bugün

dün bir emo gördüm. karanlık bir köşe başında duvara büzülmüş halde ağlıyordu. yaklaştım yüzünü göremedim, biraz daha yaklaştım yüzünü yine göremedim, sonra iyice dibine girdim yine göremedim. saçı, yüzünü gözünü o kadar kaplamış ki tanıyamadım bizim mahalleden bakkal dursun amcanın oğlu salih olduğunu.

usulca yaklaştım hiç tanımadığım biri gibi;

-merhaba delikanlı dedim neden ağlıyorsun?
+ßéni yhalnız ßıraqh dhéf0l ßaşımdhan qit, dedi.

ses tonundan salih e benzettim.
--"salih kalk ne bu halin?" dedim. ses yoktu. tekrar sordum.
-salih kalk ne bu halin?
+"shévhdhiğim qhız ém0 0lmaqhtan shıqhılmış artıqh ßéni ishtémiyh0r" dedi.
-hayatın sonu olmadığını anlatmaya çalıştım ama dinlemedi.ve şiir okumaya başladı.

+qhaç qhéré achılarımı yhashtığa qomdhüm ßu qhaphitalizmin éshiri 0lmayhalım
dhiyhé ßochéqhlér yhédhim nédhén shırf shévhqinin éshiri 0ldhuğum için
çünqhü mantalitémiz ßu hizmétté qhalité ßé ßéßéğim
qhalité...

-üzülmüştüm haline. sonra bakkal dursun amcayı aradım, tanımadığını ve salih diye oğlunun olmadığını söyledi, meğer bu bizim bakkal dursun amcanın oğlu değilmiş. bizim hiç bakkal dursun amcamız olmamış. peki bu kim? büyük bir bilinmezlikle telefonu kapattım zira eksiye düşüyordu kontör. çocuğu bir güzel dövdüm, neden salih olmadığını söylemedi diye, malum kontörüm* bitmek üzereydi onun yüzünden.

-yine köşesine döndü ve ağlamaklı bir ses ile arkamdan bağırdı;

+ém0 0lmaqh qhadhérimshé çéqhérim...
"yok abi, ölürüm gene çekmem" diye bir isyana sebep olan başlık.
(bkz: emo kalmadı hepsi su samuruna dönüştü)
diyen birini duyarsanız engel olunuz.
emo olmak kaderimse çekerim tetiği geberirim daha iyi.
bazılarının biz emoları çekemediği için uydurduğu hikaye.
(bkz: kıskananlar çatlasın)
(bkz: kendi kaderini kendi çizmek)
(bkz: kendi kaderini kendi çizmek)
(bkz: kader)