
Merkez Bankası Başkanı ataması nedeniyle Erdoğan’a rest çekmesi,
istifa ederken dahi kayıp pederini yok sayması,
Bütün bunlardan sonra artık Damat Berat Albayrak dövülme kıvamına gelmişti.
Erdoğan bu sefer bizzat dövmedi,
Korumalığını yapan yakını Ali Erdoğan’a dövdürdü.
Rivayetlere göre damat o kadar dayak yemişti ki hastanelik olmuştu.
Bir başka dayak olayı da ABD’de yaşandı.
Erdoğan, 17 Mayıs 2017’de Trump’la görüşmek üzere ABD’ye gitmişti.
Görüşme öncesinde Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önünde protesto edildi.
Erdoğan da, korumalarına protestoculara saldırmaları emrini verdi.
Korumalar da saldırdı.
Soma’da 2014 yılının Mayıs ayında yaşanan maden kazası faciasını hatırlarsınız.
O faciada 301 madenci hayatını kaybetmişti.
Erdoğan, birkaç gün sonra Soma’ya gitmişti.
Sözümona yakınını kaybeden ailelere teselli verecekti.
Protestolarla karşılandı.

Erdoğan da bir vatandaşı “Bu ülkenin Başbakanına yuh çekersen tokadı yersin” diyerek tehdit etti.
Erdoğan protestolardan iyice öfkelenmişti.
Bunu üzerine bir vatandaşın peşinden koşup yumruk attı.
Erdoğan markette protestocu genci ensesinden tutarken ‘Niye kaçıyorsun ulan israil dölü?’ diye bağırdı.
Bu sözlerinin ardından gence bir yumruk atıp, işi korumalarına bıraktı. LiNK
Peki, Erdoğan neden sürekli öfke patlaması yaşıyor?
Somada mağdur vatandaştan, bakanlara kadar neden tekme tokat giriyor?
Neden çocuklara bile şiddet uyguluyor?
Üstelik kameralar önünde.
Bunun sebebi çocukluğunda babasının kendisini feci şekilde dövmeleri ve hatta ellerinden tavana asması mı?
Narsist kişiliği mi? Hırsları mı?
Yoksa yolun sonu gözüktüğü için mi?
Artık orasına da psikiyatristler karar versin.
Benden bu kadar
17 - 25 Aralık soruşturmalarında adı geçen eski Çevre ve şehircilik bakanı.

Kendisi "Dosyamda ne varsa hem tapeler hem teknik takip doğrudur" açıklaması ilgi açılan soruşturmada istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı daha önceden soruşturma yapıldığı gerekçesiyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına karar vermiştir.

Yaşasın adalet...
'Atatürk’ü Seven Biri Değilim' diye açıklama yapan trabzonlu eski bakan .

https://onedio.com/haber/...even-biri-degilim-1063329
hiçbir şey olmadıysa bile yine bu adama bir şeyler oldu yine.
"Atatürk ü seven biri değilim" demiş.
sen sevmesen de olur.

görsel

not: Çok da tınnn.