bugün

bertolt brecht'in tiyatro tarihini yeni bastan yazdiran kuramı.
bertolt brecht tarafından ilk kez 1927 de kullanılmış olan bir nitelendirmedir.brecht'in marksizm-leninizm etkilenimiyle oluşturduğu ve gerçekçi tiyatronun karşısına anlatımcı tiyatro anlayışı ile çıkardığı ve yabancılaştırma efektlerinin kullanıldığı yani genel anlamıyla sahnedekinin bir oyun olduğunun seyirciye hatırlatılması amacını hedefleyen,seyirciyi gözlemci yapan ve ondan yargıya varmasını isteyen bir tarzdır.
bertolt brechtin aristotelesin katharsis kavramını reddettiği tiyatro kuramıdır. Seyirciyle oyuncu arasındaki dördüncü duvarı ortadan kaldıran seyircinin sahnede bir oyun oynandığının farkında olmasını savunan tiyatro kuramı.
bertolt brecht bir oyununda "burası bir tiyatro sahnesi ve sizler izleyicilersiniz" diyerek tam olarak bu kuramı açıklamıştır.

(bkz: gestus)
(bkz: yabancılaştırma efekti)
ülkemizde vasıf öngören'inde temsilcilerinden olduğu tiyatro kuramı.
Bertolt Brecht epik tiyatronun gerekliliğini "Dramanın malzemesini tarihin kendisi sağlar,birey tarihin akışı içinden gelir ve ancak tarihin içinde gerçekleşir.Tarihin akışı süreci,ardarda süreklilik ve karşıtlıklar biçiminde,evrim ve devrim uğraklarıyla göründüğü için,dramatik görüntünün bütün bunları göstermesi gerekir.Yalnızca yapıyla yetinemez onun için epik yapı gereklidir".Sözleriyle dile getirir.
tiyatro , her şeyden önce toplumun önemli gerçeklerini , işsizlik, ekonomik çöküntü,açlık, savaş gibi sorunlarını ele almalıdır ve bunları toplumun yazgısı gibi kabul etmeyip derinde yatan nedenleri ortaya çıkartmalıdır.işte epik tiyatro bunları gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır..
Ülkemizde adam gibi yapılamayan tiyatro biçimidir. * Türkiye'de ki en önemli kaynağı Yılmaz Onay'dır.
güzel filmdi babam ve oğlum. hepimiz kançanağına dönmüş gözlerle, salya sümük çıktık salondan. karanlık bir dönemin harcadığı ömürlere, o gencecik insanların zindanlarda nasıl çürütüldüğüne tanıklık ederken koyverdiğimiz gözyaşları vicdanlarımızı temizledi. aslında bizim o karanlığı yaratanlarla pek bi derdimiz yoktu da yine de "allah belalarını versin" dedi bazılarımız. sonra... sonra akşam yemeği yenildi. çayla suladığımız tv keyfimizin vaktiydi artık. ibo şovların pespayeliğini kanıksamıştık çoktan. acaba bu gece konuk kimdi? reklam arasında popstar alatu... off devam edemiycem. hem zaten konumuz başka.

sanatını ve bilincini bir ütopyaya adamış brecht'in, klasik anlayışın "özdeşleşme" kavramının karşısına koyduğu, izleyicisine katarsis yaşatmayı değil, onu konu üzerinde düşünmeye, sorgulamaya itmeyi gaye edinmiş; dramatize edilmiş bir kurgunun içinde 'arınmak' yerine, oyuna yabancılaştırdığı seyircinin kafasında soru işaretleri oluşturmayı hedeflediği tiyatro anlayışı.

birey üstü nesnel bir kavrayışa belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, olsa da izlesek.
bertolt brecht'in mother courage and her children'ı epik tiyatroya en güzel örneklerden biridir.

epik tiyatro kısaca:

- karakterler ikilemler arasında kalır.
- Karakterin niyeti iyi olabilir ama sosyal, politik veya ekonomik baskılardan dolayı iyi şekilde hareket edemezler.
- Olaylar tartışılmaya sunulur ama çözüm üretilmez.
- hayatın gerçek yüzünü insanlara göstermek ve bir görüş iletmek amaçtır.
- insanlara "siz olsaydınız ne yapardınız?" sorusunu düşündürtmek amaçlardan biridir.
- Zaman kısıtlı değildir ve uzun periodlara dayanır.

misal:

Mother courage'da sorgulanan şey ahlak ve din değerlere her zaman sadık mıyız ve oyunda gösterilen şey de bu değerlere inandığımız kabul ettiğimiz; fakat kendi çıkarlarımız için görmezden geldiğimiz, bunun sonucunda da oluşan belirsizlik ve zıtlık. Bir kere en baştan mother courage normal bir anne değil. Ataerkil elementleri reddeden 3 çocuğunun da babası farklı olan biri. Kendi oğlu Swiss Chese Katolik ordusu tarafından alıkonuyor. Oğlunu kurtarmak için paraya ihtiyacı var, arabasını satmıyor çünkü ekonomik kurtuluş onun için inanılmaz önemli ve ayrıca da orduyla da pazarlık içine gidiyor. Kitap boyunca ekonomik kurtuluşuna çok önem veriyor, savaştan memnun çünkü para kazanıyor, bitmesini istemiyor. insanlar da kendi hayatlarını düşündükleri için diğer köylüleri önemsemiyorlar, sadece dua ederek kurtulmayı bekliyorlar. Kattrin ise onlara haber vermek için davul çalıyor, o bunu yaparken köylüler ölecekleri konusunda endişeleniyorlar hatta bunu yapmasını istemiyorlar. Ve kattrin vurularak ölüyor. Dekor açısından da oyunda belirli bir yer yok, zaman açısından da çok geniş (30 yıl) bir zaman sürecine yayılmıştır oyun. Kadın çocuklarını kaybediyor fakat biz öyle çok yoğun duygular görmüyoruz, en son kattrin öldüğünde gömülmesine bile kalmıyor. Kendi kurtuluşu için ahlak değerlerini veya dini inançları unutuyor.
tiyatro salonundan çıkan insanların kafasında soru işaretleri bırakmayı amaçlayan tiyatrodur. oyununun içinde yabancılaştırma tekniklerini kullanarak seyirciye tiyatro oyunu izlediklerini hatırlatır.
bertolu brecht tarafından benzetmeci tiyatro türlerine karşı geliştirilen tiyatro türüdür. Sahne karşısında oturan seyircinin düşünsel etkinliğini harekete geçirmeyi amaçlar. Duygulandırma değil, düşündürme; özdeşleşme değil, bilinç; duygu değil, akildir öne çıkarılan. Bunlar, sahnede yabancılaştırma etkisi yaratmaz çalışan oyuncu kadar sahnedeki oyunu izleyen seyirci de yönlendiren ilkelerdir.